En Sıcak Konular

Hasan Cemal


Hasan Cemal
0 0 0000

Derin PKK!



DİYARBAKIR
Derin PKK... Ben ilk kez duyuyorum, oysa yeni değilmiş. Kulağıma eğiliyor:
"Devlet var, derin devlet var. PKK var, bir de derin PKK var. Seçim döneminde bunlar, yani patlayan mayınlar 'derin PKK'nın işi..."
İlginç.
Benim merak ettiğim soruya gelince... Diyarbakır'da iki gündür yeri geldikçe bunun yanıtını arıyor, soruyorum:
"Türkiye seçime gidiyor. Ama bir yandan da doğudan batıya şehit cenazeleri geliyor. Bu durum, MHP oylarını arttırırken, Kuzey Irak'a askeri müdahale baskısı yoğunlaşıyor. PKK bunu mu istiyor? MHP'nin güçlenmesi ve Türkiye'nin Irak Kürtleriyle çatışma haliyle karşı karşıya kalması, Türkiye'nin, Türklerin ya da Kürtlerin çıkarına olabilir mi?"
Bu soru karşısında susan var.
Başını önüne eğen var.
Seyrek de olsa konuşan var; biri şöyle dedi:
"Böyle bir dönemde mayınları patlatan 'derin PKK'dır. PKK'nın şahin kanadıdır yani..."
Bilemiyorum.
Düşünülmeye değer... Çünkü gelişen öyle olaylar var ki tek bir PKK'dan söz etmek galiba gerçeği tam olarak ifade etmiyor.
İmralı var, yani Apo...
Kandil var, dağdakiler...
Diaspora var, Avrupa'dakiler...
Hep aynı ses çıkmıyor bu odaklardan. Farklı seslerin, çelişen görüşlerin varlığı kendini bazı olaylarda öteden beri belli ediyor.
Dağda kimileri diyebilir ki:
"Ben, elime silahı alıp dağa sizler milletvekili olasınız diye çıkmadım. Ben, sizler Ankara'da parlamentoculuk oynayasınız diye dağa çıkmadım."
Bunu diyenler var PKK'da...
MHP'nin güçlenmesini, Türkiye'nin Kuzey Irak'a girerek Kürtlerle çatışmasını, ABD ve AB ile karşı karşıya gelmesini savunan PKK içindeki bu çizgi, yangın büyüdükçe Kürtlerin bölgede bilinçleneceğine, birleşerek daha büyük bir güç haline geleceğine inanıyor.
Ama öbür yandan bir de İmralı çizgisi yok mu? Öcalan değil mi, demokratik cumhuriyet tezleri geliştiren?
Apo'nun avukatı, DTP'nin eski eşbaşkanı, şimdi Diyarbakır'dan bağımsız milletvekili adayı Aysel Tuğluk değil mi, Radikal'de bu 'demokratik cumhuriyet' tezini savunan, Kemalizm'e sempatik bakan, Sevr'i kınayan makalenin yazarı?
Bu durumda ne oluyor?
Bir yanda bunlar...
Öte yanda patlayan mayınlar...
Hangisi?..
Diyarbakır'da iki gündür bu noktaya gelince, tartışmanın pek fazla ilerlemediği dikkatimi çekiyor. Oysa, asıl konuşulması gereken bu sorular...
Çünkü Diyarbakır'da veya bölgede seçim sonuçları üç aşağı beş yukarı belli. Bağımsızlar ve AKP seçimi götürüyor. AKP'nin 'Kürt oyları'nda sadece Diyarbakır'da değil, bölge genelinde de bir artış var.
Ve ilginçtir, bu artış bir ihtimal AKP'nin Türkiye genelinde yaşadığı görece düşüşü de dengeliyor olabilir.
Öte yandan, DTP'nin ise bağımsızlarla yüzde 10 barajını aşarak parlamentoda grup sahibi olacağı anlaşılıyor. Diyarbakır'da ve bölgede esen rüzgâr bunu gösteriyor. "37 garanti" diyorlar.
Diyarbakır'dan bakınca görülen bu durum, ister istemez, insanın dikkatini 22 Temmuz'a değil, ertesi güne çeviriyor.
23 Temmuz'da TBMM'de ne olacak?
Grup sahibi DTP ne yapacak? Parlamentoda nasıl bir siyaset izleyecek? Kime kulak verecek?
Ya da nereden yükselecek ses her şeyi bastıracak?
İmralı'dan mı?
Kandil'den mi?
Derin PKK'dan mı?
Diyarbakır'da olsun, bütün bölgede olsun seçim sonuçları belli ama bu soruların yanıtı henüz belli değil.
Ve bu yanıt, özellikle DTP'nin yeni parlamentoda 23 Temmuz'la birlikte izleyeceği çizgi ve siyaset, seçim sonrasındaki siyasal istikrar ve barış açısından büyük önem taşıyor.
Diyarbakır bağımsız adayı Akın Birdal'la geçen gün sohbet ederken şöyle dedi:
"23 Temmuz, bizim için bir başlangıç olacak. Bir arada yaşamak, kardeşlik, barış ve demokrasi açısından bir başlangıç... Buna inanıyoruz."
Keşke...
Yarın Şırnak'tan.



Bu yazı 1,007 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 16 Eylül 2012 Türkiye AB’nin, AB Türkiye’nin neresinde?
    • 13 Eylül 2012 Ve soruyorum Ak Parti iktidarına...
    • 7 Ağustos 2012 Özkök Paşa demokrasi adına bir şanstı!
    • 12 Mayıs 2012 Ak Parti’yle kadınlar, başörtüsü sorunu ve Kürt sorunu...
    • 18 Nisan 2012 Demokraside asker sorunu, sivil sorunu!
    • 15 Nisan 2012 Suriye’de akan kan ve evimizin içi!
    • 3 Nisan 2012 Suriye’de ben de tarafım!
    • 27 Mart 2012 Zamanın ruhu ve dış konjonktür PKK’ya karşı!
    • 21 Ocak 2012 İnsanlık ölmedi, karanlık sorgulanacak!
    • 18 Ocak 2012 Sanık Kenan Evren, ayağa kalk!
    • 20 Kasım 2011 ''Dersimli okşanmakla kazanılmaz!''
    • 18 Ekim 2011 Herkes ‘Atatürk milliyetçisi’ olmak zorunda mı?..
    • 5 Ekim 2011 Ak Parti, CHP, BDP uzlaşması...
    • 29 Eylül 2011 Ciğeri yanan Erdoğan’a, Öcalan’a...
    • 27 Eylül 2011 PKK, BDP, Güneydoğu’dan haberler öyle ki...
    • 22 Eylül 2011 Avrupa Birliği Türkiye'ye dürüst davranmıyor mu?
    • 21 Eylül 2011 Düşen helikopterin beynini kim söküp aldı ?
    • 7 Eylül 2011 Başbuğ Paşa da hesap vermek zorunda!
    • 2 Eylül 2011 Erdoğan’ın askeri vesayetle mücadelesi...
    • 6 Ağustos 2011 Kürt sorunu: Bardağın dolu ve boş tarafı!

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,411 µs