En Sıcak Konular

Fehmi Koru


Fehmi Koru
0 0 0000

CHP'nin sınavı



CHP'deki sorunun ne olduğunu artık herkes görmeye başladı. Şu günlerde CHP'ye vurmak en yaygın spor; gelen vuruyor, giden vuruyor... Düne kadar seslerini çıkarmayanlar, “Veyl mağluplara” nidasını haklı kılacak tarzda davranmaya başladılar. Daha önce dile getirildiğinde kimsenin kulak asmadığı 'ifşaatlar' seçim sonrasında manşetlerden düşmüyor. Başına gelecekleri biliyor olmalı ki, CHP lideri Deniz Baykal, seçim ertesinde 48 saat kameralardan uzak durup ortalığın yatışmasını bekledi.

Benim meramım CHP'ye bir sille daha savurmak değil; CHP'nin birbiri ardına aldığı mağlubiyete anlamlı bir teşhis koymak... Teşhisim şu: Başına gelenlerden ders çıkarmasını bilmeyen, yanlışlarından dönme konusunda özürlü bir parti CHP; başına gelenler de bu yüzden başına geliyor zaten…

Cumhurbaşkanlığı seçiminde Abdullah Gül'ün yeniden aday olabileceğini öğrenince, CHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek, “Biz geçen dönem kendisine karşı çıkmış, Meclis'e girmemiştik, tavrımız bu dönem de devam ediyor” dedi. Bu sözleri sarf etmeden önce lideri Deniz Baykal'a ve partisinin yetkili kurullarına danışmış mıdır acaba?

Danışmış ve öyle konuşuyorsa bir dert, kimseye sormadan görüş açıklıyorsa bin…

22 Temmuz seçimi Türkiye'de dengeleri kökünden değiştirdi. Yüksek katılımlı bir seçimde, ülkedeki bütün eğilimlerin yansıdığı bir Meclis tablosu ortaya çıktı ve iktidar partisinin arkasında da vatandaşın yarısının desteği var. Bu yeni paradigmayı göz önünde tutmayan her siyasi yaklaşım başarısız kalmaya mahkûmdur. CHP'li Özyürek'in “Eski tavrımız devam ediyor” sözü, CHP'nin bir yandan ülkede yaşanan değişimin farkında olmadığına, bir yandan da halkın tercihine önem vermediğine işaret ediyor.

Bir siyasetçi ve siyasi parti açısından ne vahim bir hatadır bu...

CHP 22 Temmuz'da müttefikleriyle birlikte yüzde 20 kadar oy alabildi; oluşacak Meclis'te müttefiklerinin ayrılması sonrasında ancak 100'ün altında milletvekiliyle temsil edilebilecek... Kendisi artık 177 milletvekiline sahip olmadığı gibi, karşısında da sadece üç seçmenden birinin oyunu almış 'güçsüz' gösterebileceği bir hükümet de yok.

Daha garibi, MHP'nin 27 Nisan 'e-açıklaması' sonrasında aldığı tepkisel tavrı da, MHP'nin önemli sözcülerinin haftalardır cumhurbaşkanlığı sürecinde 'sorumlu' davranış sergileyeceklerine dair açıklamalarını da gözden kaçırmışa benziyor CHP. Geçen Meclis'in DYP ve ANAP'ının yaptığı akıl almaz siyasî hatayı tekrarlamayacak deneyimli bir kadrosu var MHP'nin ve CHP bunun da farkında değil. MHP lideri Devlet Bahçeli'nin dün gazetelere yansıyan, “Meclis'e gireriz” beyanı herhalde en çok Mustafa Özyürek ve CHP yönetimindeki arkadaşlarını şaşırtmış olmalı.

Şimdi burada durup sorabiliriz: CHP'nin izlediği politikalar bir siyasî partinin izlemesi beklenen makul bir çizgide mi sizce? Makul bir siyasi çizgi, seçim sonuçlarını doğru tahlilden ve şartlarını titizlikle tartmaktan geçer; politikalar belirlenirken dünya ve ülke konjonktürü kadar diğer partilerin tavırları da göz önünde bulundurulur. Dıştan bakanlara tam bir 'otokratik' örgüt görüntüsünü veriyor CHP; yöneticileri de içeriden bakanlar için 'nomenklatura' görüntüsünde...

Zamanın ruhunu kavrayamayanların kişisel ve örgütsel olarak ayakta durmaları imkânsızdır. Sovyet nomenklaturası bunu anlamıştı, CHP yöneticileri onlar kadar bile anlayışlı değil.

Yaşananlardan ders çıkarmak en rasyonel davranış tarzıdır; cumhurbaşkanlığı seçiminde kendini yenileyebilirse, rasyonellik sınavını geçmiş olacak CHP yönetimi... Çağa uygun bir parti olmayı da belki o zaman başaracak...

yenişafak



Bu yazı 804 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 30 Eylül 2012 Ak Parti kongresinin düşündürdükleri...
    • 28 Eylül 2012 Yalan dünya, hem de ne yalan
    • 23 Eylül 2012 Tartışma sağlık alametidir
    • 20 Eylül 2012 Darbeler, CHP ve Deniz Baykal...
    • 18 Eylül 2012 CHP’nin özrünün anlamı
    • 16 Eylül 2012 Hayasızca saldırının düşündürdükleri
    • 11 Eylül 2012 O da bir gün bitecek...
    • 9 Eylül 2012 Ne olur, ne olamaz...
    • 6 Eylül 2012 Suriye politikasına yeniden bakmak
    • 29 Ağustos 2012 Türkiye Pakistan, Hatay da Peşaver değil...
    • 26 Ağustos 2012 Hayatları oyun
    • 19 Ağustos 2012 Orhan Pamuk tiksiniyormuş, ben acıyorum...
    • 14 Ağustos 2012 Milletvekili neden kaçırılır?
    • 12 Ağustos 2012 ‘Yeni gazetecilik’ denen şey
    • 9 Ağustos 2012 Tuzak varsa tedbir nerede?
    • 3 Ağustos 2012 Komutan tanıklık yaptı
    • 31 Temmuz 2012 Abdullah Gül ‘yeniden’ ha, gerçekten mi?
    • 24 Temmuz 2012 Kılıçdaroğlu siyaseti kirli (mi) görüyor
    • 18 Temmuz 2012 CHP’nin Ak Parti açmazı
    • 17 Temmuz 2012 CHP makas değiştirirken...

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,607 µs