Taha Akyol
0 0 0000
AKP, CHP, merkez sağ
CHP lideri Deniz Baykal, Cumhuriyet'in niteliklerine bağlı merkez sağa, hatta kendi deyimiyle "muhafazakâr kimliği de olan" isimlere CHP'nin kapılarını açıyor.
Aritmetik olarak doğru bir hesap... Çünkü AKP'yi 'fazla muhafazakâr' bulan, din-laiklik gerilimlerinden tedirgin olan, ama solda değil merkez sağda yer alan bir kitle var Türkiye'de...
CHP'nin bu kitleyi kazanmak istemesi 'hesap'a uygundur.
Emine Erdoğan'a "Giyim tarzınız Türk kadınını rencide ediyor" diye yakışıksız ve nezaketsiz bir mektup yazan CHP'li Canan Arıman'a Baykal tepki gösteriyor; Başbakan eşinin "ister özel, ister resmi temaslarında istediği kıyafeti giyebileceğini" vurguluyor, "kimsenin giyimi yüzünden tartışma konusu yapılmamasını" istiyor. Bu sözler çok önemlidir ve Baykal'ın samimi kanaatidir.
Fakat, benzer sözleri söyledikleri için Kemal Derviş ve Memduh Hocaoğlu gibi gerçek sosyal demokratlara bile tahammül edememiş olan "CHP'nin genleri" bu açılımı içine sindirebilecek mi?
Kaygan sağ oylar
AKP 2002 seçimlerinde yüzde 34 oy aldı. Ilımlı ve birleştirici bir söylemle iktidar uygulaması yaparak, reformlara imza atarak 2004 mahalli seçimlerinde oylarını yüzde 42'ye çıkardı. Demek ki, AKP'ye ılımlı ve reformist olması halinde oy verecek, aksi halde oylarını çekecek, en azından yüzde 10 gibi bir kitle var.
Bu kitleye DYP, MHP ve ANAP gibi, yeni açılımıyla artık CHP de talip!
Bu kitleyi kimin kazanacağı, seçim sürecinin en önemli sorusudur.
Bu noktada, AKP'nin en yetkili iki ismi, Başbakan Erdoğan'ın ve Dışişleri Bakanı Gül'ün son konuşmalarına dikkat:
"70 milyonun hükümetiyiz... 'Öteki' diye bir kavramımız yok... Cumhuriyet ve demokrasinin kazanımlarını geliştireceğiz... Anayasal kurumlarla birlikte çalışmanın bilincindeyiz..."
Bunlar son derece isabetli yaklaşımlar, ülkeyi yönetme sorumluluğunun ifadeleridir.
Ama bir şey daha var: Erdoğan'ın ve Gül'ün bu sözleri siyaseten "merkez sağ sözler"dir ve AKP'nin nasıl bir tabana oturması gerektiğinin de ipuçlarını vermektedir.
Ecevit başarmıştı
Türkiye'de seçmenlerin yüzde 50'si son yirmi yılda her seçimde parti değiştirdi! Korkunç bir istikrarsızlıktır bu. Ama 'istikrarlı' gözüken başka bir tablo var: Kabaca, seçmenlerin yüzde 30'u sola, yüzde 60'ı sağa oy veriyor. Bu yüzde 60'ın içinde kabaca yüzde 10 gibi bir kitle var ki son derece kaygan...
1999 seçimlerinde Ecevit bu kitleden epey oy aldı; benim hesaplarıma göre, Ecevit'in yüzde 22'lik oyunun 5 puanı bu kitleden geliyordu. Ecevit'in 28 Şubat'taki bazı uygulamalara yaptığı itirazları, CHP tarafından haksız yere "tarikatçı Ecevit" falan diye nasıl suçlandığını hatırlayın.
Ecevit 1960'ların ortalarından beri, CHP'nin devletçi 'genleri'ni değiştirme ve halkla barışma çizgisi izliyor, bu konuda kitaplar yazıyor.
Ama CHP'nin "merkez sağa açılım"ı eskiden denediği "yeni sol" ve "Anadolu solu" gibi bir taktikse, onlar gibi inandırıcılıktan uzak kalır. CHP'nin bu yönde inandırıcı olması, Ecevit'in yaptığı gibi "içi doldurulmuş" bir açılım olmasına bağlıdır.
Aslında CHP gerçekten "sosyal demokrat" olabilse çok rahat oy alır; Derviş de bunu anlatmak için çabalamıştı.
Bu yazı 800 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
7 Kasım 2011
KCK ve hukuk
-
30 Temmuz 2011
Afrika kampanyası
-
29 Temmuz 2011
Stalinist milliyetçilik!
-
22 Temmuz 2011
AKP’li bakan İnönü’yü övüyor
-
20 Temmuz 2011
‘Makas açılıyor’
-
18 Temmuz 2011
Totalitarizmi eleştirmek
-
12 Temmuz 2011
Anayasa da böyle yapılır
-
7 Temmuz 2011
‘Usta’ kabine
-
1 Temmuz 2011
CHP Meclis’e
-
27 Haziran 2011
Anayasa yapmak
-
7 Haziran 2011
AKP, CHP, MHP uzlaşır mı?
-
30 Mayıs 2011
Kürt meselesi nereye?
-
27 Mayıs 2011
Hukuk ve yargı açısından 27 Mayıs
-
26 Mayıs 2011
Proje savaşı
-
19 Mayıs 2011
Ergenekon ve PKK
-
12 Mayıs 2011
Demirel ve CHP
-
11 Mayıs 2011
MHP
-
18 Nisan 2011
2023 Vizyonu
-
2 Nisan 2011
‘Bizden yana adalet!’
-
25 Mart 2011
Türkiye’nin rolü?
Yorumlar
+ Yorum Ekle