En Sıcak Konular

Semih İdiz


Semih İdiz
0 0 0000

Erdoğan-Sarkozy-Merkel zirvesi bir tuzak mı?



Başbakan Erdoğan'ın, Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy ve Almanya Başbakanı Merkel ile yapacağını açıkladığı zirve AB'de tepkilere neden oluyor.
Fransa ve Almanya dışındaki önemli bazı AB üyesi ülkelerin en kıdemli diplomatlarını hafta içinde yoklarken, bu konuda büyük rahatsızlık duyulduğunu gördük. AB Komisyonu kaynaklarının Ankara'yı "Sarkozy'nin tuzağına" karşı uyarmaları ise dikkat çekiciydi.
Erdoğan, zirve teklifin kimden geldiğini ve ne zaman, nerede yapılacağını belirtmedi. Yokladığımız kaynakların da bu sorulara net yanıt verememeleri AB'de bu konuda alınmış ortak bir kararın olmadığını gösteriyor.
Bazı diplomatlar, duyumlarına dayanarak, fikrin Sarkozy'den çıktığını ve zirvenin bu yılın ilk yarısında Almanya'da yapılacağını belirtiyorlar.
Geçen hafta konuyla ilgili yazımızda Brüksel'den yansıyan bir görüşü de aktarmıştık. Buna göre Fransa, Türkiye'ye "imtiyazlı ortaklık" fikrini kabul ettirmek için diplomatik atağa hazırlanıyor. Kıdemli bir Komisyon kaynağının söyledikleri de bununla çakışıyor.

'İmtiyazlı ortaklık' diyecek
Söz konusu kaynağa göre Sarkozy, yılın ikinci yarısında Fransa'ya geçecek olan AB dönem başkanlığı öncesinde, Türkiye ile yapılacak bir zirvede "imtiyazlı ortaklık" fikrini ortaya atacak.
Bu konuda kendisi gibi düşünen Merkel'i de zirveye çağırmakla AB'deki pozisyonunu güçlendirmeyi amaçlıyor. Bu arada, Türkiye'nin bu teklifi reddedeceğini de biliyor.
Asıl amacı, bir "zirve toplantısında" gündeme getireceği bu konuyu, dönem başkanlığı sırasında masaya koyup buna AB'de resmiyet kazandırmaya çalışmak. Paris'in, son Lizbon zirvesinde, Türkiye'ye "tam üyelik" verileceğini çağrıştıran ifadeleri belgelerden çıkarttırması da, bu söylenenler ışığında, ayrı bir anlam kazanıyor.
Ancak, Ankara'yı bu konuda uyaran kaynaklar, Sarkozy'nin planının tutmayacağından emin görünüyorlar. Bir diplomata göre, "AB'de, giderek kendi başına buyruk, antipatik bir şahsiyet olarak görülen Sarkozy'nin bu girişiminin ters tepmesi olasılığı yüksek."

Zirve dönüm noktası olacak
Bu arada, diğer üyelerinden habersiz böyle bir "tezgâh"a dahil olduğu için Merkel'in imajının zedelenmesi olasılığı da varmış.
Konuyla ilgili son yazımızda bu zirvenin Türkiye-AB ilişkilerinde bir "dönüm noktası" olabileceğini belirtmiştik. Söylenenlere bakılacak olursa, Sarkozy de böyle olmasını istiyor. Ama Türkiye için olumsuz anlamda.
AB kaynakları, reformlara hız verip AB perspektifini güçlendirmesi halinde, Ankara'nın -Avrupa'daki yandaşlarının da desteğiyle- bu oyunu Sarkozy'nin aleyhine çevirebileceğini belirtiyorlar.
Tüm bu söylenenler, Türk-AB ilişkilerinin 2008'de sanıldığı kadar "sakin" geçmeyeceğini, Fransa dönem başkanlığı sırasında "heyecana" hazırlanmamız gerektiğini gösteriyor.

Cüneyt Koryürek
Hrant Dink için hüzünlendiğimiz bir günde, hem modern reklamcılığın, hem de atletizmin Türkiye'deki duayenlerinden olan Cüneyt Koryürek'in trafik canavarına kurban gittiği haberi geldi. Hayatı dolu dolu yaşayan bir insan olan Cüneyt Bey, sadece çok yakın bir aile dostu değil, aynı zamanda, hem lise yıllarımda, hem de yıllar sonra çalıştığım Delta Ajansı'nda patronumdu. Kederli ailesine başsağlığı dilerim. Toprağı bol olsun.

milliyet



Bu yazı 1,063 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 1 Ağustos 2011 Artık muhtıra değil, emeklilik dilekçesi veriliyor
    • 16 Mayıs 2011 Suriye karıştıkça Türkiye’den beklenenler artıyor
    • 3 Ocak 2011 ''İsrail ve Suriye için Türkiye en iyi arabulucu''
    • 13 Aralık 2010 AB’den gelen büyük desteğin nedeni
    • 13 Ekim 2010 ABD ile ilişkilerde tren kazası olasılığı
    • 4 Ekim 2010 İsrail’de yoğun Türkiye aleyhtarı Propaganda
    • 28 Ağustos 2010 Avrupalılar bile AB’ye artık inanmıyor
    • 3 Temmuz 2010 İsrail, Türk-ABD ilişkilerinin koşulu haline geliyor
    • 31 Mayıs 2010 Savunma stratejimizi etkileyecek gelişmeler yaşanıyor
    • 8 Mart 2010 ABD dış politikası amatörlerin elinde mi?
    • 2 Kasım 2009 Peki, CHP ne yapıyor?
    • 8 Haziran 2009 Obama’nın verdiği desteğin arka planı
    • 23 Şubat 2009 Batı’dan uzaklaştığımız inancı artıyor
    • 6 Ekim 2008 Aktütün saldırısıyla akla gelen sorular
    • 20 Ağustos 2008 Washington ile Montrö sıkıntısı
    • 18 Ağustos 2008 Türkiye ittifaksız kalırsa ne olur?
    • 11 Ağustos 2008 Türkiye’yi Batı’ya iten Rusya’dır
    • 2 Ağustos 2008 Batı kadar Doğu da rahatladı
    • 21 Ocak 2008 Erdoğan-Sarkozy-Merkel zirvesi bir tuzak mı?
    • 31 Aralık 2007 2008'de Türk- ABD ilişkileri

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,263 µs