En Sıcak Konular
Cevdet Batu
Deniz Baykal’a güzellemedir!
Şükür ki gencim… Bu yüzden “o darbe günlerinde neler çektim” diyemeyeceğim. Ben daha çok 28 Şubat’ın havada andıçların uçuştuğu o buhranlı günlerine tanık oldum. Hayat bu tabii, sürprizlerle dolu. Şu genç yaşıma ikinci bir muhtıranın sığacağını hiç hesap edemezdim.
27 Nisan muhtırasından bahsediyorum.
O gece eve geldim, TV’yi açtım. Eğlencelik bir şey arıyordum ki gördüm: Meğer ortalık çoktan şenlenmiş… Sonra sabahın geç saatlerine kadar süren “anlama” çabası… Malum böylesiyle ilk kez karşılaşıyorum.
Sonra sorular geliyor elbette… “Hükümet muhtıraya nasıl yanıt verecek? Bu işten kim kazançlı çıkacak” diye. Tek tesellim şu: “Nihayetinde elli yaşında genç bir demokrasimiz var. En kötü ihtimal sandığa gideriz. Kriz sandıkta çözülür.”
Kriz sandıkta çözülecekse bu muhtıra kime yarar? Liderleri gözümün önüne getiriyorum. İşte o kısa “muhasebe”:
Mumcu? Yok değil… Oylamaya katılmasa da başarılı bir halkla ilişkiler ile “sanık” sandalyesine oturmayacak gibi görünüyor. En azından hatalı politikasını retorik ile kapatmaya çalışıyor. Üstelik muhtıra ile arasına iyice mesafe koydu. Bu iş Mumcu’ya ne yarar ne yaramaz…
Ağar? Hiç sormayın, dokunsanız ağlayacağım… Uzun bir süre başarılı politikasını ilmik ilmik ören bir siyasetçi seçime üç-beş ay kala, yani işin kuyruğuna gelmişken, kendisini böyle mi harcar… Bu mudur yani? Yazık oldu İlhami Efendi’ye… Başımız sağ olsun!
Erdoğan? Hadi yine iyisiniz yani… Beş sene ülkeyi yönetin. Partiniz hakkında onca iddia ortada dolaşsın, kendi tabanınıza söz verdiğiniz birçok şeyi yerine getirmeyin… Bir sürü meteliksiz, yeni ve görmemiş zengin yaratın… Hem de haksız yere, belki de… Petrol kanunu gibi garip bir tasarıyı Meclis’e dayatın. İşsizlik sorununun kıyısından geçmeyin. Fındık fiyatlarından neredeyse Karadeniz’i kaybedin… “Kişi başına düşen gelir yükseliyor” diye tafra atarken gelir adaletinde yarattığınız uçuruma hiç değinmeyin. Seçimlere doğru kendi tabanınızda oluşan erime ve kararsız bir %30’u görünce telaşa kapılın… Sonra olan olsun! CHP’nin saftirik muhalefeti ve derken şu makus muhtıra ile sandıkta yanınızdan geçmeyecek, gözünüzün yaşına bakmayacak kitleler eteklerinize yapışacak hale gelsin… Kim bilir oyunuz %27’lere düşmüş görünürken, sağ olsun muhalefet ve sağ olsun muhtıra sahipleri, sandıktan %40’larla çıkacak hale gelin…
Baykal? Ne diyeyim bilmem ki! Hiçbir projesi yok… Kitleleri yanlış muhalefeti sayesinde iktidara bağlıyor… Söyleyecek sözü olmadığı için her geçen gün hırçınlaşıyor… Hırçınlaştıkça ne yapacağını bilmiyor… Kafasında siyasete benzer her hangi bir düşünce olmadığı için Tandoğan’daki kitlenin arkasına sığınıyor… Yani kitlelerin önünden gidemiyor! Sokakta yürüyen tankların ardından siyasi ufkuna bakıyor… “Siyaset”i böyle yapıyor. Tarzı bu yani…
Kendine güvensiz… “İstemezükçü…” Hiçbir zaman iktidar olamamış… Niye olamadığının farkına varamamış… İktidarı krizde arayan… Bunalımdan “mal kaçırmaya” bakan… Hayatı muhalefette geçmiş… Bundan sonra büyük bir ihtimal iktidar olamayacak olan…
“Aday söyle” desen yüzüne bakar… “Politikam nasıl” desen “o olmaz” der… “Ne olsun” dersen cevabı “sen olma”dır… Sosyalist enternasyonal ile muhtırayı bağdaştırır… Altmış yaşından gençleri yönetimine almaz… İnterneti duyduğundan ise şüpheliyim…
Artık tükendim!
Bu yazı 981 defa okundu.
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar- 30 Eylül 2008 Kissinger Erdoğan'a ne yazdı
- 22 Kasım 2007 Türk usulü çalışkanlık: Yumurta kapıya dayanınca!
- 16 Kasım 2007 ‘Vahdettin haindir’ diyenler parmak kaldırsın!
- 17 Ekim 2007 Göğsümdeki Amerikan bayrağı!
- 14 Ekim 2007 Kimin nesi bu Facebook?
- 7 Ekim 2007 Müjde Ar’ın gazoz kapağı
- 5 Ekim 2007 Asıl Truva atı Fransa’ymış…
- 26 Eylül 2007 Korku rehberi: Türbanlılarla ilgili acayip saptama!
- 21 Eylül 2007 “Çok istiyorsa türbanı Erdoğan ve Gül taksın!”
- 17 Eylül 2007 'Allah’tan Sami’ye: Türk muhafazakarlığının yeni harfleri!
- 11 Eylül 2007 'Hain kılıçlar' neremize değdi?
- 2 Eylül 2007 11 Eylül’den önce, 11 Eylül yazısı
- 23 Ağustos 2007 Bekir Coşkun da beni kovacak mı?
- 9 Temmuz 2007 Meydanlarda seçim kakofonisi!
- 5 Haziran 2007 Yeniler için en önemli ders: Bir kişiden uzak durun!
- 21 Mayıs 2007 “Putin’in gizli ordusu!”
- 5 Mayıs 2007 Muhtıra günlerinde aşk!
- 29 Nisan 2007 Deniz Baykal’a güzellemedir!
- 24 Nisan 2007 Habertürk’ü yakan Melih Meriç değil, Bülent Arınç!
- 13 Nisan 2007 Huzur formülü!
Yorumlar
+ Yorum Ekle