En Sıcak Konular

Cüneyt Ülsever


Cüneyt Ülsever
0 0 0000

 Irak meselesi



DÜN yazdım. ABD’de topluma yerleşmiş karamsarlık ve umutsuzluk çok büyük çapta "Irak meselesi" için ABD yönetiminin ne yaptığını ve hatta ne yapacağını bilmemesine veya en azından böyle algılanmasına dayanıyor.

Amerikalılar yüksek oranda "yönetilememe" duygusu içindeler ve bu duygu onları korkutuyor.

Elitler arasında bu duygu daha evrensel bir seviyeye ulaşıyor, ABD’nin dünyanın en güçlü devleti olma vasfını kaybetme ihtimali artık açıkça dile getiriliyor ve bunu önlemek için ne yapılması gerektiği tartışılıyor.

Ancak, şahsi kanaatime göre, ne yapılması gerektiğini sadece iktidardakiler değil, muhalefet de bilmiyor.

* * *

Ortada bir kakafoni var!

Örneğin, Demokrat ağırlıklı Kongre, Irak bütçesini ABD askerinin Irak’tan çekilmesi şartına bağlıyor, Başkan Bush da bu kararı veto edeceğini söylüyor.

Ama ne Cumhuriyetçiler ne de Demokratlar ortaya kapsamlı bir plan koyabiliyorlar.

Cumhuriyetçiler bir yandan İran ve Suriye’ye göz dağı verirken, diğer yandan Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice İran ve Suriye ile diyalog kurmanın yollarını arıyor. Aynı arayışa Senato Çoğunluk Lideri Demokrat Nancy Pelosi de girişince bu sefer yönetim çok kızıyor.

ABD’de hálá; hem Irak konusunda, hem İran meselesinde, hem Türkiye’ye bakışta Pentagon (Savunma Bakanlığı) ile State Department (Dışişleri Bakanlığı) arasında büyük görüş ayrılıkları var ve Beyaz Saray (Başkan) Pentagon’a daha yakın duruyor.

Ancak, bu arada yeni Savunma Bakanı Bob Gates’in, Cumhuriyetçilerin "gerçekçi kanadı"ndan gelen bir kişi olarak, ezelden beri İran’la yakın diyalogdan yana oluşu bazılarına (dün belirttim, Demokrat Brzezinski’ye bile) yeni bir umut kapısı gibi gözüküyor.

Daha basit bir anlatımla; dünyayı değiştirerek emperyal hükmü altına almak isteyen ve bu konuda başarısız oldukları artık ABD’de en muhafazakár kanatlarca da kabul gören yeni-muhafazakárların arasına dünyayı olduğu gibi kabul ederek ve bütün ülkelerle pazarlık ederek emperyal hükmünü sürdürmek isteyen klasik-muhafazakárların katılması ile umut kapılarının yeniden açılacağını düşünenler var ve 2008 başkanlık seçimine dek bu çözüme bel bağlamaktan başka çare yok.

* * *

Bir anlamda geçen yıl Baker-Hamilton başkanlığında toparlanan klasik muhafazakár ağırlıklı Irak Çalışma Grubu’nun raporunun önerilerine yeniden bel bağlanması söz konusu.

İran ve Suriye ile, diğer anlaşmazlık noktalarını bir kenara bırakarak, Irak meselesinde diyalog kurulması, İsrail’in Filistin ile barışa zorlanması, Baas Partisi üyelerine af çıkarılarak onların tekrar bürokrasiye kazandırılması, Sünni direnişçiler kadar Şii direnişçiler (Sadr) ile de ilişki aranması, profesyonel Irak ordusu ve polisinin ivedilikle kurulması, Bağdat’ın teröristlerden arındırılması gibi konular, ne kadar hayatiyet bulacak bilinmez ama tekrar gündemdeler.

Bu arada Savunma Bakanı Bob Gates’in İran’la daha yakın diyalog kurulması teklifinin Türkiye’nin dışlanması anlamına gelebileceği buralarda dile getirildi ama bu görüşü ciddiye alan kimse çıkmadı.

* * *

Yarın Türkiye-ABD ilişkilerini irdeleyeceğim. Ancak, bu ilişkilerin geleceğinin kendisinin ne istediği, ne planladığı belli olmayan ABD’nin Ortadoğu’da Türkiye’yi ne kadar yanına alabileceği şartına bağlı olduğunu bugünden söyleyebilirim.
 
 
 hürriyet



Bu yazı 764 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 6 Aralık 2007 ’367 Hüsamettin!’
    • 2 Aralık 2007 Yetki neden bu kadar gecikti?
    • 4 Temmuz 2007 DTP ile yaşama alışalım!
    • 29 Nisan 2007 27 Nisan Muhtırası millete hayırlı olsun!
    • 4 Nisan 2007  Irak meselesi
    • 7 Mart 2007 DTP, TBMM'ye girince ne olacak?
    • 7 Ocak 2007 Bizi nasıl bölüyorlar?
    • 4 Ocak 2007 İran’a dikkat! Yetkin bir uyarı yazısı
    • 20 Aralık 2006 Baker-Hamilton planında bazı ayrıntılar
    • 31 Ekim 2006 Cumhurbaşkanlığı seçimi ve Ortadoğu
    • 26 Ekim 2006 ABD seçimleri
    • 19 Ekim 2006 Mehmet Ağar!
    • 15 Ekim 2006 Tutarlılık herkese lazım değil midir?
    • 1 Ekim 2006 Hükümete karşı olmak demokrat olmaya engel midir?
    • 28 Eylül 2006 Büyükanıt konuşacak televizyonlar yayınlayacak!
    • 24 Eylül 2006 Henry Kissinger teklif ediyor: ABD ile İran anlaşsın
    • 6 Eylül 2006 AKP, tabanı ile ilk defa ters düşüyor
    • 27 Temmuz 2006 Başbakan, PKK konusunda netice mi alıyor?
    • 19 Temmuz 2006 Sınır ötesi operasyon şart!
    • 6 Temmuz 2006 Stratejik ortaklık

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,810 µs