En Sıcak Konular

Emre Aköz


Emre Aköz
0 0 0000

Tarhan Bey nasıl kullanıldı?



Dün kaldığımız yerden devam ediyorum... Ben Tarhan Erdem'in bazı fikirlerine katılmasam da, akıl yürütme tarzını çok beğenirim.
Çünkü inşaat mühendisliği kökenli bir siyasetçi ve araştırma şirketi sahibi olarak, somut verilere, rakamlara, olgulara dayanarak konuşur.
Bu özelliğine, bir de sempatik, nazik ve mütevazı kişiliğini eklediğinizde Erdem'i dinlemeye doyum olmaz.
Derken bir tuhaflık oldu. Neşe Düzel ile röportaj yapan Erdem, şöyle cümleler kuruyordu:
"Türban takanların yarıdan fazlası bence onu siyasi simge olarak takıyor. Böyle sanıyorum (...) AKP türbanı serbest bırakırsa iki sene içinde, hiçbir üniversitede başı açık kız göremezsiniz. Çünkü toplumsal baskı yaratılır (...)" ( Radikal, 10 Eylül )
"Sanmakta" ve spekülasyon yapmakta bir sakınca görmeyen Tarhan Erdem, aynı röportajda, seçim sonuçlarını tahmin etmede çuvallayan medyayı ise şöyle eleştiriyordu:
"Ben seçim sonuçlarını oturduğum yerden tahmin etmedim. Yüzlerce adam çalıştı. Araştırmaların bir tekniği vardır. Medya öyle yapmıyor ki. Onlar gidiyor, iki, üç kahvede, birkaç insanla konuşuyor."
Bu çok ilginç bir durumdu: Somut veri ve olgulara dayanmaya özen gösteren Tarhan Erdem gitmiş, yerine Emre Kongar ağzıyla konuşan birisi gelmişti.
Doğrusunu isterseniz tedirgin oldum. Erdem'i eleştiren uzun yazımın sonuna, "en az üç ciddi araştırma ile türban oranının arttığının gösterilmesi gerektiği" notunu düştüm. (Sabah, 12 Eylül)

Niye böyle yaptım? Amacım neydi? Anlatayım:
Uydurana, sallayana "Elinde veri var mı" diye sorarsınız. Ama eğer karşınızdaki araştırma şirketi sahibiyse, işte o zaman dikkat etmeniz gerekir.
Niye? Çünkü bir süre sonra "İşte veriler" diye karşınıza dikilecektir. (Anket sorularının manipüle edilmesiyle hemen her türlü sonuca ulaşabilmem mümkündür.)
Ve korktuğum başıma geldi! Tarhan Erdem üç ay sonra verilerle karşımıza çıktı. Milliyet'in pazartesi günkü sürmanşeti çarpıcıydı: "Türbanlı sayısı 4'e katlandı."
Nasıl yani? 2003'ten 2007'ye, dört yılda böylesine bir zıplama
mümkün müydü?
Bazı verileri, Tarhan Erdem'in Konda'sı ile örtüşen TESEV ile A&G'nin araştırmalarında niye böyle bir sonuç çıkmamıştı?
Tuhaftı, çok tuhaf!
Belli ki "sınıflamada" farklılığa gidilmişti. Mesela şöyle:
Türkiye'de yuvarlak hesap her 100 kadından 65'i başını örterek sokağa çıkıyor. Bunların kimi geleneksel başörtüsü, kimi türban, kimi çarşaf kullanıyor. Başka örtünme biçimleri de var.
"Resmi ideoloji" tarafından "rejim düşmanı" ilan edilen türban, toplamda küçük bir orana sahip.
Peki, "tehdit artıyor" izlenimini yaratmak için, türban oranı nasıl artırılır?
Basit: Kategorinin kapsamını genişletirsiniz. Böylece, mesela önceki araştırmada "geleneksel başörtüsü" dediğiniz örtüler de türban sınıfına girer. Ve hop, türban 4'e katlanır!

Başka tuhaflıklar da var:
Konda'nın saha çalışması 8-,9 Eylül'de yapılmış... Konda'nın "kardeş kuruluşu" denilen A&G'nin çalışması 21-23 Eylül'de...
Daha sonra yapılan A&G'nin araştırması çoktan yayınlandı. Hatta rakamların ilk kez açıklanıp tartışıldığı Mehmet Ali Birand'ın 32'nci Gün programına ben de katıldım.
Konda'nınki ise piyasaya ancak şimdi sürüldü.
Gel de kafan karışmasın!
Özetle: Bazısının YÖK Başkanı seçimiyle... Bazısının yeni anayasayla ya da "gerilim yaratma" niyetiyle ilişkilendirdiği bu araştırmaya ben kuşkuyla bakıyor... Ve Tarhan Erdem gibi saygın bir ismin, "kullanıldığını" düşünüyorum.
Yoksa birinci amacı "gerçeği ortaya çıkarmak" olan bilimsel araştırmalara ne kadar önem verdiğimi zaten bilmeyen yok.

sabah



Bu yazı 968 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 23 Ağustos 2012 Yeni Anteplere dikkat!
    • 28 Haziran 2012 Suriye aynı zamanda Rusya'dır!
    • 21 Haziran 2012 Bunlar bizi kandırıyor
    • 23 Mayıs 2012 Tek emperyalist ABD mi?
    • 15 Mayıs 2012 Silivri izlenimleri (1)
    • 10 Mayıs 2012 Başkanlık sistemi: Valiyi halk mı seçecek?
    • 6 Mayıs 2012 Aşk olmadan meşk olur mu?
    • 3 Mayıs 2012 Çelişik mesajlar kafa karıştırıyor
    • 27 Nisan 2012 27 Nisan'ın da hesabı sorulacak mı?
    • 24 Nisan 2012 Stalinci olmak suç mu, değil mi?
    • 3 Nisan 2012 PKK'nın vesayet aracı KCK
    • 16 Mart 2012 Aleviler neden Sivas'ı 'yaptıranları' görmek istemez?
    • 9 Mart 2012 Hani kadınları eve kapatacaklardı?
    • 22 Şubat 2012 Seçilmişler, atanmışların kulu değil... Ya seçenler?
    • 16 Şubat 2012 Krizler bitmeyecek
    • 14 Şubat 2012 O ajanlara bir de böyle bakın
    • 10 Şubat 2012 2014 kavgası
    • 8 Şubat 2012 Kemalistler ve İsrail lobisi
    • 5 Şubat 2012 Müsamere kardeşliği
    • 25 Ocak 2012 Kemalistlerin baba kompleksi

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,528 µs