0 0 0000

Çocukları öldürmek farz mı, sünnet mi ?

Türkiye bir hurafeler ülkesidir.
Birisi bir palavra sıkar...
Kimse bunu sınamaz...
Denetlemez...
Ama herkes tekrarlar.
Bunlardan biri daha evvel de hatırlattığım gibi:
Türkiye’nin kendi kendine yeten yedi tarım ülkesinden biri’ olduğudur.
Bir Allah’ın kulu da kalkıp sormaz:
‘Ne yersek kendimize yeteriz’ diye.
Et, süt, yumurta, sebze, meyve?
Bunları yersek...
Dengeli beslenirsek...
Kendi kendimize yeter miyiz?
Tabii ki hayır.

***
Bir başka efsane de doğal kaynaklarımızın zenginliğidir.
Tüm eğitim hayatında durmadan tekrarlanır:
‘Türkiye’nin doğal kaynaklarının zenginliği...’
‘Türkiye’nin doğal kaynaklarının zenginliği...’
Halbuki...
Tüm akarsularımızı üst üste toplasak bile...
Debileri bir Nil nehri etmez.

***
Bırakın Nil’i... Su kaynakları bakımından...
Türkiye... Irak’tan bile daha fakirdir.
Üstelik... Doğu’suyla Batı’sı arasında da su dağılımı açısından eşitsizlik vardır.

***
Ne kadar yazılıp söylense de...
Su fukarası olduğumuz...
Bir türlü duyulmazdı.
Dün... Dünya Su Günü’ydü. Baktım...
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Antalya’da konuşurken... Su fakiri olduğumuzu söylemiş:
‘Türkiye’nin su zengini bir ülke olduğunu söylerler. Halbuki biz bilimsel anlamda su zengini bir ülke değiliz.’
Başbakanı dinlerken...
Siyasetle bilimin yan yana gelmiş olması beni heyecanlandırıverdi. Çünkü nadirattandır.
Yıllardır söylenen bir gerçek, şimdi Başbakan tarafından vurgulanmaktaydı.

***
Ben, bunu yazmayı düşünürken...
Spiker bir sonraki habere geçti.
Irak’a... Irak’taki çocuklara...
Çocukların canlı bomba yapılmasına.

***
Geçtiğimiz haftasonu...
Bağdat’ta... Pazar yerinde...
İntihar saldırısı düzenleyenler...
Kontrol noktasından geçerken...
Arka koltuğa oturttukları iki çocuğun üzerine... Bombalı düzenek yerleştirmişler.

***
Daha sonra araç bir park yerinde durmuş.
Yetişkin iki kişi çocukları bırakarak kaçmış.
Ardından da patlama gerçekleşmiş.
Beş kişi ölmüş. İkisi canlı bomba haline getirilen çocuklar. Dinlerken kanım dondu.
Su... Akarsu fukaralığı...
Siyasetle bilim farkı falan...
Hepsi uçtu gitti aklımdan.

***
Haberin peşine düştüm.
Irak’ta dehşet öylesine sıradan hale gelmiş ki...
Çocukları canlı bomba haline getirmek gibi...
Bir cinayet manyaklığı bile...
Pek yankılanmaz olmuş.
Haberi uğraşa didine buldum.
Zaten de kısacıktı.

***
Çocukları canlı bomba yapan kim?
Irak’taki direnişçiler. Irak’taki direnişçiler kim?
Saddam taraftarları.
Ve yeryüzünden buraya intikal eden diğer gruplar. Müslüman Irak’taki Müslümanlar.

***
Direniş... Neyin direnişi?
Normalde çocukların huzur içinde yaşayacağı bir dünya için olması gerekmez mi bir direnişin?
Çocukları canlı bomba haline getirerek böyle bir direniş olabilir mi?
İnsanlığa... Dine... İmana sığacak bir iş mi bu?
Öncelikle inanç sahiplerinin ayağa kalkması gerekir herhalde.

***
Medine Müslümanlığı tüm dünyada mı öldü?
Şeyh Galip’ten Taliban’a bu nedenle mi geriledik? Şimdi inanç...
Hastalıklara takılan yalan yaftaları mı oldu?
Yoksa Müslümanlık özeleştiriyi ihmal ettiği için mi... Böyle dehşet veren manzaralarla karşılaşıyoruz?

***
Türkiye’nin su fakiri olduğunu söylemek gibi...
Birileri de bu gerçeği dile getirse.
Çocukların bomba yapılmasının..
Dinle... İmanla... Müslümanlık’la hiçbir ilintisi olmadığını söylese...
Onunla da yetinmese... Müslümanlığın ‘sabi sübyana’ nasıl baktığını açıklasa.

***
‘Ötekini’ suçlamak öyle bir isteri haline geldi ki... Kimse çıldırmışlıktan arınmaya hamle edemez oldu. Halbuki ‘çocukların canlı bomba’ yapılması... Başta Müslümanlar...
Tüm dünyanın müdahalesini beklemekte.

***
Dinler... İnançlar... İdeolojiler... Direnişler...
Çocukların mutluluğu için değilse...
Ne için? Çocukları öldürmenin dini...
Dinin çocukları öldürmesi... Olur mu?
Bunu kınayacak bir Müslüman yok mu?

 
star

Bu yazı 811 defa okundu.