En Sıcak Konular

Mehmet Ali Birand


Mehmet Ali Birand
0 0 0000

Ermeni Tasarısı yine kapımızı çalacak



Bir ara neredeyse ABD ile ilişkilerimizi askıya almaya hazırlanıyorduk. Ermeni tasarısı son dakikada Bush yönetimi tarafından engellendi de, bir felaket önlenebildi. Peki sonra ne oldu? Hiiç, daha önceki örneklerde olduğu gibi, unuttuk gittik. Merak etmeyin, bu tutumu sürdürürsek, kapımız yine çalınacak.

PKK ve Kuzey Irak olaylarına öylesine daldık ki, bir aralar gündemin ön sıralarındaki bir çok konuyu unutuverdik.

 
Hatırlayın, geçen aylarda birbirimize girmiştik.

           
Amerikan Temsilciler meclisine verilen Ermenilerin soykırım iddialarının doğru olduğu yolundaki tasarı nedeniyle fırtınalar esmişti. Ankara ayaklandı. Washington’a ardı ardına heyetler gitti. Başbakan son derece sert tepki gösterdi. Türkiye’nin ,bu tasarının yasalaşması durumunda ne gibi önlemler alabileceği tartışıldı.

           
Bu tartışmalar sırasında, konuyu yakından izleyenlerin tümü “ bu defa kimse önleyemez. Bu iş bitmiştir” diyordu. Hatta engellenmesinin, eskisi gibi geri püskürtülmesinin bir mucize olacağı söyleniyordu. Ermeniler de, kendilerinden  son derece emindiler. Tasarı cepte keklik gibi görünüyordu

           
Olay daha çok Amerikan iç politikasının yansımasıydı. Türkiye’yi cezalandırmaktan veya sadece Ermenilere şirin görünmek değildi. Kongredeki Demokrat çoğunluk, bu tasarıyla Cumhuriyetçilere dayak atmak da istiyordu.

           
Türk-Amerikan ilişkileri açısından tam , bir sınav sürecine girilmişti ki, Bush yönetimi şimdiye kadar görülmemiş bir karşı atağa geçti. Gerçekten de, ABD başkentindeki lobi firmalarını dahi şaşırtan bir mücadele başladı. Eski dışişleri bakanları, savunma bakanları tepkilerini mektuplarla belirttiler. Başkan Bush, kilit konumdaki milletvekillerine bizzat telefon etti. Amerikan yönetimi, Türkiye ile ilişkilere ne kadar önem verdiğini, son derece açık şekilde ortaya koydu.

           
Sonunda, beklenmeyen gerçekleşti ve tasarıya destek veren imzalar teker teker geri çekilmeye başladılar. Demokratların Temsilciler meclisindeki çoğunluk lideri Bayan Pelosi de, pes etmek zorunda kaldı.

           
Bush kadar, Türkiye de kazandı.

           
Washington’dayken, bu tasarıyla ilgilenmiş olan lobi yetkilileriyle, Bush yönetimi yetkilileriyle görüştüm. Bu tasarının, seçim yılı olan 2008’de dahi yeniden geri gelmesinin çok güç olduğunu söylüyorlar.

           
Ancak, aman dikkat Ermeni tasarısı 2009’dan itibaren yeniden geri gelecektir.

           
Eğer bundan önceki örneklerde olduğu gibi, şu sıralarda yaşandığı gibi, bizde bu dosyayı kapatır ve her şeyi unutursak ve hiçbir şey yapmadan hayatımıza devam edersek, bilelim ki tasarı yeniden kapımızı çalacaktır.

                                                       

   *                                 *                                 *

 

BUSH BİZE ZAMAN KAZANDIRDI, ANCAK…

           
Bush yönetimi, Ermeni tasarısı konusundaki tutumuyla, Türkiye’ye inanılmaz bir avantaj sağladı.

           
ABD Temsilciler Meclisinin Soykırım tasarısını kabul etmesinin belki “ yaptırım” gücü yoktu, ancak Türkiye açısından “ Soykırım iddiaları konusunda büyük bir moral yenilgiye uğramak” anlamına gelecekti. Uluslararası alanda, ne kadar tepki göstersek, ne kadar haklılığımızı ileri sürersek sürelim, inandırıcılığımızı kaybetmiş olacaktık. Ne kadar uğraşırsak uğraşalım, zaten yaygın olan “ Türkler Ermenileri soykırıma tabi tuttu” inancı artık bir daha silinmeyecek şekilde perçinleşecekti.

