En Sıcak Konular

Rüşdü Paşa



Rüşdü Paşa
0 0 0000

Harç bitti yapı paydos



Dünya iktisadında 2007 Ağustos'unda haber şu: Harç bitti yapı paydos. 

Finans piyasalarında nakit paralar toplanmaya başladı. İlk haber, Amerikan konut piyasasında kredi krizidir. Ardından yabancı bankalar Türkiye ve diğer ülkelerdeki paralarını çekmeye başladılar. Merrill Lynch yatırımcılarına Amerika'nın en büyük konut kredisi sağlayıcısı Countrywide'ın hisselerini satma tavsiyesinde bulunması borsalarda fiyat düşmesine neden oldu. 

İki soru sorulabilir. 

Bir: Para ve finans piyasalarında yaşanan dalgalanma bir para/borsa krizine dönüşür mü? 

İki: Türkiye dünya piyasalarındaki krizden nasıl etkilenir?

İktisat zor bir bilimdir. 

İktisatın zor olması durumunu anlatmak üzere yeniden doğuşa inanan bir iktisat profesörünün anlattığı fıkra var: İlk hayatınnızda iyi bir fizikçi iseniz ondan sonraki hayatınızda kötü bir iktisatçı olursunuz. İlk hayatınızda iyi bir tarihçi iseniz ondan sonraki hayatınızda iyi bir iktisatçı olursunuz. 

Fıkrayı anlatan profesörün varsayımı şudur: İktisadi olaylarda kesin yasalar aramak işe yaramaz. İktisat fizikten daha çok tarihi bir bilimdir.

Paranın tahakkümü

Dünyanın iktisadi sistemi kapitalizmdir. 

İktisat fakültelerindeki ilk derste anlatılan bir hikaye var: Para işlerini yürüten mali kuruluşlar, aracı kuruluşlardır. Aracı kuruluşlar, tasarruf yapanlarla yatırım yapanlar arasında para işini yürütürler. Tasarrufu olanlar, bu kuruluşlara parasını yatırırlar. Paraya ihtiyacı olanlar ise bu kuruluşlara gelip ödünç para alırlar. Amaç, iktisadi sistemde üretim ve tüketim faaliyetinin aksaklık olmadan gerçekleştirilmesidir.

Globalleşme süreci yaşanıyor. Globalleşme iki alanda yaşanıyor. Bir: Üretim alanında. İki:Finans alanında. 

Türkiye iktisadı globalleşme sürecinde finans alanındaki globalleşmenin etkisi altında.Şu demektir: Türkiye'de doğrudan yabancı sermaye yatırımı gerçekleşmiyor. Türkiye'de olan şudur: Yabancı yaıtırım bankaları Türkiye'ye para getiriyorlar. Gelen para Hazine kağıtlarına ve borsaya yaıtırılıyor. Belirli bir dönemin sonunda getirilen para elde ettiği kazanç ile birlikte Türkiye dışına çıkartılıyor. 

Yirmi ya da yirmibeş yıldır dünya kapitalizminde ortaya çıkan en önemli yeni şey, finansın yükselmesidir. Uluslararası para/ finans piyasalarında çok sayıda para dolaşıyor. Amaç, getiri elde etmektir. Piyasalarda dolaşan para sayısı çok fazla. Piyasalarda dolaşan para kontrolsüz olarak dolaşıyor. Para dünyayı kontrol ediyor. Ancak paranın yükselmesi dünya çapında kriz ihtimalini artırıyor. 

Dünya para/finans piyasalarında kararlar şirketler tarafından alınıyor. Kamu otoritesi devre dışı. 

Üretim ve tüketim ilişkilerini belirleyen dünya sisteminde, finansın yükselmesi üretim ve tüketimde belirsizlik yaratıyor. Güvenli olmayan bir dünya sisteminde yaşıyoruz.

Gelecekteki bir mali kriz, öncekilerle mukayese edildiğinde daha yıkıcı ve yaygın olacaktır. Mali kriz kaçınılmazdır. Krizi yalnızca uygulanan neo-liberal iktisat programının muhalifleri beklemiyor. Amerika'da sağcı iktisatçılar kriz bekliyor. Robert Ruben, Amerikan eski hazine bakanı bunlardan biri. Ruben’in söylediği şudur: Future financial crises are almost surely inevitable and could be even more severe. Türkçe yazılırsa: Gelecekteki mali kriz neredeyse kaçınılmazdır ve daha ağır olacaktır. 

İktisadi anlamdaki küçük ülkeler için, ekonomilerini istikrarsızlaştıran dinamik, sermaye hareketleridir. Borçlu ülkeler, sermaye hareketlerinin miktar değişikliklerinden ve faiz oranlarındaki değişikliklere karşı daha hassas durumdadırlar.

