En Sıcak Konular

İbrahim Karagül


İbrahim Karagül
0 0 0000

Bölgesel savaş stratejisi



Kasım ayındaki ABD Kongre seçimlerindeki yenilgiden sonra Bush yönetiminin açıkladığı Zafer Stratejisi için şunları yazmıştım:

“Yeni Irak politikası için şu ana kadar geliştirilen yöntemler “yeni” bir şey içermiyor ve bölge ülkelerini ikna etmekten çok uzak. “ABD asker çekecek mi” tartışmaları sürerken bir anda dört maddelik bir plan çıktı ortaya. Ancak hiç biri çözüm önermediği gibi, kaosu daha da yaygınlaştırmaktan başka anlam taşımıyor. Zafer Stratejisi'nin maddeleri şöyle:

1- Irak'a 20 bin asker daha gönderilecek. Sorun 20 bin asker eksikliği mi? Elbette hayır? 100 bin asker daha gönderseler başaramazlar. Paul Bremer, “Irak'ı ancak 500 bin askerle kontrol ederiz” demişti. Bu aşamadan sonra, Bremer'in teklifi bile anlam taşımıyor.

2- S. Arabistan ve Kuveyt'in savaşı finanse etmesi. Zaten bu ülkeler finanse ediyordu. İran-Irak savaşını da, Birinci Körfez Savaşı'nı da onlar finanse etmişti. Ancak şimdi Suudi yönetiminin desteği, mezhep savaşını daha da kışkırtacak. Savaşı bölge ülkelerinin sırtına yükleme stratejisi bu ülkeyi bölgesel bir savaşın merkezine dönüştürecek.

3- Şii-Sünni ve Kürtler arasında yakınlaşma: Bölünme planını onlar yaptı, mezhep savaşını onlar planladı ve çıkardı. Hangi yakınlaşmadan söz ediyorlar? Her gün yüzlerce insanın kurban edildiği bir ülkedeki cinnet halini görmüyorlar mı?

4- Irak ordusunun güçlendirilmesi. Merkezi bir Irak ordusu zaten istenmiyordu ve bu olmayacak. Kurulan birilikler Kürtlerle Şiiler arasında paylaşılmış durumda. Bu etnik ve mezhebi farklılık birliğe değil iki kesimin daha da güçlenmesine yarayacak.

Hemen her altı ayda bir “Zafer Stratejisi” açıklayan Bush yönetimi, “son şans” olarak yine karşımızda. Yine yeni bir şey yok. Yine eski taktikler ve yine başarısızlık... İç savaşı daha da azdırmaya, Irak'ın komşularını daha da huzursuz etmeye, ABD'yi daha da bataklığa çekmeye aday bir “strateji”. Şiiler ve Kürtlerle Sünni direnişi ezmeyi hedeflerken İran'a sert mesajlar içeren, Sünnileri ezerken Sünni ülkelerden destek isteyen garip bir strateji. Bir çözümsüzlük örneği. Mezhep savaşını Irak sınırları dışına taşıyacak, bir çok ülkeyi savaşın içine çekebilecek birkaç madde. İran'la nüfuz mücadelesine girerken Türkiye'nin hassasiyetlerini hiç de ciddiye almayan bir politika. Şii ve Sünnileri birbiriyle çatıştırırken, Şiileri de kendi aralarında çatıştırmayı hedefleyen eski politikanın devamı.

Yine tekrar edelim:

Amerikan ordusu yoğun olarak Kuzey Irak'a yerleşecek. Şiiler ve Sünniler arasında ABD kara gücünün yer almayacağı çok keskin bir mezhep savaşı yaşanacak. Kuzey Irak'ta yoğun olarak sınır bölgelerine yerleşecek iç savaşın seyrine göre yapılacak plana göre müdahaleye hazır bekleyecek. İç savaş Bush yönetiminin Irak başarısızlığını büyük oranda örtecek. İran, Şii gruplar üzerinden Irak'ta olacak. Tahran savaşın içine çekilecek ve İran'a yönelik ABD stratejisi devreye girecek.

