En Sıcak Konular

Mahir Kaynak


Mahir Kaynak
0 0 0000

Millet ve devlet



Türkiye’de devlet-millet ilişkisi çözülmemiş bir sorun olarak görülüyor. Siyasi iktidarlar devlet kurumlarının kendi görüşleri yönünde şekillenmemesini bir eksiklik ya da yanlışlık olarak görüyorlar. Üstelik bazıları, daha ileri giderek, bu kurumların demokratik kurallara göre yapılandırılmasını savunuyorlar. Yani, mesela askerler, ülkedeki siyasi görüşlere göre tavır alabilmeli, belki de kendi aralarında örgütlenebilmelidir.

Bu telafisi imkansız olumsuz sonuçlar doğurur. Tartışmanın göbeğindeki Ordunun tüm davranışları, yemek yiyişinden yıkanışına kadar, belli kurallara bağlanır. Yapılan törenler, hatta dost ve düşmanı belirleyen renkler bile belli bir amaca yöneliktir. Bunlar değişmez kurallar değildir ama bu değişim siyasi iktidarların çizgisine göre oluşmaz. Amaç devletin uzun vadeli projeleriyle uyumlu bir yapı oluşturmaktır. Bir ülkede bir gün Yeşiller olarak adlandırılan bir siyasi akım iktidara gelebilir ama onların insan davranışları konusundaki rahatlığı devlet kurumlarında benimsenemez. Ya da dini hassasiyetleri yüksek bir iktidarın asker davranışlarını kendisininkine benzetmesi beklenemez. Yani siyasi iktidarlar dalgalı bir seyir izlerken devlet bir çizgiyi temsil eder.

Türkiye’deki sorun devletin çizgisinin değişen şartlara rağmen aynı kalmasıdır. Cumhuriyetin kuruluşuyla oluşan bu çizginin bugün de sürdürülmesi bizi dünyadan kopuk hale getirmektedir. Geçmişte bölgesinin sorunlarına kayıtsız, içe kapanık ve savunma anlayışının hakim olduğu ve bu nedenle homojen bir toplum yaratmaya yönelen ideoloji artık yetersiz kalmaktadır. Ülkemizin çevresinden de sorumlu olmasını gerektiren şartların ortaya çıkışı, dünyada kurulu düzenin bozulup yenisinin şekillenmekte oluşu, uluslararası ilişkilerde ekonominin öne çıkması yeni bir devlet anlayışını gerekli kılmaktadır.

Bu durumda devletin zayıflaması ve etkisizleşmesi gerektiği biçimindeki görüşler kesinlikle yanlıştır. Aksine daha güçlü bir devlet yapılanmasına ihtiyaç vardır ama bu devletin rolü ve görevlerinde önemli farklılaşma olmalıdır. Yeni devlet teknik ve entelektüel düzeyi yüksek kişilerden oluşmalı ve yeni roller üstlenmelidir. Geçmişte yabancıyı düşman ya da en azından şüpheli sayan anlayış değişmeli, belirlediği hedef ya da politikalarla uyuşan yada ona karşı çıkanları ayırabilen bir kadro oluşturulmalı, yeni mücadele aracı olan ekonomik konuları sadece ekonomik kriterlerle değil güvenlik ve politik hedefler açısından da değerlendiren bürokratik yapılar oluşturulmalıdır.

Türkiye uzun vadeli planlar yapmadığı, gelecek tasavvurunu şekillendirmediği için buna uygun bir devlet yapısı kuramamakta, geçmişin mirasını kullanmak zorunda kalmaktadır. Mesela AB üyeliğini değişmez bir hedef sayarak devleti buna göre şekillendirseydik, ordumuzu buna göre maddi ve manevi yönden teçhiz etseydik şimdi tam bir kaos yaşayacaktık. Yani devletin hedefleriyle siyasi iktidarların hedefleri her zaman aynı olmayabilir.

Ülkeye yön veren çekirdek bir kadro geleceğin Türkiye’sini tanımlamalı ve bu hedefe uygun olarak devlet düzgün bir rota izlenerek yeniden şekillendirilmelidir. Ondan sonra da siyasiler devletin yakasını bırakmalı ve rota değişmeleri devlet içinde, yabancı etkilerden arınmış, çıkar hesaplarıyla kirlenmemiş, bilgisizlik ve ön yargılarla zedelenmemiş olarak yapılmalıdır.

star gazetesi



Bu yazı 1,408 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 5 Ağustos 2012 Yeni değil
    • 1 Temmuz 2012 Dünden bugüne
    • 13 Mayıs 2012 Yönlendirme
    • 14 Nisan 2012 28 Şubat
    • 8 Nisan 2012 Dış güçlerin rolü
    • 25 Mart 2012 Kürt sorunu
    • 11 Mart 2012 İstihbarat operasyonu
    • 4 Mart 2012 Zayıf yanımız
    • 19 Şubat 2012 Ekonomik kriz
    • 12 Şubat 2012 Suriye’de neler oluyor?
    • 29 Ocak 2012 Görüntü ve gerçek
    • 1 Ocak 2012 Siyaset ne işe yarar?
    • 25 Aralık 2011 Kim seçilecek?
    • 23 Ekim 2011 Ekonominin geleceği
    • 16 Ekim 2011 Ülkenin gücü
    • 17 Temmuz 2011 Karşı tarafın rolü
    • 10 Temmuz 2011 Yeni Osmanlıcılık
    • 25 Haziran 2011 Bakış açısı
    • 19 Haziran 2011 Değişen muhalefet
    • 11 Haziran 2011 Darbeyle hesaplaşmak

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,536 µs