0 0 0000

Diplomatik eşcinseller meselesi – II

Kaldığımız yerden sürükleyelim...

Bizimkiler gönül alınca mesele kapanıp gidiyor. Daha doğrusu biz öyle sandık. Bu olayın üzerinden yaklaşık bir yıl geçiyor. Bugüne geliyoruz.

Ortalığı ayağa kaldıran büyükelçi bile görevde değil artık.

Yaklaşık on gün kadar önce büyük refiklerimizden birinde bu haber, bir yıl önce yayınlandığı formatın hemen aynısıyla yeniden yer buluyor! Böylece garip bir durum ortaya çıkıyor.

Birincisi gazetecilikle ilgili.. Olay olup bitmiş, üzerinden bir yılı aşkın zaman geçmiş, hadi “yeni duyulmuş” diyeceğiz ama daha önce basında da yer almış. Şimdi neden aynı olay sanki yeniymiş gibi duyuruluyor.

Tabii elçilik de şaşırıyor. Meselenin tekrarlanmasından onlar da rahatsız oluyorlar. “Da” diyorum ama başka rahatsız olan var mı bilmiyorum! Çok çok haberi yeniden yazan gazeteci bir huzursuzluk duymuş olabilir!

Şimdilik nedeni meçhul. Ama benim düşüncem basit bir gazetecilik uyanıklığı olmadığı yönünde!

Olay hem Türk emniyetini ve dışişlerini üzdü hem de kendi ülkesinin elçiliğini. Tahminim mesele kendi ülkesinin dışişlerine yansıtılmadı. Ama bence yansıtılmalıydı.

Bu Ankara’nın “diplomatik eşcinselleri”ne ilişkin menfi bir olay... Müspet örnekleri de var... “En büyük” elçiliklerden birinin en ciddi postlarından birinde oturan “politik müsteşar” da eşcinseldi.

Uzun zaman Türkiye’de görev yapmasına ve önemli bir ülkeyi temsil ettiği için göz-önünde sık bulunmasına rağmen, en ufak bir sakilliğe izin vermedi. Türkler de kendisine hep saygı gösterdi.

Üstelik onun da partneri Ankara’daydı ve O da gözönünde bir iş yapıyordu. Ben tanıştım. Amerikalıların “sense of humor” dedikleri yüksek espri anlayışına sahipti ve  çok açık sözlü biriydi.

İkisi de adam gibi geldiler, adam gibi çalıştılar ve adam gibi-geçtiğimiz yaz veda edip- gittiler. Dediğim gibi yaşam tarzlarına ilişkin herhangi bir rahatsızlık vermedikleri gibi, diplomasiyle ilgilenen çok az kişi aralarında bir ilişki olduğunu, hatta eşcinsel olduklarını fark etti.

Bu “diplomatik eşcinseller” meselesi çok su kaldırır. Ama size önyargılı bir yaklaşımda bulunayım.

Türkiye’de bulunan diplomatlar içinde “özel hayatlarına” bağlı olarak ciddi sorun çıkaranlar-hadi hep demeyelim ama-genellikle İskandinavlar oluyor.

Üstelik buna Türkiye’de bulunan “single” diplomatlar da dahil. Onların maceraları daha da “hariciye-televole” durumu arz ediyor. Kaldı ki saltı Türklerle değil, “elçilikler arası” münasebetleri de oldukça heyecanlı.

Belki sonraki yazıda size, diplomat bir bayan müsteşarın bir başka elçiliğin askeri ateşesi ile ilişkisini anlatırım.. Bakalım hala “kime ne” diyebilir misiniz?

Bu yazı 775 defa okundu.