En Sıcak Konular

Fehmi Koru


Fehmi Koru
0 0 0000

Güldürmeyin bizi



Demek öyle, “Hrant Dink cinayetinin siyasî bir boyutu da, örgüt bağlantısı da yok” ha! Kâtilin sorgusundan sonra resmî ağızların yaptığı ilk açıklama bu yoldaydı. “Abi, gittim, direkman vurdum” demiş ya ilk ağzını açtığında, sorgulayanlar da “Doğru söylüyor” kanaatine varmışlar besbelli.Eh, bu 'menfur' cinayetin defterini de rafa kaldırabilirler artık. Tıpkı, Rahip Santoro cinayetinde ve Danıştay baskınında yapıldığı gibi… Onlarda da 'örgüt' irtibatı bulunamadı; kimi çocuk yaşta kimi hayli genç fâilleri cezalandırınca mahkemeler, bu üç cinayet eyleminden geriye, konuşmaya değer bir yön kalmayacak.

Tâ ki, bir sonraki suikasta kadar…

Kimse geçmişte nicelerine tanık olunduğu türden bir 'cadı kazanı' kaynatılsın istemiyor, ancak yine de 'aptal' yerine konmak insana ağır geliyor. 16 yaşında Trabzonlu bir çocuğun, Hrant Dink'i tanıması, Agos gazetesinin İstanbul'daki yerini bulması ve güpegündüz işlediği cinayet sonrasında Samsun'a kadar yakalanmamayı başarması, baştan sona 'siyasî' ve 'örgüt işi' bir eyleme benziyor çünkü…

Hrant Dink bir gazeteci ve kamuoyunun önünde bir figür olarak 'siyasî kimliği' bulunan biriydi; ona yönelik saldırı ve eylem de elbette 'siyasî boyutlu' tanımına girer. 16 yaşında birinin böylesine 'siyasî boyutlu' bir eylemi gerçekleştirebilmesi ise, ancak bir örgütün yönlendirmesiyle mümkün olabilir.

Örgüt 'yönlendirme' mekanizmasının adıdır zaten…

Bugünün dünyasında, 'örgüt' kavramını, 'belli bir amaç etrafında biraraya gelme ihtiyacı duymuş kişilerin faaliyete geçmeleri' olarak anlamak gerekmiyor. Örgütün illâ bir mekânı ve o mekânın kapısında bir tabelâsı bulunması da şart değil. Değişik amaçlı birliktelikleri de, sanal ortamdaki gruplaşmaları da 'örgüt' kabul etmek gerekiyor. Türkiye'nin son zamanlarda başını ağrıtan her eylemin arkasında 'klasik anlamı' zorlayan türden 'örgütler' bulunuyor.

Teknolojideki gelişmeler eskiden zar-zor kurulan irtibatları olağanüstü kolaylaştırdı. Sanal âlemde yazışırken karşınızdakinin kim olduğunu bilemiyorsunuz; bu da sizi yerli-yabancı kötü niyetlilerin etkisine açık hale getiriyor. Dünya istihbarat örgütleri yalnızca bilgi toplamak veya izlemek için dikkatini yoğunlaştırmıyor sanal âlemle, yönlendirme ve eyleme sevk etme işine de yarıyor internet…

Hadi, 'internet kardeşliği' bizim için yeni bir olay, sağda-solda kümelenmiş, birlikte hareket eden yapılanmalara ne diyeceğiz? Danıştay baskını sonrasında ekranlara ve manşetlere yansıyan yapılar, ilginç işbirliklerini açığa vurmuştu; üzerine ciddiyetle gidilmeyen o 'örgütler' faaliyetlerini ve etkilerini hâlâ sürdürüyorlar.

Türkiye'nin iç ve dış dengelerini sarsan, etkilerini daha uzun yıllar toplum üzerinde hissettirecek bir siyasî suikastı, adeta 'mahalle kavgası' sırasında tesadüfen işlenmiş bir cinayet derekesine indirmeye kalkışmak gerçekten gülünç oluyor.

Ağlamaklı olduğumuz şu günlerde gülmeye mecâlimiz yok.


yenişafak



Bu yazı 684 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 30 Eylül 2012 Ak Parti kongresinin düşündürdükleri...
    • 28 Eylül 2012 Yalan dünya, hem de ne yalan
    • 23 Eylül 2012 Tartışma sağlık alametidir
    • 20 Eylül 2012 Darbeler, CHP ve Deniz Baykal...
    • 18 Eylül 2012 CHP’nin özrünün anlamı
    • 16 Eylül 2012 Hayasızca saldırının düşündürdükleri
    • 11 Eylül 2012 O da bir gün bitecek...
    • 9 Eylül 2012 Ne olur, ne olamaz...
    • 6 Eylül 2012 Suriye politikasına yeniden bakmak
    • 29 Ağustos 2012 Türkiye Pakistan, Hatay da Peşaver değil...
    • 26 Ağustos 2012 Hayatları oyun
    • 19 Ağustos 2012 Orhan Pamuk tiksiniyormuş, ben acıyorum...
    • 14 Ağustos 2012 Milletvekili neden kaçırılır?
    • 12 Ağustos 2012 ‘Yeni gazetecilik’ denen şey
    • 9 Ağustos 2012 Tuzak varsa tedbir nerede?
    • 3 Ağustos 2012 Komutan tanıklık yaptı
    • 31 Temmuz 2012 Abdullah Gül ‘yeniden’ ha, gerçekten mi?
    • 24 Temmuz 2012 Kılıçdaroğlu siyaseti kirli (mi) görüyor
    • 18 Temmuz 2012 CHP’nin Ak Parti açmazı
    • 17 Temmuz 2012 CHP makas değiştirirken...

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,060 µs