En Sıcak Konular

Ahmet Kekeç


Ahmet Kekeç
0 0 0000

Bu seçimin tek mağlubu var...



Kazananlar tamam da, bu seçimin bir de kaybedeni var. O da, (hangisi olabilir?) kronik mağlup CHP. Bugüne kadar bağımsız hiçbir seçimi kazanamamıştır, kendisini olmayan ‘laiklik tehlikesi’ üzerinde ifade etmeye devam ettiği sürece bundan sonra da kazanmayacaktır.

Galipler arasında AK Parti’yi müstesna bir yere koyuyorum. Siyaseten sıkıştırılmış bir tabana yaslandığı ve ortaya çıkan sonuç doğal ve olması gereken bir ‘netice’yi yansıttığı için...

MHP’yi de anlayabiliriz.

Neredeyse her mahallede görülmeye başlayan şehid tabutu (sanki terörle mücadele kuru milliyetçilikle mümkünmüş gibi), bu partiyi benzerleri arasında bir adım daha öne geçirdi. Benzerlerin (İP’in, CHP’nin, ismini dahi hatırlayamadığımız irili-ufaklı partilerin) milliyetçiliği, olsa olsa ‘dekoratif milliyetçilik’ti ve amiyane tabiriyle halk yemiyordu.

MHP’nin, belli hassasiyetler üzerinde yürüttüğü ‘total’, ‘merkezci’, ‘içe kapanmacı’ siyaset geçen seçimde işe yaramamıştı ama bu defa iş yaptı

Hayır, ‘kazanan’la ilgili ekstra bir yorumda bulunmak istemiyorum.

Her şey apaçık ortada...

Lüzumsuz ‘laklik’ gerginliği, çete manipülasyonları, muhtıralar, aba altında sopa göstermeler, 367 numaraları, Tandoğan ve Çağlayan nümayişleri...

Hiçbiri işe yaramadı.

Halk, önüne seçme fırsatı geldiğinde, bunun nasıl kullandığını/kullanacağını bir kez daha gösterdi.

2002 sonuçlarını idrak ettiğimizde de söylemiştim:

Bu halk, şişede durduğu gibi durmuyor. Geçmişte de buna benzer ‘kaka’ şeyler yapmış, 1950’de DP’yi, 1965’te AP’yi, 1983’te ANAP’ı, 1997’de RP’yi, 2002’de AK Parti’yi iktidara taşıyarak siyasi merkezi üzmüştü...

Bir kez daha görüldü ki, makul çoğunluk (Engin Ardıç’ın kulakları çınlasın, ‘medya çemişi’nin kavramsallaştırdığı ‘çoğunluk’la ilgisi yok bunun, adına ‘halk’ denilen kara kalabalıklardan söz ediyorum), Recep Tayyip Erdoğan’a, dolayısıyla AK Parti’ye güveniyor.

Bu sadece bir ‘olgu’yu göstermiyor.

Bir ‘sosyoloji’ye de işaret ediyor.

Dolayısıyla, gerginlik politikasından medet umanların bu sonuç üzerinde bir kez daha düşünmeleri gerekiyor.

CHP’den sonra ikinci mağlup, oluşmasına ramak kalmış Demokrat Parti.

Menderes ruhuyla nereden de kesiştiğini bilemediğimiz Mehmet Ağar iddialı girmişti ama, ‘müddei’ sıfatı yetmedi. DP oluşabilseydi de, yani Mumcu’yla izdivaç gerçekleşseydi de sonuç değişmeyecekti. Mehmet Ağar istifa etmekle en doğrusunu yaptı bence.

Gelelim kronik mağlup CHP’ye...

Bu parti hem ‘çevre’ye karşı ‘merkez’e oynuyordu (aynı zamanda siyasi merkezin restorasyonuna talipti), hem ‘milliyetçi’ çevrelere göz kırpıyordu, hem de kendini ‘merkez sol’daki en önemli buluşma noktası olarak pazarlıyordu.

Basit bir mantık yürütelim: ‘Merkez sağ’daki parçalanmayı hesaba kattığımızda, yüzde 35 ila 40 arasında değişen ‘geleneksel sol oylar’ın CHP’ye akması ve bu partiyi tek başına iktidara taşıması gerekiyordu.

Ama CHP, yüzde 35’lik ‘kemiksiz’ geleneksel sol oyların ancak yarısını toplayabiliyor.

Topladığı oyların yüzde 3’ünü DSP’ye yazarsak, CHP oylarında önemli bir düşüş var demektir. Hadi İlhan Kesici’ye de yüzde 1 yazalım, ayıp olmasın.

Deniz Baykal da, Ağar’ın yaptığını yapmalı:

Derhal istifa etmeli...

Böylece hem partisinin önünü açmış, hem de Türkiye’yi kendisinden kurtarmış olur.
 
star gazetesi



Bu yazı 917 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 26 Eylül 2012 Balyoz ve empati
    • 5 Temmuz 2012 Hükümeti ve cemaati çökertecek tek isim
    • 26 Haziran 2012 Ben olsam bu gazetecileri sürerdim cepheye
    • 20 Haziran 2012 Bu yazıyı Kürt kardeşlerim okusun
    • 4 Haziran 2012 Nerede bu inek?
    • 28 Mayıs 2012 Kana kan istermiş!
    • 14 Mayıs 2012 ‘Kes zırvalamayı’
    • 1 Mayıs 2012 Menderes de cami yıktırmış... Ne utanmaz adamlarsınız siz!
    • 20 Nisan 2012 Erol Özkasnak
    • 12 Nisan 2012 Suriye’yle savaşa mı giriyoruz?
    • 10 Mart 2012 ‘Zavallı Başbakan’
    • 29 Şubat 2012 Paşa niçin kendini öptürmedi?
    • 27 Şubat 2012 Bizi yormayın kardeşim
    • 17 Şubat 2012 Siz kimi kandırıyorsunuz?
    • 3 Şubat 2012 Rezil olmaya doymadınız mı?
    • 1 Şubat 2012 İyi ki sivil vesayet varmış, şerrinizden korunuyoruz
    • 19 Ocak 2012 Denktaş’ı diriltmek mi?
    • 14 Ocak 2012 Hangi gazeteciler valiz hazırlıyor?
    • 12 Ocak 2012 Kozinoğlu hakkında korkunç karartma
    • 2 Ocak 2012 İlan ediyorum: Hiç yüzleri kızarmayacak!

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,867 µs