En Sıcak Konular

Mehmet Ali Birand


Mehmet Ali Birand
0 0 0000

Türkiye’yi memnun eden iki gelişme…



Biri, Yunanistan’ın şimdiye kadar kavgalı yaşadığı Türkiye’ye güven duymaya başladığının en belirgin işareti olan Doğal Gaz Anlaşması, diğeri de Avrupa Birliği Dışişleri Bakanlarının Kuzey Irak yönetimini kesin şekilde uyaran çağrısı. Bu gelişmeler, Türkiye’nin yalnız bırakılmadığını gösteriyor.

Pazartesi günü Avrupa Birliği Dışişleri Bakanları toplantısı, ardından da Salı günü Türkiye ile AB arasındaki troyka (bugünkü AB Bakanlar Konseyi dönem başkanı, Türk Dışişleri Bakanı ve Komisyon’un Genişlemeden Sorumlu Komiseri bir araya geldi) görüşmesi, Avrupa’nın Türkiye’yi giderek daha fazla anlayışla karşıladığını ve PKK terörüne karşı kesin tutum aldığını gösterdi.

Dışişleri Bakanları “Türkiye’nin halkını koruma hakkı vardır” derken, DTP’nin olası bir kapatma kararını dahi, eskiye oranla anlayışla karşıladı.  Eskiden olsa, büyük tepki gösterirlerdi. Oysa bu defa “Başbakan ile aynı yaklaşımı benimsediklerini, dağa çıkacaklarına parlamentoda kalmalarını tercih edeceklerini ve ellerinde henüz yeterli bilgi bulunmadığı” açıklandı.

AB Dışişleri Bakanları’nın bu yaklaşımı son derece önemlidir. PKK terörünü ciddiye almaya başladıklarının en açık sinyalini verdiler.

Ancak bu yeterli değil.

Avrupa Birliğinin PKK’yı tümüyle reddeden bir tutum alması ve bunu da açıkça göstermesi gerekiyor.

Bugün Avrupa’da yüzlerce PKK bürosu var. Binlerce de elemanı bulunuyor. Sayısız gazete-dergi ve TV kanalına sahipler.

PKK, neresinden bakarsanız bakın, dev bir holding gibi çalışıyor. Çeşitli alanlarda (insan kaçakçılığından, uyuşturucu trafiğine kadar) faaliyet gösteren bir holding.

Bir dönem El Fetih de böylesine büyük bir örgüt konumuna girmişti. Şimdi PKK dallanıp budaklanıyor. Üstelik bütün bu faaliyetlerini de “yasalar çerçevesinde”, kimi zaman sivil toplum örgütü şemsiyesi altında, kimi zaman işkenceden kaçan siyasi göçmen kimliğine bürünerek gerçekleştiriyor.

Tek beyin tarafından yönlendirilmese dahi, son derece ilginç bir iç içe yapılanma sayesinde çarklar dönüyor.

Avrupa Birliği’nin işte bu çarkları durdurması gerekiyor. İsteseler çok kolaylıkla yapabilirler. Son 10 yılda epey mesafe aldılar. İlk yıllarda PKK’ya açık destek verirlerdi. Bugün yavaş yavaş kıskaç daralıyor.

Ancak yetmiyor.

Bugün öylesine bir noktaya gelindi ki, Türkiye’nin ve bölgenin istikrarı, PKK terörünün  “yaşanabilir” noktaya indirilmesine bağlı.

Avrupa Birliği’nin Türk kamuoyunda büyük bir inandırıcılık sorunu var. Bu kamuoyu, ne yapılırsa yapılsın, AB’nin Türkiye’yi tam üyeliğe kabul etmeyeceğine inanıyor.

Eğer bu izlenim yanlış ise, AB bunu değiştirmek istiyorsa, PKK konusundaki kararlı tutumuyla yanıt verebilir.

Türk kamuoyuna “Bana güvenin. Kriterleri yerine getirdiğiniz andan itibaren sizi kimse engelleyemez” sinyalini vermek istiyorsa, PKK terörüne karşı harekete geçer. Ancak bunu da, resmi açıklama veya demeçlerle değil somut adımlarla gösterir.

Gün, gerçeklerle karşı karşıya gelme günüdür.

                                             

 *                                 *                                 *

 

YUNANİSTAN, ARTIK TÜRKİYE’YE GÜVENİYOR...

