En Sıcak Konular

Rüşdü Paşa



Rüşdü Paşa
0 0 0000

Türkiye iktisadında yeni tezgah



“zamanı benimseyen her insan bir uşaktır.”
    e.m.cioran

Hülya Avşar, 31 Ekim 2006 tarihli Hürriyet gazetesi, şunları söyledi: “Ekonomide ilk defa ne olduğunu anlamadığım bir dönem yaşıyorum, rakamlarla işler yolunda gözüküyor ama aslında öyle değil. Yakın bir zamanda ekonominin gerçek yüzü ortaya çıkacak diye düşünüyorum.”

Hülya, tekelcilerle birliktedir.

Türkiye’de iktisat bölümü sayısı İngiltere’dekinden daha çok. Bölümler, ne işe yarıyor? 12 Eylül 1980 darbesi, üniversiteye karşı gerçekleştirildi. Araştırmacı, bağımsızlıkçı öğretim üyeleri darbeciler tarafından sokağa atıldı. Bugün Türkiye ‘üniversiteleri’nde sayısız iktisat hocası ‘görev yapıyor.’ Binlerce iktisat öğrencisi ‘okuyor.’ Türkiye iktisadına ilişkin ise bir tık sesi yok. Türkiye’de ekonomi konusunda kim konuşuyor? Konuşan, tekelcilerin yanındaki Hülya Avşar’dır. Çok güzel! Bu, Eylülistlerin amaçlarına ulaştıkları anlamına gelir.

İktisatçı olmayınca, yalnızca tekelciler konuşuyor. Kimse bağımsız değildir.

Tezler
1.Türkiye’nin en önemli iktisadi sorunu, yoksulluktur. Türklerin hayatına el kondu.
2.Türkiye, dünyanın en borçlu ilk dört ülkesinden biridir. Türklerin gelecekleri satıldı.
3.Türkiye, gelir dağılımındaki eşitsizlik açısından dünyanın en kötü beş ülkesinden biridir. Türkler, adaletsiz bir toplum düzeninde yaşatılıyorlar.
4. Türkiye’de uygulanmakta olan herhangi bir kalkınma planı yoktur. Türkler, plan işini anlamama tuzağına düşürüldürler.
5.Türkiye’de devlet bütçesi IMF tarafından yapılmakta ve denetlenmektedir. Hükümet, varoluşunu halka değil Washington, D.C.’deki memurlara borçludur.
6.Türkiye’de 10 milyon kişi açtır.
7.Türkiye’de üniversite mezunları, son beş yıldır işsizdir.
8.Türkiye’de herhangi bir milli tarım siyaseti uygulanmamaktadır. Türkiye’de tarım, Dünya Bankası’nın amaç fonksiyonuna bağlanmıştır. Türkiye’de çiftçilik bitmiştir.
9.Türkiye’de net ihracat, ihracat eksi ithalat, eksidir.
10.İşçiler, olabilecek en düşük ücretle çalıştırılmaktadırlar, uluslararası sermayenin kölesi haline getirilmişlerdir.
11.Türkiye’nin iktisadi varlıkları yabancılara devredilmektedir. Türkiye’nin toplumsal kaynakları Batılıların saldırısına maruz kaldı, askeri disiplinli Batılı firmalar Türklerin kaynaklarını yapmalıyorlar, hiçbir yağmalama meşru değildir.
12.Cari açık, tarihi en yüksek değerdedir. Kriz gelecek, anlamındadır.
13.Türkiye’de her sene devlet bütçesinden 40 milyar dolar para, faiz adı altında, birkaç bin kişiye tıkır tıkır ödenmektedir.
14.Yeni krizden sonra yeni bir ’24 Ocak Kararları”, tekelcilerin iktisadi kararlarını uygulmak için sahnelenecektir.

İki Millet
Birleşmiş Milletler, insani gelişme indeksi 2006 yılı sayıları yayınlandı. Türkiye, tüm ülkeler arasında 92.sırada. Türkiye’nin durumu Fiji’den ve Paraguay’dan daha kötü. İndeks konusunda meraklı okuyucu internet sitesinin adresine buradan ulaşabilir. İndeks ne anlama geliyor? Soruya yanıt vermek için indeksin neyi ölçtüğüne bakmak gerekir. İndeksin değerinin belirlenmesinde iktisadi, sosyal ve kurumsal birçok kriter kullanılıyor. Kriterlerden bazıları şunlar: eğitim, doğum esnasında beklenen hayat süresi, kişi başına gelir, okur yazarlık oranı, devletin eğitim harcamaları…Buna benzer birçok kritere ilişkin veri toplanıyor, herbir ülke için hazırlanan indekste ülkeler sıralaması yapılıyor. Sonuç her yıl yayınlanıyor.  İndeksi oluşturan yaklaşım, indeksin amacının ülkeleri iktisadi gelişmişlik açısından sıralandırmak olarak açıklıyor. İndeks kabul görüyor, yaygın olarak kullanıyor.

Türkiye’nin nüfusu 72,5 milyondur. Büyük merkezlerin alış veriş merkezlerinde alış veriş yapanların varlığı, Türkiye’de iktisadi işlerin iyi gittiğinin göstergesi olamaz. Bugün, bütün Türkiye’de iktisadi sorunu olmayanların toplamı 2,5 milyonu geçmez. Lüks alış veriş merkezlerinde para harcayanlar, pahalı yerlerde yemek yiyenler, lüks jipleri satın alanların toplamı taş çatlasa 2,5 milyondur.

70 milyon ise kelimenin en sıradan anlamı ile, fakirdir. Bu insanlar değil on yıl sonrasının, iktisadi anlamda on gün sonrasının iktisadi sayılarını dahi kestiremiyorlar. Şu anlamda: 70 milyon kişi geleceğini göremiyor.

Böylece iki millet var, Türkiye’de. Avrupa’daki standartları olan 2,5 milyon kişiden oluşan zengin millet. İkinci millet ise, 70 milyon kişidir, iktisadi herhangi bir geleceği olmayan, iktisadi belirsizlık altında yaşayan kitle.

Yaratılacak yeni bir kriz ile 70 milyonluk milletten 2,5 milyonluk millete para devri planlanıyor. Planın akla uygun olması gerekli.

Tekelcilerin yeni bir tezgahını Hülya, sahneye koyuyor.



Bu yazı 1,139 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 4 Temmuz 2012 korku zamanın kaybedilmesidir
    • 4 Nisan 2012 Nietzche bir gelecek tarihçisidir
    • 7 Mart 2012 Mesele Bir Şapka Meselesidir
    • 6 Şubat 2012 Yerliler 1986 Nereye
    • 26 Ocak 2012 Bakış açın yoksa, sen yoksun
    • 9 Ocak 2012 kıyamam sana
    • 22 Kasım 2011 İtalyan Düşü
    • 16 Kasım 2011 evine dön
    • 3 Kasım 2011 İktisatçı
    • 1 Kasım 2011 Arzu
    • 27 Ekim 2011 Ayakta kalmak
    • 11 Ekim 2011 Yöntem
    • 29 Eylül 2011 yalan
    • 16 Temmuz 2011 Kendin olmak bir saldırıdır
    • 22 Haziran 2011 kaçış
    • 26 Mayıs 2011 obama’ya açık mektub
    • 23 Mayıs 2011 kafka’nın dûnyasındayım (*)
    • 18 Mayıs 2011 geçmiş sonradan gelir
    • 14 Mayıs 2011 hakikatin rengi yeşildir
    • 11 Mayıs 2011 halk günü

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,166 µs