En Sıcak Konular

Engin Ardıç


Engin Ardıç
0 0 0000

Gazeteci mazeteci değiller



Sevgili Oray... Belli ki Zülfü Livaneli durmuş durmuş, Deniz Baykal’dan intikamını almak için en uygun günü kollamış, hem yere düşene bir tekme de o savurdu, hem de kendini kamuoyuna hatırlattı, ne güzel...

Sevgili Oray, “Baykal istifa” ve “CHP nasıl kurtulur” tatavası, bu seçimde rezil kepaze olan Babıali kaşalotlarına mükemmel bir “konu saptırma ve gündem değiştirme” olanağı sağlıyor, bu da güzel. Hepsi zeytinyağı gibi üste çıktı, bir de edepsizleniyorlar, bu daha da güzel.

Fakat sevgili Oray, şu “gazeteci olmayan köşe yazarları” meselesi, beylik deyimle “kanayan bir yaradır”...

Eskiden köşe yazarlığı diye bir kavram yoktu, ona “fıkra yazarlığı” denirdi, ve bu bize ortaokulda, altmışlı yılların başlarında Türkçe hocamız tarafından bir “yazı türü” olarak öğretilmişti. O zamanların gözde örnekleri de elbette Burhan Felek, Refii Cevat Ulunay, Bedii Faik falan... Sizin kuşak Kadircan Kaflı’yı da bilemeyecektir, çok ünlü ve etkili bir imzaydı.

Önceleri bu işi “edipler” yaparlardı, öyle ya, bir yazı türü olduğuna göre... Cevat Fehmi Başkut ilk aklıma gelendir. Haldun Taner’in bile bir dönem Tercüman gazetesinde başyazar olduğunu bilir misin?

Meslekten gazeteciler de onlardan hiç aşağı kalmıyorlardı ama... Zekeriya Sertel’den başla, Naci Sadullah, Vâlâ Nurettin, Ecvet Güresin, İlhan Selçuk, şimdilerde kimseciklerin hatırlamadığı, gençliğimizin çok ünlü ve çok önemli ismi İlhami Soysal, daha sonra Teoman Erel, say sayabildiğin kadar.

Habercilikten gelip yazarlığı deneyenler de vardı, Örsan Öymen gibi, edebiyata açılmaya çalışanlar da, örneğin Çetin Altan, Refik Erduran, edebiyatçı kimliğini piç edip gazetecilikte karar kılan da, örneğin Attila İlhan... Basına üniversiteden atlayanlar vardı, Mümtaz Soysal, Uğur Mumcu.

Politikaya demir atanlar da olmuştur, Bülent Ecevit, Ahmet Tan, hem mesleği hem politikayı harmanlayanlar da, Metin Toker falan.

Sırf yönetici oldukları için “yazarlık da yapmak zorunda kalanlar” vardı, diyelim Abdi İpekçi, diyelim Ertuğrul Özkök.

Fakat ne oldu bilir misin Oray? Babıali patronları, köşe yazarlarının “patronu da gazeteyi de aşan” gücünden rahatsızlık duymaya başladılar.

Tıpkı Turgut Özal’ın “sarı basın kartının etkinliğini kırmak için” ota boka sarı basın kartı dağıtmaya başlaması gibi, patronlar da bir “köşe yazarı enflasyonu” yarattılar. Böylece yazıların kalitesi düştü ama köşe yazarlarının tekeli de kırıldı.

İşte, “gazeteci olmayan gazeteciler dönemi” de böyle başladı.

Önceleri emekli memurları denediler. Ne kadar büyükelçi, banka müdürü, Şura-yı Devlet azası falan filan eskisi varsa, bir de baktık, yazı yazıyorlar. Yazıyorlar da yazamıyorlar ama, zarar yok!

Hani, bazı emekli paşaların, çok ilgisiz bazı büyük şirketlerin yönetim kurullarına girmeleri gibi bir şey...

Bu kesmeyince, magazin dünyasına yöneldiler.

Gazete köşelerini, mankenler, şarkıcılar, türkücüler, aktrisler, Emin Çölaşan’ın deyimiyle “esmer ve sarışın bombalar” kapladı.

Örneğin esmer bomba İclal Aydın çok fazla başarılı olamadı ama “bizim zamanımızın” sarışın bombası Pakize Suda, birçok “meslekten” gazeteciye parmak ısırttı.

Eh, bu kadar güzel kadının yanında benim gibi tipsiz herifler de birşeyler yapmaya çalışıyorlar işte...

Bırak haber tutmayı, haber gizlemeyi, “manipülasyon” yapmayı, amigoluk etmeyi, biz bu piyasada “falanca süpermarkette imza günüm var, mutlaka beklerim” reklamı yapan da gördük, “şu gün şurada konserim var, yeni albümüm de çıktı, gelmezseniz, almazsanız vallahi darılırım” bezirgânlığı edeni de. Bundan utanmadılar ve sıkılmadılar.

Sevgili Oray, Zülfü Livaneli dostumuz “türkücülükteki başarısı ve de Zafer Mutlu’yla arkadaşlıktaki başarısı” sayesinde köşe yazarı olmuştur. Daha sonra roman yazarlığı, belediye reisliği, milletvekilliği, parti genel başkanlığı, kerameti kendinden menkul kültür elçiliği gibi alanlarda da şansını denemiştir. Bir koltukta taşınan bunca karpuzun da düşmesi ve çatlaması kaçınılmazdır.

Böyle böyle, “ortaokul mezunu bakan” gördüğümüz bu ülkede ilkokul mezunu köşe yazarları da doğmuştur, lise ikiden terk köşe yazarları da.

Oraycığım, bu memlekette İbrahim Tatlıses de köşe yazarı olmuştur, Deniz Akkaya da.

Bunlarla Livaneli arasındaki fark bir “nitelik farkı” değildir. “Nicelik farkına” gelince... O da tartışmaya açıktır en azından.
 
Akşam



Bu yazı 865 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 26 Eylül 2012 Tayyip gitsin de Hitler mi gelsin?
    • 15 Ağustos 2012 Atraksiyon
    • 29 Temmuz 2012 Akşam diyordun Abbas
    • 23 Temmuz 2012 Özeleştirini yap Kemal arkadaş!
    • 16 Temmuz 2012 Fransa'nın Kılıçdaroğlu'su
    • 15 Temmuz 2012 Onları geri kazanalım
    • 4 Haziran 2012 Ay birbirinizden farkınız mı vardı?
    • 26 Mayıs 2012 İç savaş istediklerini söylemiştim
    • 29 Nisan 2012 Coşku duyulacaaak... Duy!
    • 13 Nisan 2012 Osmanlıca dersi de konulsun
    • 8 Nisan 2012 Osmanlı'da garaj mes'elesi
    • 23 Mart 2012 Hatırlayalım hatırlatalım
    • 7 Mart 2012 ''Haybeden Şef Gezisi''
    • 29 Şubat 2012 Senin de adın Kemal
    • 12 Şubat 2012 Lafının ardında dur
    • 19 Ocak 2012 Aman oğlum, vururlar ha
    • 6 Ocak 2012 Zurnanın zırt dediği yere henüz gelmedik
    • 5 Ocak 2012 İlker Paşa bize de ifade versin
    • 2 Ocak 2012 CHP'yi destekliyorum
    • 19 Aralık 2011 Olmayanı olduramazsınız

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,782 µs