En Sıcak Konular

Oktay Ekşi


Oktay Ekşi
0 0 0000

Gündemde tutma oyunu mu?



ABDULLAH Öcalan’ın avukatlarının, kundağında uyurken PKK’lı katiller tarafından öldürülen üç aylık bebeklerin canı hakkında ne düşündüklerini hálá öğrenemedik.

Ama Abdullah Öcalan isimli teröristin sağlığı söz konusu olunca dünyayı ayağa kaldırmaya kalktıklarını gördük.

Öcalan’ın altı adet saç telini avukatları Fransa’ya göndermişler.

Orada Pascal Kintz adında bir uzman, bunları incelemiş ve muhteremde "toksik metalden zehirlenme" tespit etmiş.

İncelenen saç tellerinin Öcalan’a ait olup olmadığını bilmiyoruz. Söz konusu uzmanın raporunun ne kadar sağlıklı bir incelemenin sonucunu aksettirdiğini bilmiyoruz. Denenler doğruysa bile, söz konusu zehirlenmenin Öcalan isimli mahkûma dönük bir tertibin varlığını gösterip göstermediğini bilmiyoruz.

Ama tüm bunları "var" imiş, "gerçek" imiş gibi kamuoyuna sunup, Abdullah Öcalan’ı gündemde tutma, özellikle dış dünyaya onu acındırma, ardından "af çıkartın da serbest kalsın" taleplerini tahrik etme amaçlı bir kampanya başlattıklarına yemin edebiliriz.

Tüm basınımız da bu tuzağa düşünce, bu iddiayı ortaya atan Demokratik Toplum Partisi (DTP) Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk Hanım’ın amacının fazlasıyla gerçekleştiğini rahatlıkla iddia edebiliriz.

Aslında bu iddianın gündeme geldiği tarih de dikkati çekiyor:

Bildiğiniz gibi Avrupa Konseyi (AB Bakanlar Kurulu), Öcalan’ın avukatlarının "yargılama adil olmadı" iddiasıyla yaptıkları başvuruyu geçen ay nihai karara bağlamış ve "Öcalan’ın tekrar yargılanmasına gerek olmadığını" ilan etmişti.

Bu, Öcalan defterinin kapatılması anlamına geliyordu.

Fransız hapishanelerinde çürümeye terk edilen Carlos (Çakal) isimli terörist gibi onun da sesi bu karardan sonra çıkmayacak, avukat mavukat aracılığıyla áleme nizamat veren demeçler yayımlamasının önü kesilecekti.

Tabii Fransa, bizim gibi demokratik (!) bir hukuk devleti olmadığından (!) orada kimse Carlos’un saçını Dr. Kintz’e götürmeye cesaret dahi edemiyor.

Eminiz orada Carlos çeşitli bahaneler kullanarak haftada bir saat avukatlarıyla divan kurma olanağından da yoksun yaşıyordur.

Oysa bu gürültüler üzerine harekete geçen Adalet Bakanlığı, üç uzmanı, Abdullah Öcalan’ın mübarek (!) saçları ile asil (!) kanından ve idrar-ı şahanesinden (!) alınmış örnekleri inceleyerek rapor vermekle görevlendirdi.

Bu uzmanların vereceği rapora güvenmemeye kimin ne kadar hakkı olabilir bilemiyoruz. Ama eğer bu konuda makul bir gerekçeyle itiraz eden çıkarsa, incelemenin bir de uluslararası uzmanlar tarafından yapılması doğru olur diyoruz.

Yeter ki azılı bir terörist olsa da, canı devlete emanet edilmiş bir kişiye karşı ortada bir tertip varsa o ortaya çıksın. Hatta çıkmakla kalmasın, sorumlusu cezalandırılsın. Ama eğer böyle bir tertip olmadığı halde sırf kamuoyunu Öcalan’la meşgul etmeyi amaçlayan bir soytarılık söz konusuysa o da anlaşılsın ve bu hokkabazlık bitsin.

hürriyet



Bu yazı 827 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 20 Ocak 2010 Herkes mi haklı?
    • 27 Ekim 2009 Cam duvar
    • 21 Ağustos 2008 Sürpriz yok
    • 18 Temmuz 2008 Ön şartsız
    • 1 Haziran 2008 Sav ve CHP
    • 3 Ağustos 2007 Bu kafayla askere gidilir mi?
    • 13 Temmuz 2007 Bu da ’ırkçılık’ değilse
    • 1 Haziran 2007 Patriğin şikáyetleri
    • 14 Mart 2007 Bu gidiş iyi gidiş değil
    • 8 Mart 2007 Gündemde tutma oyunu mu?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,112 µs