En Sıcak Konular

Kerim Balcı


Kerim Balcı
0 0 0000

Şanghay Zirvesi yeni oluşumlara gebe



Perşembe günü Çin’in doğusunda bir zirve gerçekleştiren Şanghay İşbirliği Örgütü birkaç açıdan geleceğini yeniden şekillendirmiş oldu. Rusya, Çin, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan ve Özbekistan liderlerinin tam üye olarak katıldığı zirvede İran, Pakistan, Moğolistan ve Afganistan liderlik seviyesinde gözlemci olarak temsil edildi. Hindistan da üst düzey diplomatlarını göndermişti.

Şanghay Örgütü henüz beş yaşında ve daha şimdiden Amerika önderliğindeki Batı Bloku’nun karşısına çıkmaya aday olarak görülüyor. Zirveden çıkan ‘işbirliğine devam, yeni ulaşım ve nakil hatlarının tesisi’ gibi bildik kararlar uygulamaya konulduklarında dünyanın çehresini değiştirebilecek büyük projelere dönüşüyor. Kazak petrolünü direkt Çin’e iletecek bir petrol boru hattı önümüzdeki asrın ekonomi devinin kim olacağını belirleyecek güce sahip. Şanghay Örgütü’nün aday olmaya fazlaca istekli İran ve Hindistan’ı nükleer enerji konusunda istedikleri çizgiye çekmeleri durumunda örgüt dünyanın en fazla enerjisini üreten ve tüketen birliğine dönüşecek. Zirve sonrasında İran’ın geleneksel nükleer söyleminde yumuşamalar görülmesini gözlemciler ‘Şanghay fırçasına’ atfettiler. Batı baskısının yola getiremediği İran’ı Şanghay fırçası düşünmeye sevk edebiliyorsa bu örgütün ciddiye alınması gerekiyor demektir.

Bu zirvenin özel bir konusu terörle ve ayrılıkçı güçlerle mücadelede Amerikan modelinin alternatifi bir yaklaşım arayışıydı. Askeri bir yönü olmayan ve olmasını da planlamayan Şanghay Örgütü, Rus lider Putin’in teklifiyle terörle mücadele için ortak bir yapılanmaya gidilip gidilemeyeceğini masaya yatıracak. Şimdilik açıklanmış bir şey yok. Ama Putin’in teklifine Orta Asya Türk cumhuriyetlerinin yanı sıra Afganistan ve Pakistan’ın sıcak bakacakları tahmin ediliyor. Kuruluş sebebi her ne olursa olsun, Şanghay Ordusu bir defa kurulursa bu ordunun bağlantılı milli güçlerinin dünyanın en büyük ordusu olacağı da muhakkak. Şimdilik ne Amerikalıların böyle bir korkusu var, ne de Şanghay’ın bu korkuyu uyarmaya niyeti. Nitekim geçen yıl Afganistan savaşı sırasında Orta Asya ülkelerine konuşlandırılan Amerikan üslerinin sökülmesi çağrısı yapan Şanghay Zirvesi, bu kez bölgedeki Amerikan varlığına atıfta bile bulunmadı.

Yine de Şanghay’ın bir ‘Asya Kıtacılığı’ oluşturmaya çalıştığı anlaşılıyor. Bir sonraki BM genel sekreterinin Asyalı olmasını isteyen Şanghay Örgütü bütün ekonomik ve politik projelerini Asyacılık üzerine kurguluyor. Perşembe günü açıklanan zirve bildirgesine giren ‘sosyal gelişim modellerinin ihraç edilmemesi gerektiği’ yönündeki satır da Asyacılığa yapılan vurgunun bir ifadesi olsa gerek.

Şanghay Örgütü olduğu yerde kalırsa yok olmaya mahkum bir örgüt. Örgütü bir arada tutan, büyüme potansiyeli ve üye ülkelerin bu potansiyeli kullanma konusunda yer yer aşırıya varan isteklilikleri. Fakat büyüme her durumda menfaat çatışmalarını da beraberinde getiriyor. Üye olmak için bastıran Pakistan ve Hindistan’ın yarım asırlık çatışmaları, Afganistan ile Pakistan arasında Amerikan işgalinden bu yana başlayan dalaşmalar, İran’ın bütün dünyayı, bu arada Şanghay üyelerini de zor durumda bırakan nükleer emelleri ve nihayet Çin’in artık sadece üretim maliyetlerinin düşüklüğüyle açıklanamayacak ‘yayılmacı pazar emperyalizmi’ Şanghay Örgütü’nün üstesinden gelmesi gereken konular.

Putin zamanla artan enerji ihtiyacının işbirliğini daha da dayatacağını ve dolayısıyla bu tür handikapların kendiliğinden aşılacağını düşünüyor. Enerji nakil hatlarının güvenliği de beraberinde teröre ve ayrılıkçı güçlere karşı mücadeleyi dayatıyor. Putin’in öngörüsü haklı çıkarsa Türkiye’nin doğusunda ideolojisi zamanla şekillenecek Asyacılık olan bir ‘Doğu Bloku’ oluşuyor demektir. Son dönemlerde Ortadoğu algılamalarımızı değiştirme çabası içine girmiş olan Ankara’nın bu gelişmeyi de yakından takip ettiği umulur.

Bu yazı 921 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 26 Şubat 2007 Hocalı Katliamı'nı hatırlıyorsanız arada unutuyorsunuz demektir
    • 25 Eylül 2006 Filistin'de koalisyon oyunları
    • 18 Eylül 2006 Papa, diyalog ve aklın putlaştırılması
    • 11 Eylül 2006 Zülfikar Darbesi
    • 10 Temmuz 2006 İsrail, ufuktaki umutları da tüketiyor
    • 19 Haziran 2006 Şanghay Zirvesi yeni oluşumlara gebe
    • 19 Haziran 2006 Şanghay Zirvesi yeni oluşumlara gebe
    • 8 Mayıs 2006 Soğuk Savaş hiç bitmedi ki!

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,426 µs