İktisat alanında üç gelişme yenidir ve dünyayı derinden etkiliyor:

Bir:Spekülatif amaçlı para/finans hareketi sanayinin yerine geçmeye başladı. Bu gelişme dünyanın istikrarı için kötü sayılıyor. Almanya ve Fransa, sanayisizleşme sürecindedir. Alman ve Fransız sanayi tesisleri Asya ülkelerine kaydırılıyor. 

İki:Çin üretmeye başladı. Çin en yüksek dolar kaynağını elinde tutuyor. Çin, dolar kaynağı ile Amerika'ya borç veriyor. 

Üç: Batılı ülkelerdeki son yıllardaki işsizlik ve iktisadi durgunluk şu anlama geliyor: Kapitalizmin elli yıllık büyüme evresi sona erdi ve iktisadi gerileme dönemine girildi. Batılı ülkelerde yeni bir kötümserlik yaşanıyor. 

Batılı ülkelerde yaşayan insanların ve batı bağımlısı ülkelerdeki insanların hayatlarını etkileyen bu üç şeydir.

Önümüzdeki zaman diliminde dünyada ne olacağı, büyük ölçüde, dünya iktisadının bugün ki yapı ve olaylarıyla irtibatlı olmalıdır.

Gelecekte ne olabileceği konusundaki bir öngörü yapmadan önce bugün dünya iktisadındaki oyunu görmek gerekiyor. Oyun, dünyanın en büyük ekonomisi olan A.B.D. ekonomisi ile Japonya ve Çin’in öncülüğündeki Asya ülkeleri arasındadır.  Amerika, Asya ülkeleriyle yaptığı ticaretten dolayı dış açık veriyor.  Amerikan açığı ise Asya ülkeleri tarafından karşılanıyot. Şöyle yapılıyor: Asyalılar, Amerika ile yaptıkları ticaretten elde ettikleri dolarları Amerikan hazinesinin çıkardığı borçlanma kağıtlarını satın alıyorlar. 

Bu oyunda, bir nedenden dolayı bozulma Amerika’nın çöküşüne neden olur. Amerika’nın çöküşü ise Asya ülkelerini çökertir.

Dünya çapında bir mali kriz potansiyeli var. Para/finans piyasalarının entegre olması krizin globalleşmesine neden olur. Bu ne zaman krize dönüşür öngörüde bulunmak imkansızdır. 

İktisat biliminin tarihi olması budur. İktisat bilimi dünya iktisadındaki kriz ihtimali hakkında bilgi verir. İktisatçıların kriz zamanı konusunda öngörüde bulunması ise zordur.

Türkiye

Türkiye dünya sistemi içinde nerdedir?

Türkiye, sermaye alanında dünya sisteminin bağımlısıdır. Dünya piyasalarında yaşananacak bir kriz Türkiye'yi etkiler.

Bir:Türkiye 1989 yılından beri para hareketlerinde dış dünyaya açıktır. Türkiye'ye para girişi ve Türkiye'den para çıkışı serbest olarak yapılır. 

İki: Türkiye’deki son para krizi, 2001 krizi, Imf tarafından oluşturulan iktisat siyasetini uygulanırken gerçekleşti. Şu demektir: Imf politikasını izlemek krizin çıkmasına engel değildir.

Üç:Türkiye’de şu anda uygulanan iktisat siyaseti Imf siyasetidir. 

Dört: Türkiye’ye her yıl giren sıcak para iktisatta işlerin iyi görünmesinin tek nedenir.

Türkiye iktisadı, dış açık veriyor. Şu demektir: Türkiye, dış dünya ile iktisadi ilişkilerinde açık vermektedir. Açık yabancı para ile karşılanıyor. 

Mekanizma: Türkiye hazinesi açık veriyor. Açık borçlanma ile kapatılıyor. Hazine borçlanma kağıtları Türkiye dışından gelen kısa vadeli para ile kapatılıyor. Dışarıdan gelen yabancı para Türkiye'nin verdiği dış açığın kapatılması anlamına geliyor. Dışarından yabancı para geliyor. Nedeni Türkiye hazinesinin çıkarttığı borçlanma senetlerinin faiz oranlarının yüksek olmasıdır. Bir tahmine göre son bir yıl içinde hazine kağıtlarına ödenen faiz haddi yüzde 40 olarak gerçekleşti. 

Dünya finans piyasalarında çok sayıda para dolaşıyor. Bu paraların bir kısmı Türkiye iktisadına dahil ediliyor. Para, Türklere verilmiş borçtur. Türkler, adı sıcak para olan para ile dış açıklarını kapatıyorlar. 

Açık kapatılıyor. Para krizi olmuyor. Yabancı bankaların iktisatçıları Türkiye iktisadında işlerin iyi gittiğini kaleme aldıkları raporlarda not ediyorlar. Türkiye'de hazine kağıtlarına yatırım yapanlar açısından Türkiye iktisadı istikrarlı olarak nitelendiriliyor. 

