En Sıcak Konular

Emre Aköz


Emre Aköz
0 0 0000

CHP'li kadının taktığı türban neyi simgeliyor?



Dönüp dönüp aynı şeyleri tartıştığımız için, son günlerde canım hiç yazmak istemiyor. Sıkılıyorum. Bunalıyorum. Çünkü fikrimi çoktan belirttim.
Ne yapayım yani... Altı ay, bir yıl, iki-üç yıl önceki yazılarımı, birkaç küçük değişiklikle tekrar mı yayınlayayım? Yoksa geçmişi boş verip bodoslama konuya mı dalayım? İ
şte tekrar alevlenen türban konusu...
Diğer konularda aklına, fikrine güvendiğimiz bir yazar aynen şu cümleyi kurmuş:
"Örneğin Cumhurbaşkanımızın sayın eşinin türbanı siyasal bir simge olarak takmaya devam ettiğinde şüpheniz var mı?"
Ne diyeyim şimdi ben?
Evet, var beyefendi!
Siz okurlarınızda, büyük gerçeği apaçık ortaya koyduğunuz izlenimini yaratmaya çalışıyorsunuz ama bu bir uydurmaca.
Bugüne dek Hayrünnisa Gül'ün türbanını, siyasal bir kaygıyla, politik bir sebeple taktığını bir kere dahi düşünmedim.
Ne onun için düşündüm, ne de diğer " ünlü " türbanlılar (mesela Emine Erdoğan ) bana böyle bir şeyi çağrıştırdı.
Çünkü... Bu toplumda CHP'ye oy veren, CHP'yi destekleyen, CHP için çalışan türbanlı kadınlar var mı?
Var! Üstelik sürüyle...
Bunu " net " olarak biliyor muyuz? Evet, biliyoruz. Hafızanızı yoklayın bakalım: "Araştırmalarımıza göre... AKP'li kadın seçmenin yüzde 86'sı, CHP'lilerin yüzde 41'i, MHP'lilerin ise yüzde 68'i başını örtüyor" diye açıklama yapan kimdi?
Yani... Hem araştırmalar, anketler; hem de medyada çıkan haberler, demeçler, soruşturmalar bize bunu defalarca gösterdi.
O halde tartışma bitmiştir!
Bu nasıl bir siyasi simgedir ki... Aynı anda... Hem "şeriata, din devleti özlemine"... Hem de CHP türü Kemalizm'e (ya da Atatürkçülüğe ) gönderme yapabiliyor?
Söyleyin bakalım:
Siz dünyada böyle bir olayla, böyle bir simge-siyaset ilişkisiyle karşılaştınız mı?
Belli bir siyasi fikrihareketi simgeleyen bir " nesne ", bir " işaret "... Aynı anda, o hareketin " karşıtları " ya da " rakipleri " tarafından da bile isteye taşınacak, kullanılacak...
Olacak iş mi?
Siyaset bilimciler bu iddianızı duyduğu anda, sizi ya " giriş " derslerini tekrar okumanız için üniversiteye gönderirler... Ya da doktor çağırırlar.

Hâlâ anlamadınızsa, başka bir alandan örnek vereyim...
F.Bahçe taraftarıyım. Bazen F.Bahçe'nin 1907-1928 döneminde kullanılan, eski harflerle yazılı rozetini ceketimin yakasına takıyorum. Hoşuma gidiyor. Kulübün 100 yıllık köklü geçmişini hatırlatıyor.
Öte yandan... Şu ana kadar da hiçbir G.Saray taraftarının bu rozeti taktığını görmedim. Niye taksın? Madem G.Saraylı (ya da BJK'li, vb.) gider kendi kulübünün rozetini takar adam.
Ben nasıl F.Bahçe rozetini gururla taşıyorsam, o da G.Saray rozetini takmaktan gurur duyar. Ben onun bu tercihine saygı duyarım, ondan da aynısını beklerim.

Simgelerle ilişkimiz üç aşağı beş yukarı böyledir işte.
Peki nasıl oluyor da, çok farklı, hatta taban tabana zıt siyasi fikirleri olan kadınlar, türban takabiliyor?
CHP'li bir (türbanlı) kadının, şeriat istediğini iddia edecek kadar aklınızı yitirmediniz herhalde! (Yoksa yitirdiniz mi? Doktoru çağırmanın vakti geldi mi?)
Son olarak: Ben sizin asıl korkunuzun ne olduğunu tahmin edebiliyorum. Türban üniversitede serbest bırakıldığı takdirde hiçbir temel sorunun "çıkmamasından "... Evet, bir gerginlik, bir çatışma, bir baskı unsuru "olmamasından " endişeleniyorsunuz. Yıllardır söylediklerinizin palavra olduğunun ispatlanmasıdır asıl korkunuz.

sabah



Bu yazı 1,346 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 23 Ağustos 2012 Yeni Anteplere dikkat!
    • 28 Haziran 2012 Suriye aynı zamanda Rusya'dır!
    • 21 Haziran 2012 Bunlar bizi kandırıyor
    • 23 Mayıs 2012 Tek emperyalist ABD mi?
    • 15 Mayıs 2012 Silivri izlenimleri (1)
    • 10 Mayıs 2012 Başkanlık sistemi: Valiyi halk mı seçecek?
    • 6 Mayıs 2012 Aşk olmadan meşk olur mu?
    • 3 Mayıs 2012 Çelişik mesajlar kafa karıştırıyor
    • 27 Nisan 2012 27 Nisan'ın da hesabı sorulacak mı?
    • 24 Nisan 2012 Stalinci olmak suç mu, değil mi?
    • 3 Nisan 2012 PKK'nın vesayet aracı KCK
    • 16 Mart 2012 Aleviler neden Sivas'ı 'yaptıranları' görmek istemez?
    • 9 Mart 2012 Hani kadınları eve kapatacaklardı?
    • 22 Şubat 2012 Seçilmişler, atanmışların kulu değil... Ya seçenler?
    • 16 Şubat 2012 Krizler bitmeyecek
    • 14 Şubat 2012 O ajanlara bir de böyle bakın
    • 10 Şubat 2012 2014 kavgası
    • 8 Şubat 2012 Kemalistler ve İsrail lobisi
    • 5 Şubat 2012 Müsamere kardeşliği
    • 25 Ocak 2012 Kemalistlerin baba kompleksi

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,659 µs