En Sıcak Konular

Oray Eğin


Oray Eğin
0 0 0000

Değişen kartvizitler ve dönemsel zenginler 



Dikkat ediyorum, medyayla ilgili kimi ortamlara girdiğimde, bazı toplantılara katıldığımda her dört-beş yılda bir yeni figürler, yeni muhataplarla karşılaşıyorum. Mesela kimi kurumlar konuşma yapmak için davet ediyor, bazı sivil toplum örgütleri temasa geçiyor. Bunlar da belirli dönemlerde değişiyor. En çok da Türkiye’nin konjonktürüne uygun halde yeni dengeler oluşuyor.

Bunun iktidar değişimleriyle alakası var. Her iktidar kendi zenginini yaratıyor ve bu insanlar hükümetin görevde bulunduğu süre içinde şehir hayatında yer ediniyorlar. İktidarın işadamları, sanatçıları, gazetecileri var. Dönemin rengine göre yükseliyorlar, değişiyorlar.

Dikkat ediyorum, özellikle televizyon dünyasında yeni prodüktörler belirdi. Pek çoğunun özel televizyonculukta bir geçmişi yok. Birkaç sene önce kanal yöneten isimlere sorsanız tanımazlar. Zaten kendileri de başka bir iş kolundan bu sektöre geçtiklerini gizlemiyorlar. Birden bire televizyoncu doğmuşlar. Ancak hepsinin ortak özelliği, televizyona iş yapma dönemlerinin AKP hükümeti dönemine denk gelmesi. Servetleri, bu hükümet döneminde artmış, dolayısıyla da AKP’nin ekonomik politikalarını destekleyen isimler.

Unutmamak gerekir ki, AKP döneminde TMSF üzerinden sahip olunan medya sayısı ve gücü azımsanmayacak miktarda.

Öte yandan, bu figürleri yadırgamamak lazım. Bundan önceki iktidarlarda da benzer şahıslar ortaya çıkmıştı. Şüphesiz, Demirel’li yıllar bu bakımdan en bereketli zamanlardır. Meşhur aile fotoğrafı Süleyman Demirel’le yükselen ve onunla beraber düşen isimleri barındırır mesela. Bunlardan en renklisi de Hattat ailesidir. Emin Hattat, bir zamanlar Demirel’in adına demeç verecek kadar yakındı eski Cumhurbaşkanı’yla. Geçtiğimiz aylarda iflasını açıkladı ve Türkiye’de Demirel’li yılların resmen bittiğini tescillemiş oldu. Yavuz Donat’ından Cavit Çağlar’ına iyice genişletilebilir bu tablo.

Özal’lı yıllar da kendi zenginlerini yaratmıştı Türkiye’de. Prenslerden işadamlarına, Semra Hanım’ın papatyalarından assolistlere kadar pek çok isimle haşır neşir olmuştu 80’ler Türkiye’si. Efendileriyle yükselenler, efendileriyle düşer ilkesi onlar için de geçerli oldu ama.

Tıpkı Mesut Yılmaz’ın gazetecileri, Tansu Çiller’in hayranları gibi...

Bugün de medyada, gündelik hayatta, iş dünyasında yoğun bir AKP’li kitle dikkat çekiyor. Dağıtılan kartvizitler bir beş sene öncesine göre bambaşka çevrelere ait; başka insanların devri şimdi. Gazetelerde, televizyonlarda AKP tandanslı isimleri görmemiz boşa değil.

Yarın öbür gün bu iktidar değişir, o zaman da onların çevresinden insanlar belirir ve onların kartvizitleri dolaşmaya başlar elden ele.

Burada mesele iktidarlarla yükselenlerin ötesinde, Türkiye’de kurumsallaşmanın hiçbir alanda tam anlamıyla gerçekleşmemesinden kaynaklanıyor olmalı. Gerçek bir burjuva geleneği olmadığı için, Türk zengini genellikle gücünü ve servetini döneme dayıyor ve adı bilinen belli başlı birkaç aile dışında ekonominin taşıyıcıları da değişiyor.

“Dönemsel zenginler” aynı zamanda ülkedeki istikrarsızlığın da sebeplerinden biri olarak görülebilir. Türkiye gibi hassas siyasi ortamda yabancı yatırımcı için de, yerlisi için de kiminle temas kuracağı, kiminle işbirliğine gideceğini kestirmek çok güç. Bugün iktidara dayanarak kendilerine belli bir nüfuz oluşturanlar bir gecelik muhtıradan sonra belirsiz bir geleceğe sürükleniyorlar mesela.

Ama ne oluyor, bir hükümetin görevde kaldığı süre boyunca birileri çıkıyor, bazıları zengin oluyor, bazıları vakit alıyor ve birkaç sene içinde unutuluyorlar, yok oluyorlar.


NTV bilmiyor mu?

Ne zamandır yazacaktım... Cumhurbaşkanlığı tartışmaları esnasında haber kanalları köşe yazarlarına, kanaat önderlerine bağlanıyorlar ya ben NTV’de bir görüşmeye denk geldim. Cumhurbaşkanlığı krizini değerlendirmek için NTV, Sabah gazetesinden Erdal Şafak’a bağlanmış. İnanamadım...

Erdal Şafak, ne zamandır bir televizyon haberlerine görüş verebilecek hale gelmiş? O günlere mi kaldık! Ya NTV hiç kimseyi bulamadı, ya da Erdal Şafak’ın kim olduğunu bilmiyorlar diye aklımdan geçirdim.

akşam
 



Bu yazı 754 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 11 Mayıs 2007 Değişen kartvizitler ve dönemsel zenginler 
    • 30 Mart 2007 İlginç bir ailenin iflası 
    • 7 Mart 2007 Bir kanal ölü doğarsa... 
    • 26 Şubat 2007 Mehmet Barlas'ın şefkatli elleri
    • 8 Şubat 2007 Hürriyet'in fotoğraf hilesi
    • 7 Şubat 2007 Bu kadar ucuz mu?  
    • 29 Ocak 2007 Sezercik düşman parçası  
    • 23 Ocak 2007 Atlas bebek neden doğdu? 
    • 17 Ocak 2007 Bir komplo teorisi
    • 27 Aralık 2006 Vesikalı yarim 
    • 21 Aralık 2006 Bu kodları çözmemiz gerek  
    • 6 Haziran 2006 Haber kanalları tehlikenin farkında mı?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,369 µs