En Sıcak Konular

Fikret Bila


Fikret Bila
0 0 0000

Sezer'in veto ettikleri ve etmedikleri



Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, cumhurbaşkanını halkın seçmesini öngören Anayasa değişikliğini geri çevirdi.

Sezer'in bu kararını "kısmen veto" olarak değerlendirmek mümkün.

Cumhurbaşkanı Sezer, değişikliğe ilişkin yasanın iki maddesini veto ederken, diğer iki maddesine dokunmadı. Düzenleme Anayasa değişikliği olduğu için yasanın tümünü iade etmiş oldu.

Sezer, cumhurbaşkanını halkın seçmesini öngören madde ile bir kişinin iki kez cumhurbaşkanı seçilmesini düzenleyen maddeleri veto etti. Buna karşılık aynı düzenlemede yer alan seçimlerin 4 yılda bir yapılması, cumhurbaşkanının görev süresinin 5 yıla indirilmesini öngören hükümlere ise dokunmadı. Böylece bu iki düzenlemede bir sakınca görmediği anlaşıldı.

Uygun gördükleri

Cumhurbaşkanının itiraz etmediği düzenlemelerin biri seçimlerin 4 yılda bir yapılması. Sezer'in bu düzenlemeyi uygun görmesi, mevcut Anayasa'da yer alan seçimlerin 5 yılda bir yapılması hükmünün değişmesi gerektiğine inandığını gösteriyor.

Anayasa'da 5 yılda bir denilmesine karşılık Türkiye'de seçimler fiilen 4 yılda veya daha az sürede hep yenilendi. İlk kez bu dönem AKP iktidarı 4. yılda seçime gitmedi ve cumhurbaşkanını seçebilmek için 5. yasama yılına girdi. Ancak, 5. yılda parlamentonun yıprandığı, seçim koşulları oluştuğu halde seçime gitmemenin gerginlik yarattığı ve sorunları derinleştirdiği anlaşıldı.

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in de seçimlerin, Türk siyasal ve toplumsal gerçeklerine daha uygun biçimde 4 yılda bir yapılması görüşüne katıldığı ortaya çıktı.

5 yıl

Cumhurbaşkanı Sezer'in itiraz etmediği diğer düzenleme ise cumhurbaşkanının görev süresinin 7 yıldan 5 yıla indirilmesi.

Sezer, bu düzenlemede de en azından bir sakınca görmedi. Cumhurbaşkanının 5 yıl için seçilmesine itiraz etmedi, ancak ikinci kez seçilmesine itiraz etti. 5 yılı uygun bulurken, (+ 5) yılı sakıncalı buldu.

Sezer'in bir kişinin ikinci kez seçilmesine itirazının esasını, cumhurbaşkanının tarafsızlığını bozacağı endişesi oluşturuyor. Görev süresi dolan cumhurbaşkanının ikinci kez seçilmek için siyasi partilerin etkilerine açık hale gelebileceğini düşünerek, bu düzenlemeyi geri çevirdi.

Halkın seçmesi

Sezer, değişikliklerin en önemli maddesini oluşturan cumhurbaşkanını halkın seçmesini ise uygun görmedi.

Sezer'in veto gerekçelerinin başında "iki başlı yönetim" olasılığı geliyor. Cumhurbaşkanı, sistemin diğer alanlarını değiştirmeden, sadece cumhurbaşkanını halka seçtirmenin parlamenter sistem içinde "iki başlılık" yaratacağını vurguluyor.

Bu durumda ise,

1- Cumhurbaşkanının da iktidar partisinden olması halinde aşırı güçlenmiş bir yürütme erki yaratacağına,

2- İktidar partisiyle ters düşmesi halinde ise devletin zirvesinde çatışma doğacağına,

3- Her iki halde de cumhurbaşkanının yansızlığı ve dengeleyici rolünün ortadan kalkacağına dikkat çekiyor.

Sezer'in veto gerekçelerindeki vurguları, iktidar partisi tarafından dikkate alınması gereken önemli saptamalardır.

fbila@milliyet.com.tr

 



Bu yazı 937 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 30 Eylül 2012 Ankara’nın müzakere planı nedir?
    • 26 Eylül 2012 Özkök: Bektaşi fıkrasına döndü
    • 19 Eylül 2012 PKK, BDP’yi boşa çıkardı
    • 9 Eylül 2012 PKK’nın yerleştirmeye çalıştığı dil
    • 7 Eylül 2012 Bomba sayımı vardı
    • 5 Eylül 2012 PKK’nın ‘ele geçirme’ ısrarı
    • 29 Ağustos 2012 Çiçek’in mutabakat çağrısının muhatabı
    • 28 Ağustos 2012 Çiçek’ten ulusal mutabakat çağrısı
    • 26 Ağustos 2012 Kuzey Irak-Kuzey Suriye çelişkisi
    • 25 Ağustos 2012 ''Çözüm'' denilince ne anlaşılıyor?
    • 23 Ağustos 2012 Sadece cenazede değil
    • 19 Ağustos 2012 PKK’nın ''kontrol bende'' mesajı
    • 15 Ağustos 2012 PKK ile ilgili yanılgılar
    • 8 Ağustos 2012 Şemdinli’de neler oluyor?
    • 6 Ağustos 2012 PKK saldırılarının şifreleri
    • 5 Ağustos 2012 Büyük tasfiye
    • 29 Temmuz 2012 Kuzey Irak’ta ağzı sütten yanan Türkiye
    • 27 Temmuz 2012 Ankara’nın Barzani tercihi
    • 26 Temmuz 2012 PKK ve Kürt sorunu boyut değiştiriyor
    • 22 Temmuz 2012 Esad’ın tutunması artık çok zor

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,422 µs