Tüm Türkiye gibi çocukluğumdan beri izleme fırsatı buldum… O yetiştiğim çevrede bir ekoldü. Evlerin en mümtaz köşelerine resmi konurdu. Böylece elinden hiç düşürmediği o fötr şapka ile çocukluk anılarımın ayrılmaz bir parçası oluverdi. Tombul yanakları, ayrık dişleriyle gülümsediğinde –garip ama- bize güven verirdi.
* * *
Neyse ki çocukluk yıllarım çabuk geçti. Ben büyüdükçe dünya küçüldü, dünya küçüldükçe o şapkanın önemi azaldı. Hala evimizin bir duvarını süsleyen o resimlere baktığımda artık farklı şeyler düşünüyordum. Çocukluk anılarıyla yoğrulmuş duygusal bağlılığın yerini zekayı ve tecrübeyi kutsayan bir saygı almıştı. Saygı duyuyordum, ancak ne yalan söyleyeyim, yavaş yavaş “artık köşene çekil” demeye başlamıştım.
Süleyman Demirel ile ilgili duygularım günler değil, yıllar geçtikçe –çünkü onunla birlikte zaman mefhumu da ortadan kalktı- olumsuz bir şekilde yokuş aşağı iniyor. Ancak aşağıya inmeyen bir şey var: Hala tecrübe ve zekayı kutsuyorum. Sonuçları ne olursa olsun…
* * *
Türkiye gergin bir Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrasında, Cumhurbaşkanı seç(tir)ilmediği için 22 Temmuz’da sandık başına gidiyor. Seçimler geliyor ya… Bugün gazetelere göz atayım dedim. Meğer adaylar da belli olmuş. Çıkan haberlere göre eski vekillerin önemli bir bölümünün üstü çizilmiş, yani meclise partiler yeni yüzlerle gireceklermiş. İşte o yeni yüzlere benim bir tavsiyem olacak: Fötr şapkadan olabildiğince uzak durun!
Sebebine gelince… Fötr şapka eskisi kadar başarılı değil. Artık saçları iyice ağırdı ya eskisi gibi güçlü müdahil olamıyor her şeye. Müdahil oluyor da sonuç alamıyor. Yaptığı tek şey koluna girdiği kişileri başarısızlık halinde yarı yolda bırakmak olmuş. Önce “yaparsın yaparsın” deyip ardından yorulunca “hadi bana eyvallah” diyormuş. Yaşı bir hayli geçkin ancak kendi imajını kurtarmaya yetecek kıvraklığı buluyormuş.
Son olarak bu sitenin Ankara temsilcisinin haberinde okudum. Meğer Demirel Kırat’ı azad ediyormuş. Yani DP’yi kaderine terk ediyormuş. Bu ne demek? “Başarısız oldunuz hadi bana eyvallah” demek! Peki, Mehmet Ağar ve Erkan Mumcu’nun siyasi geleceği? Demirel o işe karışmıyormuş…
Bir dostum hatırlattı: Geçtiğimiz yaz aylarında Demirel “sağlı-sollu” birlik için harekete geçmiş, Rahşan hanımı “iteleyerek” partilerle görüştürmüş, girişim başarısız olunca da bir anda ortadan kaybolmuş, manşetlerde Rahşan hanımın başarısızlığı yazılıp çizilmişti. Dostum Demirel’in girişimini görünce “dejavu” yaşamış gibi oldum diyor. Yani Demirel hala olan bitene müdahil olmaya çalışıyor ancak performans eskisi gibi değil, girişimleri ikidir başarısızlıkla sonuçlanıyor. Ne yapıyor? Hemen arka kapıya yöneliyor. Peki, geride kalanlar? Demirel o işle ilgilenmiyor!
* * *
Son söz… Yeni isimlere tek önerim bu: Aman o fötr şapkadan uzak durun. Sonra başarısızlığınızı tek başınıza açıklamak zorunda kalırsınız! Olan da üzerine hayal kurduğunuz siyasi kariyerinize olur! Benden söylemesi…
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle