"APO’yu asıl sen asmadın!" tartışmaları büyürken, partiler "Ölsek bile DTP ile koalisyon yapmayız" yeminleri ederken, DTP 23 Temmuz’da TBMM’ye girmeye hazırlanıyor.
DTP, istesek de istemesek de Meclis’e girecek. İyi de olacak! Ben de DTP’nin bazı kesimlerinin PKK’nın izdüşümü dışına çıkamamasından, etnik köken dışında hiçbir kavramı tanımamasından, terörün gölgesinde dolaşmasından, herhangi somut bir konuda ürettikleri herhangi bir politika olmamasından çok şikáyetçiyim ama Türkiye "Kürt meselesini" TBMM’de tartışmaya alışırsa bundan da ancak mutluluk duyacağım.
* * *
DTP, Meclis’e mutlaka girecek ama daha ötesi belki de kilit roller de yüklenecek.
Kim şu ihtimallere "Hadi canım sen de!" diyebilir?
1) Kimse tek başına iktidar olamaz (*). Bu durumda:
i) İktidardan uzaklaşmamak için AKP, DTP ile koalisyon yapmak zorunda kalabilir.
ii) CHP+MHP de birlikte hükümet kuramazsa, bu ikili de DTP’ye muhtaç kalabilir.
iii) MHP, "Ben katiyen DTP ile birlikte olmam" derse, bu kez de AKP+CHP+DTP koalisyonu gündeme gelebilir.
* * *
2) AKP tek başına iktidara gelir ama Anayasa Mahkemesi’nin artık içtihat haline gelen ucube kararı çerçevesinde cumhurbaşkanı seçmek için "367 oyu" bulamaz.
Ama DTP oyları ile bu rakamı rahatça aşar.
Bu durumda DTP, AKP’ye "Benim başı türbanlı eşi olan bir cumhurbaşkanına itirazım yok" derse o zaman ne olur?
AKP’nin ağzının suyu akmaz mı? Taban böyle bir teklife hayır denmesini kabullenebilir mi?
DTP; karşılığında "Bari sen de bana Meclis Başkanlığı’nı ver!" derse AKP ne yapar?
Biliyorum, bazılarınız bu satırları okurken "İşte darbe o zaman olur!" diyorsunuz.
* * *
Ancak, hatırlayın:
1 Mart tezkeresinde "kırmızı çizgilerimiz" vardı, sildiler kabullendik.
Askerimizn başına çuval geçirdiler, başlarına çuval geçirilen askerlerin komutanlarını erken emekli ettik, başka bir şey yapmadık.
Talabani’yi biz tanımadık ama o neredeyse tüm ülkelerde ağırlandı.
Barzani’yi aşağıladık, Sosyalist Enternasyonal’de ayakta alkışlandı.
Sınırötesi operasyon yapıyor muyuz, yapmıyor muyuz, bir bileniniz var mı?
Ahmet Türk, Aysel Tuğluk, Hatip Dicle, Selim Sadak, Hasip Kaplan, Seferi Yılmaz, Murat Bozlak, Sırrı Sakık, Mahmut Alınak vb. yarın öbür gün karşımıza sadece milletvekili olarak değil, bakan, Meclis başkanı, başkanvekili vb. olarak çıkarsa sakın şaşırmayın!
* * *
Bu yazıyı neden yazıyorum?
İlk cumhurbaşkanı olduğunda bir vatandaş, rahmetli Turgut Özal’a "Sana alışamadım!" diye telgraf çekmişti.
Durumu Özal’a bir gazeteci hatırlattığında o da;
"Alışırlar! Alışırlar!" diye cevap vermişti.
Zaman Özal’ı haklı çıkardı, vatandaşı haksız!
"Biz Özal’a katiyen alışamayız" diyenlerin bir kısmı, Özal Hakk’ın rahmetine kavuşunca ardından gözyaşı bile döktüler.
Türk milleti nelere alışmadı ki?
(*) DP’nin barajı geçemeyeceğini varsayıyorum.
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle