En Sıcak Konular

Rüşdü Paşa



Rüşdü Paşa
0 0 0000

İktisadi geri kalmışlığın sürekliliği



“iktidar hiçbir zaman şurada ya da burada yerleşmez, hiçbir zaman birilerinin elinde değildir, hiçbir zaman bir tür varlık ya da mal gibi temellük edilmez. iktidar işler, iktidar bir ağ biçiminde işler ve bu ağda bireyler yalnız dolaşıma girmekle kalmaz, aynı zamanda ona boyun eğmek ve onu uygulamak durumundadır. bireyler hiçbir zaman iktidarın atıl ve onaylayıcı hedefleri değil, tam tersine her zamana iktidarın aracıdır. bir başka deyişle, iktidar bireyleri geçiş yolu olarak kullanır, bireylere uygulanmaz.”
foucault

Az gelişmiş ülkenin, kavramlar üretilmiştir, gelişmesi mümkün değildir. Andre Gunder Frank, azgelişmişliğin hep gelişeceğini söyler. Azgelişmiş ülke, batıdan makine ya da makine fabrikası alabilir. İki ayrı durumda da değişen birşey olmaz. Batılı ülke, ardından bir üst seviyede makine üretir. Süreç içinde, azgelişmiş ülke geri kalmaya devam eder. Batı, başka bir ülkeye otomobil fabrikalarını verebilir, otomobil fabrikasını alan ülke otomobil ürettiğini geliştiğini sanır. Oysa batılı ülke otomobil fabrikalarını yenilemiştir. Kapitalist sistemde, az gelişmiş olan ülkenin gelişmiş ülkeyi yakalaması teknik olarak imkansızdır. İleri geri kavramları, yaşamaya devam eder. Batı dışında ‘gelişmekte olan ülkeler’ ya da ‘az gelişmiş ülkeler’ olarak adlandırılan ülkelerin geliştiği doğru değildir. Batı ülkeleri hep önde ve aradaki açık hep var. Daha önemlisi, iki ülke grubu arasında bağımlılık ilişkisi var. Bağımlılık ilişkisi, azgelişmiş ülkelerin aleyhine çalışıyor.  

Tezler
1.Sermayenin globalleşmesi toplumu parçalıyor.
2.Kapitalizm, doğa ve topluma saldırıyor.
3.Dünya, yeni bir politik dengesizlik durumu yaşıyor.
4.Batı demokrasisi yerini disiplinli toplum kurgusuna bırakıyor.
5.Sol, sosyalizmin itibardan düşmesiyle yok olma eğiliminde. Sağ, faşizme kayıyor.
6.Kapitalist sistemin çökme ihtimali her zaman vardır. Bugün dünden daha çok.
7.Kapitalism, insanlığın maruz kaldığı tarihi en büyük felaket sayılmalıdır. Bir uygarlık değil.

Kapitalism
Kapitalist sistemde, kapitalistlerle işbirliği yapılarak ayakta kalınacak bir sistem değil. Kapitalist sistemde kimse özgür olamaz. Batıda düşünce hürriyeti, muhalifin düşüncelerini öğrenmek ve sistemin devamlılığını sağlamak için kullanılan bir araçtır. Kapitalism, herşeyi kullanır. İnsan hakları, demokrasi ve saire, sistemde yalnızca bir araç olarak çalışır. Sistemde tek amaç vardır, elde edilmekte olan karın ençoklaştırılması. Karın ençoklaştırılması sürecinde kullanılan her araç meşrudur. Ek olarak, karın ençoklaştırılması herşey pahasına gerçekleştirilir. Toplum parçalanmış, insanlar sömürülmüş, değerler tahrip edilmiş, doğal denge bozulmuş… Önemli sayılmaz. Savaş, sistemin oyun kurallarını belirlediği bir politikadır.

Sistemdeki Türkiye
Türkiye’de yaşanan her olay, kapitalist sistemin lordlarının senaryosudur. Sağ sol çatışması, kürdçülük, türban, apo’nun ankara’ya getirilmesi, başbakanın hastalandırılması, erken seçime gidilmesi, para krizinin tetiklenmesi ve saire kendiliğinden, sistem dışı olaylar değildir.
 
Dün, soğuk savaş döneminde, Türkiye’nin Batı ülkelerindeki iktisadi gelişmişlik düzeyini yakalaması bu nedenle mümkün değildi. Ağır sanayi ya da hafif sanayi meselesi değildir, bu. Mes’ele, Türkiye ile Batı ekonomisi arasında normal olarak var olan iktisadi ve mali kanallar ile ilgilidir.

Türkiye’nin Batı ekonomisini yakalayamaması, Türkiye’de uygulanan kalkınma ve planlama modellerinin konusu, doğal olarak değildir.

Not bir: Türkiye’de 1960’lı yıllarda dünyaya kapalı kalkınma modeli adı altında bir iktisadi model uygulandı. Bu Türkiye’nin tercihi değildi. Dönem, az gelişmiş ülkelerde o modelin kullanılma dönemiydi. Türkiye de aynı modeli, Latin Amerikan ülkeleri ile aynı dönemde uyguladı.

Not iki:Türkiye 1980 yılında ‘dışa dönük büyüme modeli’ uygulamış ise kendisinin bir tercihi olduğundan değildir. Tıpkı bu dönemde de 1960’lı yıllar gibi, Türkiye dünyadaki modaya uydu. Uyduruldu. Türkiye benzeri ülkeler, 1980 yılında dışa açılmaya başlamışlardı, Türkiye’nin de dışa açılması gerekiyordu, sistem gereğidir, Türkiye’de model değişikliği yapıldı. Özal’ın bildiği bir şey yoktu.

Adı, globalleşme olan yeni bir süreç yaşanıyor.

Süreklilik
Türkiye’nin globalleşme sürecinde, bir çıkış yapması mümkün değil. Süreç, dışımızda bir gerçek. Globalleşme bir süreç olarak yaşanıyor, Türkiye süreçten olumsuz etkileniyor. Nasıl? Türkiye, sermaye ve mal kanallarından ‘dışa açık’ ve ‘küçük’ bir ülkedir. Dışa açıktır, bu durum alyehine oluyor. Para hareketlerinden dolayı Türkiye yitiriyor.

Türkiye, küçük bir ülke. Bu tanım gereği böyle: Türkiye dünyadaki herhangi bir şeyi etkileme gücüne sahip olmadığından küçük sayılır.

Türkiye, batı ekonomisine bugün (yıl 2006, yaşadığımız dönem globalleşme süreci) düne göre (1838 yılı dün olsun, emperyalizm dönemiydi) daha çok bağımlıdır. Bir. İki: Türkiye bugün, düne göre batı ekonomisi karşısında daha küçüktür. Başka kelimelerle yazılırsa şudur: Türkiye ile batı arasındaki açık, bugün düne göre daha büyüktür.



Bu yazı 1,110 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 4 Temmuz 2012 korku zamanın kaybedilmesidir
    • 4 Nisan 2012 Nietzche bir gelecek tarihçisidir
    • 7 Mart 2012 Mesele Bir Şapka Meselesidir
    • 6 Şubat 2012 Yerliler 1986 Nereye
    • 26 Ocak 2012 Bakış açın yoksa, sen yoksun
    • 9 Ocak 2012 kıyamam sana
    • 22 Kasım 2011 İtalyan Düşü
    • 16 Kasım 2011 evine dön
    • 3 Kasım 2011 İktisatçı
    • 1 Kasım 2011 Arzu
    • 27 Ekim 2011 Ayakta kalmak
    • 11 Ekim 2011 Yöntem
    • 29 Eylül 2011 yalan
    • 16 Temmuz 2011 Kendin olmak bir saldırıdır
    • 22 Haziran 2011 kaçış
    • 26 Mayıs 2011 obama’ya açık mektub
    • 23 Mayıs 2011 kafka’nın dûnyasındayım (*)
    • 18 Mayıs 2011 geçmiş sonradan gelir
    • 14 Mayıs 2011 hakikatin rengi yeşildir
    • 11 Mayıs 2011 halk günü

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,438 µs