0 0 0000

İnsanlığı ıskalamak 

Önümüzdeki haftalarda çok büyük bir medya savaşına hazır mısınız?

Ankara’dan gelen haberler İstanbul’dan gelenlerle örtüşüyor:

POAŞ konusunda asıl adım henüz atılmadı. Doğan grubu kendisi için “ölümcül etkide” bu adımların atılabileceğinin ve işin tadının kaçtığının farkında.

Yani?

Köşeye sıkışan kedi ne yaparsa onu yapacak.

Hedefte sadece hükümet olmayacak. Ciner grubu da baş hedef.

O konuda da detaylı ve hayli ilginç birtakım bilgiler var ancak tüm bunlara girmek yerine çok başka bir konuda; tek bir kelime etrafında bir şeyler yazmak istiyorum.

Çaresizlik...

Geçen gün Balıklı Rum Hastanesi geriatri servisine gittim. Halam bir süreliğine de olsa orada yatıyor. Birçok nedenden ötürü yatmak zorunda.

Beklediğimden kat kat temiz ve tertipli bir hastane, huzurevi buldum.

Halinden haklı olarak şikayetçi olan halamı teskin etmek için,”Bak, ne güzel tertemiz bir ortamdasın. Huzur içinde dinlen” dedim.

Aldığım yanıt bir hayat dersiydi, “Elbette sizi anlıyorum. Onca iş güç içinde bana bakamazsınız. Ama nihayetinde ben de burada bir mezardayım. Kendini bilmeyen onlarca insan arasına bırakılmak onca yıldan sonra çok zor geliyor.”

Koridorda oturan yaşlılara bakarken insanların hikayelerini anlattı.

En üzücü olanı 102 yaşında bir nenenin hikayesi.

Tüm çocukları ölmüş, torunlarının ise onu yatırabilecekleri bir ortamları maalesef yokmuş. Çaresiz onu buraya yatırmışlar. Oysa eskiden büyük aileler büyük evlerde hep bir arada yaşanırdı. Köylerde hâlâ öyle...

Modern toplum çekirdek aileyi dahi parçalıyor. Etrafıma bakıyorum hemen herkes yalnız yaşamaya başlıyor.

Kutsanan yalnızlıklarımız gelecekte lanetli birer tek başınalık olup çıkacak.

Anonim çaresizlik bu gerçekliği değiştirememek.

Kabullenmek zorunda kalmak.

Gitgide vahşileşen şehir kültürüne biçare teslim olmak.

Aydın Doğan’ın ve hükümetin önümüzdeki haftalarda nasıl pozisyon alacağını yazmak bana kusturucu geliyor.

Zira bu iğrençliklerle gündem oluşturmaktan ve o gündemleri tartışmaktan yukarıda anlattığım basit insanlık hikayelerimizi ıskalıyoruz.

İnsanlığımızı ıskalıyoruz.

akşam

Bu yazı 838 defa okundu.