Geçen hafta sonu, Türkiye ile Yunanistan’ı ayıran Meriç nehri üzerinde sıkılan eller ve ardından da atılan imzalar, Türk-Yunan ilişkilerinde yepyeni bir dönem başlattı.

Bundan kısa bir süre öncesine kadar birbirimizin gözünü oyardık. Tüm uluslararası toplantılarda birbirimizi yerdik. Dünya halimize bakar ve gülerdi. Türk’ü Yunan’a, Yunan’ı da Türk’e saldırtıp kendi hesaplarını gören müttefiklerimiz de bu işin cabasıydı.

Avrupa Birliği her şeyi değiştirdi.

Yunanistan AB üyesi olunca, özgüveni arttı. Kendini daha güvencede gördü.

Türkiye AB’ye tam üyelik başvurusu yapıp, müzakerelere başlayınca, Atina ile ilişkilerine çeki düzen verdi. Karşılıklı tehditler bitti.

Sorunlar hala var. Ege’de hiçbir çözüm olmadı. Ancak en önemlisi iki ülke barış içinde yaşama kararı aldılar. Bu hedefe ulaşabilmek için de sorunları abartmak veya köpürtmek yerine soğutmaya başladılar.  Sorunlarla birlikte yaşamayı, daha doğrusu sorunları yaşanabilir düzeye indirmeyi başardılar.

İşte Türkiye ile Yunanistan arasında imzalanan Doğal Gaz Hattı anlaşması, bu sayede gerçekleşebildi.

Bu hat, 15 yıl sonra, Avrupa’nın doğal gaz ihtiyacının önemli bir bölümünü karşılayacak. Türkiye’yi, Avrupa’nın “enerji musluğu” konumuna sokacak ve Ege’yi “barış denizi” yapacak.

Yunanistan, bu anlaşmaya imza atarak, Türkiye’ye günün birinde musluğu kapatmayacak kadar güvendiğini gösterdi.

Avrupa, Türkiye’nin enerji koridoru olması için yeni bir adım attı.

Azerbaycan da, Türkiye üzerinden kendini Avrupa’ya bağladı. Ermenistan’a karşı bir enerji zinciri kurulmuş oldu. Ermenilerin bu gerçekleri görüp Azerbaycan ile ilişkilerini yeniden gözden geçirmesi gerektiğinin mesajı çıktı.

Bölgede son derece önemli bir adım atıldı.

posta



Bu yazı 932 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 27 Eylül 2012 Türkiye, Suriye'de frene basıyor...
    • 25 Temmuz 2012 Türkiye'siz İsrail'in eski etkinliği kalmadı...
    • 20 Temmuz 2012 Esad için yer aranmaya başlandı, ancak henüz kabul eden ülke bulunamadı...
    • 13 Temmuz 2012 Washington Ankara'yı yavaşlatmaya çabalıyor
    • 27 Haziran 2012 Türkiye karizmasını çizdirmedi...
    • 21 Haziran 2012 PKK, vurdukça devre dışı kalıyor...
    • 25 Nisan 2012 23 Nisan müsamelerinden kurtulamayacak mıyız?
    • 19 Nisan 2012 Böyle subay yetiştirirseniz, Darbe'ye hayret etmeyin
    • 2 Mart 2012 ABD raporu: Ermenistan ile ilişkiler açılmalı...
    • 21 Şubat 2012 Bu defa MİT kazandı, ancak dikkat...
    • 9 Şubat 2012 Bırakın dindar nesli, tablet nesli geliyor...
    • 23 Aralık 2011 Biz neden kızıyoruz, asıl Sarkozy utansın...
    • 15 Aralık 2011 Gül 2014'e kadar Çankaya'da...
    • 10 Aralık 2011 Erdoğan çekildi, partinin haline bakın...
    • 30 Kasım 2011 Başbakan'ın ameliyat sonucu saklanmamalı...
    • 27 Ekim 2011 Devlet ne yapsa, bir türlü yaranamıyor...
    • 20 Ekim 2011 Bu açık bir cinayettir, bir savaş ilanıdır
    • 29 Eylül 2011 PKK vuruyor, ancak kışkırtamıyor...
    • 21 Haziran 2011 Erdoğan'ı tarihe asıl Kürt sorunu geçirir...
    • 22 Nisan 2011 Türkiye, BDP'ye sahip çıktı

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,672 µs