Erbil'de İranlıların başına çuval geçirilmesi, İran içindeki patlamalar, Sistani'nin Muktada Sadr'a silah bırak çağrısı, Kerkük üzerindeki tartışmaların tırmanması, Kürt birliklerinin Bağdat'a gönderilmesi, Sünni ülkelerin Türkiye'ye yönelik yakınlığı çok yönlü bir kaosun habercisi.

Saddam'ın idamının ardındaki gizli pazarlığı anlatırken, idam karşılığında Sadr'dan petrol yasasına destek istendiğini, hükümete yönelik boykotuna son verilmesi istendiğini, böylece Irak petrol yasasının çıkarılacağını, hem de Sadr'ın direnişe katılma eğiliminden vazgeçeceğini söylemiştim. Ve aynen oldu. Sadr grubu parlamentoya dönme kararı aldı, boykotuna son verdi.

Türkiye, bu sürecin içine nasıl çekilecek? İran'a karşı ya da Irak'taki iç savaşa nasıl yönlendirilecek? PKK üzerinden mi, Kerkük üzerinden mi? Ya da Türkiye'nin hassasiyetleri nasıl güvence altına alınacak?

Türkiye çok acilen, oldukça geniş anlamda bir Irak projesi hazırlamalı. Yoksa kendine yönelen krizi yönetemeyecek. Türkiye, İran, Suriye ve Suudi Arabistan'la Irak konusunda baskın bir istişare süreci oluşturmalı. Aksi takdirde çok hazin gelişmeler yaşanacak. Irak'taki grupları ABD'nin denetlemesi artık imkansız. Bölge kendi gücüyle hareket ediyor. Bu gruplar üzerinde ancak ve ancak İran, Türkiye, Suriye ve S. Arabistan etkili olur. Bunu yapmazlarsa, bu ülkelerin hepsi zarar görecek. Çünkü ABD'nin bundan sonraki eylemi Irak'taki iç savaşla sınırlı olmayacak. Mezhep krizi üzerinden bölgesel savaş stratejisi uygulanıyor.




Bu yazı 720 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 20 Nisan 2012 Türk-Kürt-Sünni..
    • 30 Mart 2012 Suriye satrancı, İsrail'e askeri üs
    • 16 Şubat 2012 En tehlikeli ihtimal: Ya savaş tersine dönerse!
    • 10 Şubat 2012 Hesaplaşma: Kim kimi tasfiye edecek?
    • 2 Aralık 2011 Bitti Esad, gerçekten bitti..
    • 18 Kasım 2011 Artık, Suriye ile savaş halindeyiz!
    • 9 Eylül 2011 Evet, Tahrir'de konuş! Tarihi değiştir! De ki...
    • 18 Ağustos 2011 İran-Suriye ve PKK: O 'kart' yine masada..
    • 10 Ağustos 2011 Altı saat ne konuştular?
    • 27 Temmuz 2011 Ölüm koalisyonu Haçlı savaşçıları..
    • 22 Temmuz 2011 Avrupa Birliği parçalanıyor..
    • 29 Nisan 2011 Cuma, öfke, kan...
    • 10 Şubat 2011 Barış beklerken savaş gelmesin!
    • 31 Aralık 2010 Bir casusa bu kadar para veriliyor mu!
    • 29 Aralık 2010 İki not ve bir kirli ittifak!
    • 24 Eylül 2010 İsrail-PKK bağlantısı bu işi bozabilir mi?
    • 3 Şubat 2010 Bu toplantı hiç de hayra alamet değil!
    • 17 Aralık 2009 İran-Suudi savaşına doğru mu gidiyoruz?
    • 8 Aralık 2009 Reşadiye'den kim ne mesaj veriyor?
    • 28 Ekim 2009 Birileri tarih yapıyor, bunu kimler yazacak?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,680 µs