0 0 0000

Sezer ve politika

Cumhurbaşkanlığı ile hükümet arasında uyumsuzluk olduğu herkesin malumudur da cumhurbaşkanının AKP’ye karşı net tavır, ‘Ulusalcı cephe’ye yakınlığını bu şekilde ilan etmesi hoş olmamıştır

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer dün MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile görüştü. Bu görüşmenin tam içeriği bu yazı yazıldığı saate kadar net değildi. Çünkü ikisi de fazla konuşmamayı meziyet olarak kabul eden insanlar. Bu görüşmede Sezer’in cumhurbaşkanlığı sonrasındaki siyasi hayatı da gündeme gelmiş olmalı. Çünkü Sezer, Çankaya’dan indikten sonra siyasi çalışma yapacağının işaretini verdi, milliyetçi çizgide yayın yapan bir TV kanalının gecesine katılarak siyasetinin ne yönde olacağı sinyalini de gönderdi. Açıkça söylemek gerekirse; MHP ile Sezer arasında doku uyumu kolay sağlanır. Ayrıca milliyetçi yöne kaymakta olan CHP’nin yeni ‘Milliyetçi cumhuriyetçiliği’ de CHP’ye uyar düşüncesindeyiz. Sezer’in hangi partide karar kılacağı daha sonra netleşecek. Ancak burada değinmek istediğimiz konu; cumhurbaşkanının iktidar partisi karşısındaki tarafsızlığını resmen yitirmiş olmasıdır. Gerçi cumhurbaşkanlığı ile hükümet arasında uyumsuzluk olduğu herkesin malumudur da cumhurbaşkanının AKP’ye karşı net tavır alıp, ‘Ulusalcı cephe’ye yakınlığını bu şekilde ilan etmesi hoş olmamıştır. Dolayısıyla yeni cumhurbaşkanı seçimi bir an önce yapılsa iyi olacak çünkü bugünkü durum yeni çalkantılara açıktır.

Bir de şu var; cumhurbaşkanı bugüne kadar siyasi bir vizyonu olduğu yolunda tek bir işaret vermedi. Yaptığı bütün konuşmaları önündeki yazılı metinlerden okudu ve verdiği mesajlar yurttaşlık bilgisi dersi düzeyinden çıkamadı. Dürüstlüğü ve ahlakı herkes tarafından takdir ediliyor ama dürüstlük ve ahlaklı olmak siyasi lider olmak için yeterli değildir. Bunlar siyasete atılacaklar için olsa olsa önkoşullardan ikisi olabilir ancak. Sinirli tavırlar almak, siyasi vizyon sahibi olmayı getirmez beraberinde. Cumhurbaşkanı halka yeni bir şey söylemek ve nasıl bir Türkiye düşlediğini anlatmak için sayısız fırsata sahip olmuş ve bunlardan hiçbirini kullanmamıştır. Bu nedenle bazı insanlarda vizyonu yetersiz olduğu şüphesini doğurmuştur. O, olabilecek bir boşluğu sert tavırlar, kuraldışılıklar ve popülist davranışlar ile doldurmaya çalışmıştır. Açıkça söylemek gerekirse; cumhurbaşkanlığını bıraktıktan sonra Sezer’in siyaset yapmasının ülke hayrına olacağını gösteren bir durum yoktur ortada. Üstelik kendisinden önceki cumhurbaşkanı, devralması çok zor olan bir siyaset yapma örneği de oluşturmuştur. Siyasete girmeden önce Sezer’in dersini çok çalışması lazım. Cumhurbaşkanı olmak bile bazı şeylerin gelişmesine yetmeyebiliyor.

Bu yazı 1,025 defa okundu.