En Sıcak Konular

Perihan Mağden


Perihan Mağden
0 0 0000

Saygınlığın çökertmesi sınırsızlığın coşkusu



Genelkurmay Başkanı(mız) olmadan önce de, bulunduğu Mühim Askeri Mevki'de, bizleri nelere nelere maruz bırakacağını mutat aralıklarla muştulayan konuşmalarıyla göz 'doldurmuştu' Yaşar Büyükanıt.
O denli ki; Hilmi Özkök'ün 'bizim için fazla iyi/fazla medeni' filan olduğuna dair Kabzımal Yordamıyla bir kanaat oluşturan Saydıran Ağbi Erman Toroğlu 'Kodu mu Oturtan Paşa Özlemi' diyebileceğimiz bir Hissiyat Ayaklanmasına gitmişti. Ahçılamıştı.
Geldi Yaşar Büyükanıt ve artistliklerinin sonu gelmedi. Çok karizmatik 1 kumandan, çoook.
İki gün öncesinden göklerimize savurduğu 30 Ağustos Uyarı Mesajlamaları yetmemiş olmalı ki, iddialı personasına, 'Sinir Harbi' diye niteleyebileceğimiz bir yola girdi. Gül'ün cumhurbaşkanlığının başlamasından itibaren.
DEVLETİN ZİRVESİNDE HAVA YUMUŞADI diye rüya tabirlenen 30 Ağustos Resepsiyonu'nda yine yapmış yapacağını, söylemiş söyleyeceğini, çalmış bütün başrolleri. (Fatih Çekirge'nin haberi- Hürriyet)
Düşünün! 1 Genelkurmay Başkanı, Cumhurbaşkanı Gül'ü selamlamadan yolcu etmeyi uygun buluyor! Başbakan Erdoğan aracına binerken arkasını dönüyor! AK Partili olan ve fakat karısının başı açık bulunan Meclis Başkanı Köksal Toptan'ı uğurlarken ise ESAS DURUŞTA duruyor, dahası BAŞIYLA SELAMLIYOR!
Yani 1 Genelkurmay Başkanı olarak saygıda ve saygınlıkta nasıl da kusur edilmeyeceğini sular seller gibi bildiğini ıspatlamasının ardından da, Münasebetsiz Mehmet Paşa'nın DAHİ Allah bilir düşünüp de edemeyeceği, şu (once again) 'tarihi' lafları sarf etmekte hiçbir beis duymuyor:
"Yani böyle davranmayı uygun buldum. Eşiyle gelmiş olan benim Meclis BaşkanıMI baş selamıyla uğurladım. Gerekirse AMUDA BİLE KALKARIM. O kadar..."
O kadarla da kalır inşallah! Zira Amuda Kalkmış 1 Büyükanıt Paşa'nın memleketimiz için yaratacağı 'yankılanmalar', muhakkak ki "Muasır Medeniyet'e nasıl görüneceğiz şimdi biz Bu Adamların Türbanlı Eşleriyle?" utancıyla ne yapacaklarını bilemediklerini iddia eden Elitçilerimiz'in kartopulanmış tüm kaygılarından daha ciddi ve hatta patetik olur.
Diyelim eşi Saime Toptan jet pilotlarımız göklerimizde Dalaş Dansı tabir edebileceğim gösteriler yaparken, bir eliyle ağzını kapayıp çığlığını bastırırken ne kadar hoş+janti ve esas medeni eşlik etmekteydi Filiz Büyükanıt'a.
Oysa başı türbanlı Bir Başbakan ya da Cumhurbaşkanı Eşi jetlerimiz semalarımızda artistik patinajdayken, bakalım öylesine Atamızın Kadınlarımız İçin Çizdiği Gibi Asri Tepkiler ile; çığlıklar, bir elle şaşkın bir hayreti dindirmek için ağzı kız çocuklarının coşkusu
misali kapamalar filan felan- Sergileyebilecekler miydi Bu Cumhuriyetin Altın Kızlarının Hayranlık Hayreti Gösterisi'ni?
O nedenle de, yani Başı Açık Saime Hanım'ın Eşi olması
sıfatıyla yani, Köksal Toptan esas duruşu da, askeri selamı da, her neviinden saygıyı da, hürmeti de, protokolü de hak etmektedir-
Gerisini eşlerinin başlarını 'nedensiz 1 inatla kapamakta ısrarcı
olanlar' düşünsün, Yaşar Paşa değil.
Yaşar Paşa demokratik bir ülkede genelkurmay başkanı olmak nedir ne değildir, görev sınırları nasıl belirlenebilir/belirlenmektedir, seçilmişlerle atanmışların işbirliği nasıl temin edilir ve bir ülkenin nasıl habire sinir düğmeleri çevrilmeden yaşama hakkı teslim edilir- Bunları hiç ama hiç düşünmesin. Sakın ha!
Habire tepki versin Yaşar Paşa!
'Juvenile' tepkiler; 'çocuksu', 'pasif agresif' tavır koymalar.
Hani yeniyetmeler evlerine gelen misafirlere akla hayale gelmedik terbiye özürlülük modellerinde davranabilme hakkını, anne ve babalarının onlara olan düşkünlüklerine güvenerek, kendilerine atfederler, atfedebilirler ya.
Eşi Filiz Hanım da, geçen sene yapılan bir resepsiyonda kadın bir gazeteciyi "Şimdi eşimle konuşmak istiyorum, gider misiniz lütfen?" diye payladığından beri, baskın karakteriyle ilgilerime mazhar olmaktadır.
O da aynen 30 Ağustos resepsiyonunda 'Sizler Yolcu-Biz Hancı' 'Hak Sahibi Huk Sahibi-Hanimiş Bunun İlk Sahibi' güveni (ya da bizleri aşan başka askeri eş aşırı modelleriyle ÖZZ güveni)
İLE eşinin hakiki tamamlayıcısı rolündedir. Olağanüstü bir performans sergilemiştir yanık tenini Cumhuriyet Kadınına Yaraşır
Bir Dekolte ile sergilerken yeşil tuvaletinin içinde.
Önce gazetecilerle sohbet etmekte olan Erdoğan'ın yanına gelip "Sayın Başbakanım lütfen oturunuz, sizi dinlendirmek istiyoruz" demekten imtina etmiyor Filiz Büyükanıt. Sonra da Gül ve Erdoğan'la sohbet etmekte olan eşinin yanına gelip pattadanak valse kaldırmaktan.
Eşinin Fren Mevhumu olmamasından belli ki iftihar vesileleri çıkartmaya alabildiğine alışkın olan Genelkurmay Başkanımız da, "Hakikaten dünya tersine döndü" deyip kendini dans pistine atıyor. Ne neşeliler!
Sonra bir baş işareti, 2 emir, 3 komutayla diğer kumandanlarımız, subaylarımız pisti dolduracak 30
Ağustos Zafer Bayramımız'ı kutlamanın coşkusu içinde. Dans edecekler. Dans edecekler. Dans edecekler.
İşte Laik Cumhuriyetin Sonsuz Bekçilerinin Sembollerle Dansı! İşte Atamızdan Yadigâr Vals Ruhu! İşte Hak Edene Hak Ettiği Kadarını (İcap Ederse Amudu) Hak Etmeyene de-
E, herrr şeyi, sözlerin bittiği yerde; Temcit Pilavları'nın, sert mesajlamaların, e-postallamaların- böyle Vücut Diliyle filan
göstermeyi bileceksin.
Kodu mu oturtmak; amut mu, icabında kalkmak, Askeriyemiz'in tanımlarötesi sınırsız görevidir.
Öyle de kalacaktır. Anlamamız icap eden, bu!
Sınırsızlık Coşkusu.

