0 0 0000

Malezya'dan sevgilerle!!!

Bir dizi akıl karıştırıcı, yönlendirici, insanı karnından konuşmaya iten konuların işgal ettiği gündem içinde evrilip duruyoruz…

Bir mahalle baskısı meselesidir gidiyor malum…

Bir de Malezya işi var, daha doğrusu ülkenin "Malezyalaşıp Malezyalaşmayacağı tartışması" var…

İnanılır gibi değil…

Bütün gazetelerde bir Malezya dizisi…

Cumhuriyet, Milliyet, Hürriyet, Sabah, hatta bizim Yeni Şafak, Malezya'yı yazıyorlar ya da Malezya'dan yazıyorlar.

Merkez medya ve türevi olanlar, ısrarla, kültür turizmi yaparcasına, Malezya'dan edindikleri hızlı izlenimlerle ülkenin geleceğinin falına bakıyorlar…

Gerçekten inanılır gibi değil, birkaç kişinin, örneğin Ertuğrul Özkök'ün hezeyanı, bu hezeyanın ifade imkânı bulduğu Hürriyet Gazetesi'nin gücü üzerinden ülke semalarını tümüyle kaplamış görünüyor…

Türkiye'de din, dindar, İslami kesim üzerine son dönemlerde yapılan tarihsel boyutlu ve karşılaştırmalı bunca bilimsel çalışma, bunca ciddi kamuoyu araştırması varken, Malezya mahreçli, bilgi kırıntısı bile içermeyen "se-çilmiş sokak izlenimleri" vesilesiyle yapılan kanaat bombardımanı içinde bulunduğumuz vahim durumun açık göstergesi…

Bu "fast-foot sosyoloji" harekâtı belli ki çok işlevli…

Kimisi ucuz ama etkili bir manipülasyon peşinde, kimisi "simyacı gibi", yaptığını sandığı din sosyolojisine malzeme arıyor, kimisi ise doğal ve değişmez korkularına yeni gerekçeler buluyor, beteri salgın bir hastalığın taşıyıcısı haline geliyor…

Bir gazete Malezya'da bulduğu bir uzmana şunu söylettirmiş: "Size yıllar önce İslamlaşacağınızı söyleşmiştik, işte kanıtı, AK Parti yüzde 47 aldı…"

Analize bakın… Ya da bunu analiz diye yazana bakın… Olmadı gazetede birinci sayfadan verene bakın…

Türkiye'yi okuma kabiliyetinde(!), insanı hayrete düşürmekte, Özdemir İnce'yi bile geride bırakıyorlar…

Evet, inanılır gibi değil…

Bilgiye hakaret, bir toplumun zeka ve algı çıtasını aşağıya çekme ne isterseniz var, bu işte…

Bir ülkenin tartışmalarını bu seviyeye çekmek kabul edilebilir bir durum mudur?

Yeni bir anayasa tartışmasının, tartışma yönteminin böyle bir biçim kazandığı nerede görülmüştür?

Ertuğrul Özkök dünkü yazısında "eleştiriliyoruz, suçumuz güya 'sivil' diye bize zorla dayatılmak istenen anayasa taslağına karşı çıkmak…" diyor

Böyle mi karşı çıkılır beğenmediğin, katılımcı bulmadığın bir hazırlık sürecine?

Hürriyet ve Milliyet gazeteleri tam bir aydır hemen her gün, din tehlikesi teması üzerine manşetten bunun için mi gidiyor? Korkuları alevlendirecek, insanları anlamsız bir seferberliğe itecek üçüncü sayfa haberleri bunun için mi sürmanşet oluyor?

Liberal ve demokrat kalemlerin AK Parti'yi desteklediğini, meşrulaştırdığını söyleyip, "artık desteğinizi geri çekin" diyorlar, dört bir koldan, Özkök'üyle, İnce'yle, Şahin'iyle…

Doğrudur o insanlar AK Parti'yi sıkça desteklediler, belki önünü de açtılar…

Böyle yaptılar çünkü AK Parti 2003 yılından itibaren Türkiye'de değişimin ve reformun taşıyıcılığını, özgürlük alanının genişlemesinin öncülüğünü yaptı…

Böyle yaptılar çünkü 2007 baharında askeri muhtıraya ahlaken ve siyaseten karşı durmak lazımdı…

Ve bu ittifaktan Türkiye kazandı…

Ama bir o kadar da eleştirdiler, AK Parti'yi…

Özkökgillerin deyişiyle koro halinde eleştirdiler.

Ne zaman mı?

Özkökgiller 301. madde konusunda AK Parti'yle, katillerle empati konusunda Adalet Bakanı'yla el ele dolaşırken…

Azgın ve tehditkâr ulusalcı dalganın yükseldiği zamanda en sert muhalefeti yine o kalemler yaptılar…

Bugün o liberallerin pek çoğu "koruma altında"ysa, bunun önde gelen sorumluları, bugün onlardan "AK Parti'ye desteğinizi gözden geçirin" talebinde bulunanlardır…

Hatırlamıyorlarsa, açsınlar baksınlar arşivlerine, Orhan Pamuk yazılarını, manşetlerini koysunlar önlerine...

Ya da yazmadıklarını baksınlar…

Türkülere yapılan klipleri hep birlikte ve aynı anda nasıl atladıklarını anlatsınlar bize…

Evet, bu zihniyeti, bu adamları, bu ucuzluğu geçiniz bir kalemde…

yenişafak

Bu yazı 1,329 defa okundu.