En Sıcak Konular

Ali Saydam


Ali Saydam
0 0 0000

'Turgut’u limonatayla zehirlediler'



Herhangi bir gelişmiş ülke düşünün. Bu ülkenin cumhurbaşkanlarından birinin eşi kalksın yıllar sonra kocasının öldürüldüğünü açıklasın... Hem de detay vererek. Nasıl ve kimler tarafından öldürülmüş olabileceğini hayli açık bir şekilde ‘ima’ ederek...

Yer yerinden oynamaz mı? Araştırmalar; polisiye aksiyonlar birbirini kovalamaz mı? TV dizileri, bir iki uzun metraj film piyasaya çıkmaz mı? Oliver Stone konuya ânında el atmaz mı; ya da Costa Gavras?

Peki, bizde ne oluyor? Türkiye’nin 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın eşi Semra Özal Hanım yıllardır yırtınıp duruyor: “Kocamı öldürdüler!”.. Kimse Semra Hanımı da, konuyu da ciddiye almıyor... Olacak iş mi?

Dün akşam TV’de yine anlatmış: “Türki Cumhuriyetlerle anlaşma yaptı. Büyük Türkiye Cumhuriyeti’ni ilan edecekti. Tüm yeraltı zenginlikleri burada. Büyük devletleri rahatsız etti. Bir gün bir sefaretteki kokteyle zorla götürdüler. ‘İçki içmiyorsunuz. Size özel hazırladık’ diye bir limonata getirmişler. Ve o da hatır için içmiş... O limonatadan şüpheleniyorum ben!”

Size deli saçması gelebilir. Semra Hanım’ı “Neşeli Cahiliye Devrinin simgesi” olarak ciddiye almayabilirsiniz. Ama iddia ciddidir... Gelişmiş ülkelerde olsaydı siyaset dünyası, medya ve kamuoyu 9 şiddetinde bir depremle sallanmaz mıydı?..

Medyanın bu konuda sessiz kalmasının ipuçları Spy Game (Tony Scott), İl Caso Matei (Francesco Rosi), Z (Costa Gavras), JFK (Oliver Stone) gibi filmlerde mebzul miktarlarda var mı acaba?..

DYP, Bakire Manken’le iktidara yürüyor

DÜNKÜ gazeteler nasıl vermişler haberi? Şöyle: Bakire Manken DYP’de...

Bir de gazeteci-yazar Nevval Sevindi katılmış partiye. O haber biraz daha geri planda. Medyamız Bakire Manken Şebnem Schaefer’da daha ağırlıklı haber değeri görmüş...

Sevgili dostum Mehmet Ağar’a bir çift sözümü buradan söylemesem içimde kalacak... Ağar olayı kamuoyu önüne taşımasaydı ben de taşımazdım... Ama taşıdı. Gazetelerde çarşaf çarşaf Bakire Manken’in bir şampiyon gibi elini havaya kaldırdığı fotoğrafları... Bu mudur DYP’nin marka vaadinin fotoğrafı?..

Eğer buysa diyecek lafım yok. Ebediyete kadar susarım. En azından onca yıllık dostluğumuzun yüzü suyu hürmetine...

Sayın Schaefer mı Türkiye’nin gelecek tasarımında söz sahibi olacak? Bugün kendisine en yakın partinin 15-20 puan önünde giden AK Parti’ye karşı Bakire Manken’le mi zafer kazanacaksınız? Keşke rozeti siz takmasaydınız, o zaman belki hasar daha az olurdu...

Herhalde o fotoğrafı medyada görünürlüğünüzü artırmak (Publicity) için kullanmayı düşündünüz. Ama olmaz. İlkelerinizi, konumlanmanızı, marka vaadinizi tehdit eden ‘publicity’ hiçbir işe yaramaz. İki marka yan yana gelince, zayıf ve özürlü olan, sağlam ve güçlü olanı aşağıya çeker.

Bakire Manken fotoğrafı size ne yaptı, dersiniz sevgili Ağar? Yukarı mı çekti, aşağıya mı?..


Algılamalar ilanla yönetilemiyor

TAM sayfa kamuoyu duyurularının hiçbir işe yaramadıklarını; hatta genelde olumsuz bir algılama yaratabileceklerini Mısır’daki sağır sultan duydu. Bir Halis Toprak (Halis Ağa) duymadı. Bir de Bilim Araştırma Vakfı (BAV) ve onun ‘Fahri Başkanı’ Adnan Oktar (Adnan Hoca)...

Dün Halis Ağa yarım sayfa; Adnan Hoca tam sayfa ilanlarla kendilerini eleştiren herkesin haksız, kendilerinin haklı olduklarını duyurdular. Herhalde herkesin ilanı görünce bu iki ‘mağdur’un haklarını hemen teslim etmeye karar vereceğini düşündüler... Ama kazın ayağı öyle değil!..

İlanda “Reklam sevdalısı olmadığını” ileri süren Halis Ağa, medyadan merhamet ve hakkaniyet istiyor... Ülke yararına ne kadar iyi işler yaptığını anlatıyor. Adnan Hoca’nın Vakfı ise, son mahkeme kararlarına dayanarak, “BAV camiası aklandı, masumiyeti kanıtlandı!” diyor...

Onlar böyle diyor da, peki algılama nasıl? Ben size söyleyeyim: Her ikisinin de birbirleriyle alakası yokmuş gibi gözükse de sonuç değişmez. “Ateş olmayan yerden duman çıkmaz”, “Yarası olan gocunur” türünden deyişlerde ifadesini bulan bir algılama söz konusudur...

Oysa yapmaları gereken çok basit: Düzenli, açık, şeffaf, ayrıntılı basın ve kamuoyu bilgilendirmesi... Tabii yanan bir ateşleri ve gocunulacak yaraları yoksa... Bir de sokağa atılacak paraları...
akşam



Bu yazı 917 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 18 Ekim 2008 Ben Obama’yı tutmuyorum...
    • 5 Mart 2007 'Turgut’u limonatayla zehirlediler'

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,944 µs