Radikal



Bu yazı 885 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 5 Temmuz 2008 Ordu kışlaya!
    • 19 Nisan 2008 Demokrasinin pabucu
    • 22 Mart 2008 Ergenekon Çocukları
    • 5 Ocak 2008 Kanı kanla yıkamak
    • 7 Ekim 2007 Seviyeli 1 düşünür sevdim mahalleden
    • 8 Eylül 2007 İsimlerin kaderi
    • 1 Eylül 2007 Saygınlığın çökertmesi sınırsızlığın coşkusu
    • 30 Ağustos 2007 Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül!
    • 18 Ağustos 2007 Hoşgeldin! Toros Memeli Sincabım İttir Git! Gazkaçıran Adam
    • 28 Temmuz 2007 Annecim! Askeriye'den mektup var!!
    • 21 Temmuz 2007 Mavi boncuk kimdeyse BENİM OYUM ONDADIR
    • 19 Mayıs 2007 'Genç Subaylar Rahatsız'
    • 12 Mayıs 2007 Kurtulma yolları ve çözümün ruhu
    • 10 Mayıs 2007 Kamburunu yitirmek
    • 5 Mayıs 2007 'Yalnız değilmişim Atam; dekolte tişörtümü beğendiniz mi?'
    • 7 Nisan 2007 Baykal neden bu kadar mutlu? Sahi, biz neden mutsuzuz?
    • 20 Şubat 2007 Egosantrik Türk Basıncılığı
    • 15 Şubat 2007 İklimler+İklimatör Genel Ağbiler

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,713 µs