En Sıcak Konular

Ahmet Kekeç


Ahmet Kekeç
0 0 0000

Hakikaten çok merak ediyorum



Müşteri, şimdi, Cumhurbaşkanı Gül ve YÖK Başkanı Erdoğan Teziç arasındaki kavgayla ilgili bir çift söz söylememi bekler.

Müşteri velinimettir ama, kaç gündür telefonu çalmamış, kendisini eski anı kırıntılarıyla varetmeye çalışan bir adam için o kadar da kolay değil.

Erkenden evden çıktım, öldürücü trafiğe rağmen gazeteye geldim. Ajanslara baktım. Gül-Teziç kavgasının safahatını izledim.

Nasıl bir kasavet ortalıkta...

Şimdi size, ‘Klavsen sesi ne çirkin’ desem, ‘Hadi ulan ordan’ diyeceksiniz.

Handel’in Organ Konçertosu 4 nolu allegrosunda ağırlıklı olarak klavsen kullanılmış. İyi ki keman biraz dengeliyor da, tınıları ‘çekilebilir’ kılıyor.

Handel bitti, Borodin başladı. Daha iyi Borodin. Daha sakin. Sükunet iyi bir şey. Quartet biraz arabesk mi kokuyor ne? Fakat etkileyicidir... Farklıdır... Farklılığını hissedersin. Melankolisini anında geçirir.

Posta kutusuna baktım.

Bir-iki velinimet övgüsü...

Bir-iki muhatabı belirsiz gönderi...

Bugün de telefon çalmayacak ve adam üzülecek.

Mutlu olmuş gibi yapmaktan başka elden ne gelir? Hepimiz oturuyor gibi, çalışıyor gibi, çay içiyor gibi, yaşıyor gibi yapıyoruz ve bu ‘gibi yapmak’lar çürütüyor bizi.

Neyse, Cumhurbaşkanı Gül, kendisine gelen ‘atanacak rektörler listesi’nde bir not görmüş. Bu notta, filanca rektör adayının evli olduğu, karısının da ‘kapkara çarşaflarla dolaştığı’ bildiriliyormuş; Gül araştırmış, adam bekar çıkmış.

İşte ‘birileri’, bu gibi lüzumsuz teferruatla ilgileniyormuş.

Konu birtakım internet sitelerinde speküle edilince, işi nefsi müdafaaya döken YÖK Başkanı Teziç hemen bir basın toplantısı düzenledi ve konunun kendileriyle ilgisi bulunmadığını, Cumhurbaşkanı’na böyle bir not göndermediklerini söyledi.

Derken, Çankaya’dan bir açıklama geldi: ‘Elimizde böyle bir not var, ama biz bu notun YÖK tarafından gönderildiğini söylemedik.’

Peşpeşe yapılan açıklamalardan da anlaşıldı ki, lüzumundan fazla alınganlık gösteren YÖK Başkanı, bu konuda haklıymış.

Fakat haklı olması, Teziç’in sair konularda haklı olduğu anlamına gelmiyor.

Burslu öğrenci olarak Avrupa’larda okumaya yeltenin, bakalım başınıza neler geliyor? Bakalım aldığınız diploma geçerli sayılıyor mu? Bakalım YÖK’e bağlı üniversitelerinde master veya doktora yapabiliyor musunuz?

Üniversiteyi ezkaza bir İslam ülkesinde bitirmişseniz, o zaman ölümlerden ölüm beğenin. Bitirdiğiniz üniversitenin dünyada ‘ilk 500’ arasında yer alması bile durumu değiştirmez.

Çünkü, bilim adamı yetiştirmek amacıyla devlet bursuyla yurtdışına gönderilmesi planlanan öğrencilerin seçimini kendi uhdesine almak isteyen YÖK’ün başkanı, bir süre önce demiştir ki, ‘Yurtdışına gidecek öğrencileri Milli Eğitim Bakanlığı’nın belirlemesi durumunda, söz konusu öğrencilere, üniversitelerimizde görev verilmesi akademik özerklik açısından mümkün olmayacaktır.’

Böyle demiş/böyle diyebilmiş (yani, öğrencisini tehdit etmiş) bir akademisyen, kendisini savunmak için kimsenin özel yaşamıyla ilgili olmadıklarını söylüyor ve ‘Niçin ilk 500 üniversite arasında bir Türk üniversitesi yok?’ sorusunu cevaplayacağına, kendisiyle ilgili olmayan bir meselede Cumhurbaşkanı’yla polemiğe giriyor.

Şimdi ben de merak etmeye başladım:

İlk 500 üniversite arasında niçin ‘çağdaş’ bir Türk üniversitesi yok?

Hakikaten çok merak ediyorum.

star gazetesi



Bu yazı 921 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 26 Eylül 2012 Balyoz ve empati
    • 5 Temmuz 2012 Hükümeti ve cemaati çökertecek tek isim
    • 26 Haziran 2012 Ben olsam bu gazetecileri sürerdim cepheye
    • 20 Haziran 2012 Bu yazıyı Kürt kardeşlerim okusun
    • 4 Haziran 2012 Nerede bu inek?
    • 28 Mayıs 2012 Kana kan istermiş!
    • 14 Mayıs 2012 ‘Kes zırvalamayı’
    • 1 Mayıs 2012 Menderes de cami yıktırmış... Ne utanmaz adamlarsınız siz!
    • 20 Nisan 2012 Erol Özkasnak
    • 12 Nisan 2012 Suriye’yle savaşa mı giriyoruz?
    • 10 Mart 2012 ‘Zavallı Başbakan’
    • 29 Şubat 2012 Paşa niçin kendini öptürmedi?
    • 27 Şubat 2012 Bizi yormayın kardeşim
    • 17 Şubat 2012 Siz kimi kandırıyorsunuz?
    • 3 Şubat 2012 Rezil olmaya doymadınız mı?
    • 1 Şubat 2012 İyi ki sivil vesayet varmış, şerrinizden korunuyoruz
    • 19 Ocak 2012 Denktaş’ı diriltmek mi?
    • 14 Ocak 2012 Hangi gazeteciler valiz hazırlıyor?
    • 12 Ocak 2012 Kozinoğlu hakkında korkunç karartma
    • 2 Ocak 2012 İlan ediyorum: Hiç yüzleri kızarmayacak!

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,389 µs