           
Amerikan Temsilciler Meclisinin atacağı adım, kazanmaktan çok zorlandığımız bir mücadelenin tümüyle kaybedilmesi anlamına gelecekti. Moral açıdan yıkılmamız demek olacaktı.

           
Bush yönetimi tutumuyla, Türkiye’ye  zaman kazancı sağladı. Ancak bu kazancımızın ne kadar değerli olduğunu da tahmin edemezsiniz.

           
Bu süreyi iyi kullanmak ve Temsilciler Meclisine yeniden geldiğinde, daha etkili bir engelleme mekanizması oluşturabilmek gerekiyor.

           
Her defasında bu tip mucizelerin gerçekleşeceğini sanmayalım.

           
Hele önümüzdeki seçimleri kazanacaklarına kesin gözüyle bakılan Demokratların, Bush yönetimi kadar duyarlı davranmayabileceğini, “ canım bu iş geçsin de artık bir defada bitsin. Öleceksek bir defa ölelim.” Diyebileceklerini iyi hesaplamamız gerekiyor.


Peki, ne yapmamız gerekiyor?

           
İşte bazı somut örnekler…
 

-         Türkiye’nin önerdiği “Ortak Tarihçiler  Komisyonu kurulması” fikrini, örneğin İngilizlerin ön ayak olmalarının sağlanması. 3 üncü bir ülkenin bunu yapması, projeye ağırlık kazandıracak.

-         Erivan ile sınır kapısının mutlaka açılıp ticaretin arttırılması.

-         Türkiye ile Ermenistan arasında ister spor, ister kültür olsun çeşitli ilişkilerin arttırılması ve Ermenistana yönelik mesajların çoğaltılması.

Bu listeyi uzatmak mümkün.

Ankara’da birilerinin bu konuda kafa yormaya başlaması ve ciddi bir planlamaya girmesi gerekiyor.

Aksi halde, hiç ağlamayalım. Bu oyunu kaybederiz.

posta



Bu yazı 1,323 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 27 Eylül 2012 Türkiye, Suriye'de frene basıyor...
    • 25 Temmuz 2012 Türkiye'siz İsrail'in eski etkinliği kalmadı...
    • 20 Temmuz 2012 Esad için yer aranmaya başlandı, ancak henüz kabul eden ülke bulunamadı...
    • 13 Temmuz 2012 Washington Ankara'yı yavaşlatmaya çabalıyor
    • 27 Haziran 2012 Türkiye karizmasını çizdirmedi...
    • 21 Haziran 2012 PKK, vurdukça devre dışı kalıyor...
    • 25 Nisan 2012 23 Nisan müsamelerinden kurtulamayacak mıyız?
    • 19 Nisan 2012 Böyle subay yetiştirirseniz, Darbe'ye hayret etmeyin
    • 2 Mart 2012 ABD raporu: Ermenistan ile ilişkiler açılmalı...
    • 21 Şubat 2012 Bu defa MİT kazandı, ancak dikkat...
    • 9 Şubat 2012 Bırakın dindar nesli, tablet nesli geliyor...
    • 23 Aralık 2011 Biz neden kızıyoruz, asıl Sarkozy utansın...
    • 15 Aralık 2011 Gül 2014'e kadar Çankaya'da...
    • 10 Aralık 2011 Erdoğan çekildi, partinin haline bakın...
    • 30 Kasım 2011 Başbakan'ın ameliyat sonucu saklanmamalı...
    • 27 Ekim 2011 Devlet ne yapsa, bir türlü yaranamıyor...
    • 20 Ekim 2011 Bu açık bir cinayettir, bir savaş ilanıdır
    • 29 Eylül 2011 PKK vuruyor, ancak kışkırtamıyor...
    • 21 Haziran 2011 Erdoğan'ı tarihe asıl Kürt sorunu geçirir...
    • 22 Nisan 2011 Türkiye, BDP'ye sahip çıktı

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,821 µs