Türkiye iktisadı Türkler açısından ne durumdadır?

Bir: Türkiye gelir dağılımı açısından dünyada en kötü üçüncü ülkedir. İktisadi bir anlamı şudur: Türkiye’de gelir düzeyi, kişi başına ya da toplam olarak yükseliyor. Gelir pek dağımı bozuk olduğundan dolayı Türklerin büyük bir bölümü refah artışını hissetmiyor. Daha sade yazılırsa şudur: Türkiye’de refah artışı, çoğunluk için değil azınlık için iyi oluyor.

İki: Son beş yılda Türkiye’de devlet, Cumhuriyet döneminin tamamındaki borçlanma değeri kadar borçlandı. Türkiye hazinesi ağır borçludur. Borçlar ödenmiyor. Borçlanma artıyor. Türkiye hazinesi yılda 50 milyar lirayı faiz olarak ödüyor. 

Amerika

Amerikan iktisadı dış açık veriyor. Amerikan iktisadının yıllık dış açık değeri bir trilyon dolara yakındır. Açığın önemli bir kısmı Amerika'nın Çin ile yaptığı ticaretten kaynaklanıyor.

Dünya iktisadında önümüzdeki dönemde ne olabilir sorusuna ilişkin iki senaryo not edilebilir. Birinci senaryo: Amerikan dış borç toplamı 9 trilyon dolardır. Borç artmaya devam ediyor. Amerikan borcu ödenmeyecek. Ödenmesi imkansız. Dünyada o kadar para yok. Ödemek isteyen de yok. Amerikan borcu, Amerikan ve dünya iktisadı gerçekliklerinin artık dışındadır. Bir sayıdan ibarettir. Her saniye büyüyen bir sayı. Borç ödenmeyecek ise ne olacak? Sorunun yanıtını vermek konusunda kimsenin fazla bir fikri yok. Herkes biliyor ki, birgün birisi ortaya çıkacak ve Amerikan borcunun ödenmesinin imkansızlığına herkesi ikna edecek. Ya da Amerikan borcunun ödenmesi durumunda bütün dünyada işlerin kötüye gideceğine inandıracak dünyadaki herkesi. 

İkinci senaryo: Dünya finans sisteminde yaşanan ağır bir kriz ile dünya iktisadının batmasıdır. Amerikan iktisadında 1929 yılında borsa krizi olarak ortaya çıkan büyük buhrandan daha ağır bir iktisadi kriz dünya ölçeğinde yaşanır. Finansın globalleşmesi yeni krizin daha derin/ yaygın olmasına neden olur. 

Amerikan iktisadi kuruşlarının dünya iktisadında yaşanması muhtemel krizi önleme gücü yoktur.

Sonuç olarak

Türkiye'de kriz dinamikleri 2001 krizinin öncesi ile aynıdır. Yeni para krizi Türkiye'de 2001 yılında yaşanan para krizinden daha kötü sonuçlar yaratır.

Bir: 2007 yılında Türkiye'de hanehalkının bankalara olan borçları toplamı 2001 yılındakine göre daha yüksektir.

İki:Toplam dış borç içinde özel kesimin dış borç toplamı 2001 yılındakine göre daha yüksektir.

Üç:Türkiye iktisadında yabancı para oranı 2001 yılındakine göre daha yüksektir. 

Finansın globalleşmesi dünya iktisadında belirsizlik yarattı. Belirsizlik kriz potansiyelidir. Türkiye, dünya para piyasalarındaki bir krizden etkilenecek ilk ülkedir. Türkiye, en çok yabancı paranın bulunuğu ülkedir. Türkiye global mali kriz karşısında korunmasızdır.



Bu yazı 3,615 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 4 Temmuz 2012 korku zamanın kaybedilmesidir
    • 4 Nisan 2012 Nietzche bir gelecek tarihçisidir
    • 7 Mart 2012 Mesele Bir Şapka Meselesidir
    • 6 Şubat 2012 Yerliler 1986 Nereye
    • 26 Ocak 2012 Bakış açın yoksa, sen yoksun
    • 9 Ocak 2012 kıyamam sana
    • 22 Kasım 2011 İtalyan Düşü
    • 16 Kasım 2011 evine dön
    • 3 Kasım 2011 İktisatçı
    • 1 Kasım 2011 Arzu
    • 27 Ekim 2011 Ayakta kalmak
    • 11 Ekim 2011 Yöntem
    • 29 Eylül 2011 yalan
    • 16 Temmuz 2011 Kendin olmak bir saldırıdır
    • 22 Haziran 2011 kaçış
    • 26 Mayıs 2011 obama’ya açık mektub
    • 23 Mayıs 2011 kafka’nın dûnyasındayım (*)
    • 18 Mayıs 2011 geçmiş sonradan gelir
    • 14 Mayıs 2011 hakikatin rengi yeşildir
    • 11 Mayıs 2011 halk günü

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,220 µs