En Sıcak Konular
Hayati Sır
Kalbin kıblesi bizi Allah’a kavuşturur...
Dağılıyor zihnimizdeki kelimenin atomları… Gökyüzünde, yıldızlara kadar ulaşıyor fotonlar… Dalgalanıyor kâinat… Ve yazıya başlatıyor beni bu kelimenin kâinat üzerindeki kelebek etkisi… İşte enerji, madde ve hız… Ruhun yolculuğu maddenin de hızına bağlı biraz… Ya da değişmesi, dönüşmesi ve vücudunu hep yanında taşımak talebi…
Önümüzdeki yıllar, eşyanın hakikatini anlama çabaları ile geçecek… Anlamak, ele geçirmek ve hükmetmek… Nano teknolojinin, kabala ile irtibatlandırılmasını bu yönüyle de değerlendirebiliriz… Mekanik bir bedenin içinde gerçekleştirilecek uzay yolculukları… Ya da cennete dönüş çabası iblisin…
İnsan anlamakta zorlanabilir iblisin bitmek bilmeyen mücadelesini, dünyada, insanın üzerinde… Bunca kötülüğü neden yaptığını… Dünyanın ve insanın tabiatını değiştirmek, dönüştürmek ve kendi üzerine hapsetmek gayretini…
Anlaşılmaması için saklar bu hayati bilgiyi insanlardan… Bu bilgileri inisiye olmuş lordlarla paylaşır sadece ve felsefe taşı ile kendine hizmet ettirir hepsini… Kötülüğünün sebebi dünyayı ve insanı kendisinin fiziksel özelliklerine dönüştürmektir… Dumansız ateşe, onun hızına ve… Burada susmalıyım… Asıl amacını bildiğimizi anlamamalı iblis… Dünya üzerinde kalbî olmadan dile getirilen her şey ona da hizmet eder biraz… “Şey” tehlikelidir… Bütün “şey”lerin yerine, asıl ifade etmek istediğimiz anlam kullanılmalıdır… Bu anlamlı söz bulunamazsa, dile gelen hep o olur!
Kelimelerin içine sızmıştır… Kelimelerin kıblesini bozmak ister hep… Buna izin vermemek gerekir… Bu oyuna düşmezseniz, onun asıl amacını anlamaya başlarsınız o zaman… Kıbleye yüzünü dönmek, biraz da kelimelerinizle de kıbleye doğru dönmenizi ifade etmek için kullanılmıştır… Düşünürken, konuşurken, yazarken, özellikle de yazarken kelimelerinizin aklınızdan çıkıp kalbinizi tavaf etmesi şarttır… Bu hakikat fark edilince, işte o an, iblisin çaresizliğini görürsünüz… Aslında zavallıdır o… Hepimizi inandırmaya çalıştığı ihtişamının içinde, yeniden Allah’a kul olmak için çırpınan, eski günlerine dönmek için can atan, ama bu şansını kaybettiğini bildiğinden, buna sebep olan insana duyduğu kıskançlıktan kuduran zavallı bir âşıktır o… Bu hüsran sonucunda da elinden gelse yapamayacağı hiçbir kötülük yoktur…
Tabiatımıza, toprağımıza sahip çıkmamızın asıl anlamını kavrayabilirsek, iblisin kötülüklerini de o ölçüde durdurabiliriz…
İçtiğimiz suyu, yediğimiz gıdayı, yaşadığımız çevreyi korumalıyız…
Zihnimizi iblisin oyunlarına karşı kalbimizin içinde saklamalıyız… Zihin dışa, iblise açıktır… Kalbimiz ise her an içe, halife olma özelliğimize ve Cenab-ı Hakk’a yaklaştırır bizi… Kalp aynamız bize hep cenneti gösterir… Şeytan ise o aynayı örtmek için elinden geleni yapar… Kalbin kaybedilmesi, cennetin kaybedilmesidir… Kalpsiz bir akıl bizi cehenneme götürür…
Cehennemde, iblis de terk eder bizi… Onun bir anı yoktur ki her “şey”e rağmen hâlâ affedilmeyi ümit etmesin… O insanı yaratıcısından uzaklaştırdıkça, insana secde etmemesinin ne kadar doğru olduğunu göstermek ister Cenab-ı Allah’a… Haklı çıkınca da huzura yeniden çağrılacağını ümit eder hep… İnsanı cennetin dışında bırakmış, ona secde etmemesinin haklılığını ispatlamış ve her “şey” eskisi gibi olmuştur…
Ne boş bir hayal…
Bizim yapmamız gereken, bu “şey”i, önce kelimelerimizden, sonra zihnimizden çekip atmak ve onu cennetin dışında tutup yeniden Allah’a kavuşmaktır… Cennete dönebilmektir…
İlahi aşk yalnızca bize, kalbe emanet edilmiştir…
Dünya hayatı bir an bile değildir… Bu an için sonsuzluk kaybedilmemelidir…
Bu yazı 4,264 defa okundu.
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar- 8 Eylül 2014 Ey kâfirler! Okunabiliyor artık alınlarınızdan kimliğiniz!
- 3 Eylül 2014 Ey dünyadaki dayanılmaz acılar karşısında sırıtan sırtlanlar!
- 29 Ağustos 2014 Şeytan bilemez ki kimdir o! Şimdilik bir meçhuldür!
- 25 Ağustos 2014 Yeni Atlantis! Yeni Kudüs! ‘Oku’yun! Korunun!
- 20 Ağustos 2014 İstanbulun alnı şu an secdededir!
- 13 Ağustos 2014 Manevi başkent İstanbul’dur! Yakındır!
- 8 Ağustos 2014 Ey sır dolu Bir kalbin Hiç bilinmeyen yolcuları!
- 4 Ağustos 2014 Yakındır! Ey müminler! ‘Bir’ ferahlık gelecek!
- 28 Temmuz 2014 Gazze’de sustunuz! Mescid-i Aksa yıkılırken de susacak mısınız?
- 23 Temmuz 2014 Ey tuğrul kuşu! Ey hakikatin kılıcı! Zaman bu zamandır!
- 17 Temmuz 2014 Allah bize yeter ey müminler!
- 12 Temmuz 2014 Rabbimizin huzurundayken Peygamber Efendimizi incitmeyin!
- 7 Temmuz 2014 Şeytan için zorlu günler başlıyor! Elhamdülillah
- 1 Temmuz 2014 Dünyada şu an ne yaşanıyorsa yaşansın! Hakikat budur!
- 27 Haziran 2014 Hadi! Kurtulun bu Ramazan! Şeytana olan bağımlılığınızdan!
- 23 Haziran 2014 Ey mazlumlar birleşin! Bitsin bu zulüm artık!
- 19 Haziran 2014 “Hak geldi, bâtıl zail oldu.”
- 14 Haziran 2014 Cin tasallutundan kurtulun! Huzur bulun!
- 9 Haziran 2014 İnsanın halifelik sırrı Cennettedir!
- 5 Haziran 2014 Rabbimizin emanetini iyi koruyun ey müminler!
Yorumlar
+ Yorum Ekle