En Sıcak Konular

Ahmet Hakan


Ahmet Hakan
0 0 0000

Bekir Coşkun’a mektup



ÇOK Sevgili Bekir Bey...

Ne hazin bir tecellidir ki şunca zamandır "sırt sırta yazıyor" olmamıza karşın hálá tanışamadık!

Hani bir zamanlar "apartman hayatı"na yönelik eleştirilerde sıkça kullanılan "Adamlar kapı komşusu ama birbirlerine selam bile vermiyorlar" diye bir klişe vardı ya...

Bizimki de biraz o hesap.

Neyse... Umarım en kısa zamanda tanış oluruz.

Bekir Bey...

Adınız geçtiğinde herkeste olduğu gibi bende de bir "ince saz" çağrışımı uyandırıyorsunuz.

Ben de size "kelimelerin efendisi" diyenlerdenim.

Bazen öyle yazılar yazıyorsunuz ki, "İşte insani duyarlılığın şiiri" diyerek kesip saklıyorum.

Ve fakat Bekir Bey...

Bazen de öyle yazılar yazıyorsunuz ki, o "ince saz" birden susuveriyor. "Dokunaklı şiir"in yerini irkiltici bir anlayışsızlık alıyor.

Hunharca katledilen bir sokak köpeği ya da zalim bir arabanın altında can vermiş zavallı bir kedicik için geliştirdiğiniz o takdire şayan empati duygunuzu, halkımızın büyük bir kısmı için geliştirmediğinizi görmek beni acayip şaşırtıyor.

Israrla diyorsunuz ki:

"Göbeğini kaşıyan adam."

* * *

Hemen anımsatayım:

Bu türden bir yaklaşım yeni bir şey değil Bekir Bey.

57 yıldır her seçim yenilgisinin ardından benzer nitelemeler çıkınlardan çıkartılmış.

Mesela, Çetin Altan’ın rahmetli babası, sizin "Göbeğini kaşıyan adam" dediğiniz adama "Ayak takımı" dermiş.

Mesela, Falih Rıfkı Bey’in tercihi "Kara kalabalıklar" olmuş.

Mesela, İsmet Paşa döneminin ünlü CHP’lisi Cevdet Kerim, "Hasolar, Memolar" diye aşağılamayı tercih etmiş.

Mesela, Metin Toker, "Fasafiso vatandaşlar" nitelemesinde karar kılmış.

Mine Kırıkkanat’ın tanımının "Uzun kollu, kısa bacaklı ve kıllarla kaplı" şeklinde tezahür ettiği hepimizin hafızasındadır.

Siz ise "Göbeğini kaşıyan adam" demeyi uygun görüyorsunuz.

Yanlış anlamayın!

Sizden halk goygoyculuğu yapmanızı, "Halkım ne derse güzel der" demenizi falan beklemiyorum.

Ben de "Halk yüzde 47 dedi / Aldınız mı boyunuzun ölçüsünü" falan diyen densizlere kıl oluyorum.

Ben de yüzde 47’lik oydan, bir haklılık peyda etme girişimine ifrit oluyorum.

Ben de "Söz söylenmez yüzde 47’nin üstüne" tavrından rahatsız oluyorum.

Yani Bekir Bey, halkımızın siyasal tercihini eleştirmek tabii ki hakkınızdır.

Ancak bunu yaparken...

Adamların göbeklerinin büyüklüğünden söz etmeniz, eşek benzetmesi yapmanız, kaşınmaktan dem vurmanız...

Bence sizin gibi ince duyarlılıkların adamına hiç mi hiç yakışmayan budur.

* * *

Ayrıca Bekir Bey...

Siz de çok iyi bilirsiniz ki, "Bir çobanın oyuyla bir profesörün oyu hiç bir olur mu?" şeklindeki görüş, bu zamana kadar çok tartışılmıştır.

Ancak insanlık, bütün bu tartışmaların sonunda "eşit oy" prensibinde karar kılmıştır.

Eğer siz buna karşın...

O eski demode görüşü savunacaksanız...

Her seçimin ardından "Göbeğini kaşıyan adam" tarzı nitelemelerde bulunup kendinizi rahatlatmak yerine, çıkıp açıkça "eşit oy" prensibini tartışmaya açın...

Çıkıp deyin ki:

"Profesörün oyu 6 oy, doçentin oyu 5 oy, doktora çalışması yapanın oyu 4 oy, üniversite mezununun oyu 3 oy, lise mezununun oyu 2 oy sayılsın."

Madem bir çobanın umutlarının, korkularının, kendine özgü doğrularının, beklentilerinin, gelecek tasavvurunun, bir profesörünkinden daha kötü olacağı konusunda eminsiniz...

O halde adamlara "Göbeklerini kaşıyorlar" diye hakaret etmekten vazgeçip...

"Eşit oy" prensibine savaş açın.

Böylelikle çok daha tutarlı bir davranış sergilemiş olursunuz.

Aksi takdirde her seçimde yeni bir hakaret sıfatı bulmak zorunda kalacak ve benim gibi "Her şeye rağmen Bekir Coşkun okuyorum" diyenleri şaşırtacaksınız.

Hadi Oğuz Atay gibi bitireyim:

"Ekmek suyla undan ibarettir / Maruzatım bundan ibarettir."

Demode olan sekiz şey

BİR: Tehlikenin farkında mısınız?

İKİ: Halkın yüzde 25 oyunu alıp Meclis’in yüzde 65’ini temsil edenlerin uzlaşma araması şarttır.

ÜÇ: CHP-MHP koalisyonuna hazırlanın.

DÖRT: Kürt oylarının nereye gideceği belli.

BEŞ: Cumhurbaşkanlığı oylamasında Meclis’e girmiyoruz.

ALTI: Tandoğan’da gürledik, Çağlayan’da çağladık.

YEDİ: Bunlar Cumhurbaşkanı ile kavgalı, anayasal kurumlarla kavgalı, orduyla kavgalı, YÖK ile kavgalı.

SEKİZ: Çankaya laiktir laik kalacak.

hürriyet



Bu yazı 1,088 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 1 Temmuz 2010 Yeter ki Tayyip gitsin duygusu
    • 3 Eylül 2009 Umreden mahrem notlar
    • 26 Şubat 2009 28 Şubat bitti mi?
    • 22 Şubat 2009 Aydın Doğan’la bir fasıl gecesi
    • 9 Şubat 2009 Hastasıyım bu istismarın
    • 18 Ocak 2009 Benim gözümle Kemal Gürüz
    • 24 Kasım 2008 CHP’nin Tayyip’i
    • 6 Ağustos 2008 Ahmedinejad’ın Anıtkabir’de ne işi var
    • 23 Temmuz 2008 Kandıra’dan mesaj var
    • 9 Temmuz 2008 Gaza gelme Latif Abi
    • 4 Haziran 2008 Önder Sav’a açık mektup
    • 25 Mayıs 2008 Kısa Türkiye tarihi
    • 19 Mayıs 2008 Ağustosta rapsodi
    • 7 Mayıs 2008 Asılmışların paylaşımı
    • 5 Mayıs 2008 Biri Tayyip’e fısıldadı: Parti kapatılmayacak
    • 10 Nisan 2008 Organize’de iki saat
    • 13 Mart 2008 Bayan Çölaşan yalan söylüyor
    • 7 Mart 2008 Da Vinci Baykal’ın şifresini çözdüm
    • 2 Mart 2008 Yaşar Paşa’ya da bir şey söylenir mi?
    • 17 Şubat 2008 Artık şu İranlılara yüz vermesek diyorum

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,178 µs