En Sıcak Konular

Tamer Korkmaz


Tamer Korkmaz
0 0 0000

''Arabistanlı Lawrence''dan siyasi tarihte tahrifat!



ABD Dışişleri Bakanlığı'nın kamuoyunun bilgisine açtığı 1969-72 dönemine ait belgelerden 69'da darbenin eşiğinden döndüğümüzü öğrenmiş bulunuyoruz…

Sadece iki yıl sonra 1971'de darbenin eşiğinden dönemediğimizi ise gayet iyi biliyoruz!

Amerikan belgelerine göre; TSK, yasaklı Celal Bayar ve DP'lilere siyasi haklarını iade eden kanunun Senato'dan geçmesi halinde yönetime el koymayı kararlaştırmış…

Dönemin Başbakanı “Muhteşem Süleyman”ın geri adım atması sonucunda da darbeden kurtulmuşuz!

2008'in Demirel'i “1969'da arabayı devirmemek için siyasi yasakları kaldırmaktan vazgeçtim” diyor…

Askerler kendisine herhangi bir rahatsızlık şey ettirmemişler ama “Darbeler'in Demirel” puslu havayı şöyle bir koklamış…

Dönemin asker kökenli Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay'ın “Durum ciddi, rahatsızlık büyük” demesinden de etkilenerek müdahalenin geleceğini anlamış…

“Kurnaz tilkilerden kim kaldı” kıvamında konuşuyor; Süleyman Bey: “Baktım ki kanunu senatodan geçirirsek askerler arabayı devirecekler. Senato grubumuzu toplayarak durumu anlattım. Kanun görüşülemedi, kadük oldu. Darbeye engel olduk…

Demokrasilerde çoğunluk bende, milli iradeyi temsil ediyorum, her istediğimi yaparım olmaz! O zaman benim arkamda bugünkü gibi bir çoğunluk vardı…”

Sözkonusu Amerikan belgelerinden bile hükümete ve Çankaya'ya “kıssadan hisse” çıkarıyor, Demirel:

“Gelin, vazgeçin şu türban işinden” demeye getiriyor; “Türbanlılar Arabistan'a Gitsinler”in Süleyman Lawrence'ı…

Aklınca “korku filmi” çekmeye çalışıyor!


* * *
Adama fena halde sorarlar: “1969'da 'demokrasiyi kurtardın' da; iki yıl sonra neden kurtaramadın?” diye…

Askerlerin müdahale edeceği haberini sadece 1971'de değil, 1980'de de alamamıştı!

ABD, Türkiye'yi sadece Washington'dan değil Ankara'dan “gizli iktidarı” marifetiyle yönetirken, zaten darbe yapmayı kafasına koymuş: Ha iki yıl önce, ha iki yıl sonra…

Yani, Demirel'in demokrasiyi falan kurtardığı yok.

“Morrison Süleyman”ın 1964'te (genel seçimden bir yıl önce) AP'nin başına getirilmesi operasyonu bizatihi işbu Gizli İktidar'ın projesiydi…

28 Şubat sürecindeki rolü siyasi koşusunu başından beri kimin adına yaptığının en iyi kanıtıdır…

Demirel, uzun yıllar Türkiye siyasetinin gözbağcı filmlerinde “sağ seçmeni efsunlayan” Gene Hackmann olarak aktörlük yaptı…

“Darbelerde mağdur olması” dahil, bütün bu hikayelerin hepsi Sam Amca'ya ait hesabın içindedir…

Fikret Bila'ya anlattığı “1969'da arabayı nasıl kurtardım” öyküsünde öyle bölümler var ki kendisini “siyasi tarihte tahrifat”tan enselemek hiç de zor değil…

Bayar ve DP'lilerin yasaklarını kaldırmak siyasi menfaatleri açısından Demirel'in hiçbir zaman işine gelmedi…

Statüko, o dönemde yasakların devamını istiyordu.

Bu durum Süleyman Bey'in canına minnetti…

“1973'te o yasakları yine ben kaldırdım. Ecevit'in CHP'si de destek verdi” diye konuşurken desteksiz atıyor, 2008'in Demirel'i…

Eski DP'lilerin siyasi haklarının iadesine ilişkin Anayasa değişikliğinin kabul edildiği tarih, 16 Nisan 1974'tür:

O tarihte Başbakan Ecevit'ti!


* * *
“Süleyman Hep Başbakan” 12 Mart muhtırası verildiğinde arkasına dahi bakmadan şapkasını alıp gitmişti…

ABD, gayrı nizami harp usulleri ile “muhtıra şartları”nı kurgulamış; finalde Türkiye'de ikinci kez arabayı devirmişti…

39 yıl sonra kamuoyuna sunulan “gizli belgeleri” yayınlayan gazetelerden Akşam'da “CIA 12 Mart muhtırasını iki yıl önce haber almış” başlığını okuyunca gülümsedim…

Ya, Sabah'ın dizisindeki şu cümleye ne demeli?

“Muhtıradan iki ay önce hazırlandığı anlaşılan Amerikan raporunun en çarpıcı tahmini 'darbenin an meselesi' olduğunu vurgulamasıydı…”

“Çarpıcı tahmin” ha!

ABD “gizli elleri” ile yaptırdığı askeri müdahaleyi elbette iki ay veya daha önceden bilecek!

Bakınız, bu tür “gizli belgeler” kamuoyuna “darbelerin dışında kalan; yakından seyreden ama asla karışmayan bir ABD” görüntüsü vermek suretiyle yanılsama yaptırtır!

yenişafak



Bu yazı 1,203 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 18 Eylül 2012 Otuz beşe bakla
    • 24 Ağustos 2012 Arkadakiler
    • 17 Ağustos 2012 ''Düğme''li olsun!
    • 10 Ağustos 2012 Kumpas
    • 3 Ağustos 2012 Yıldızın parladığı o sahne
    • 20 Temmuz 2012 Steril
    • 6 Temmuz 2012 Bir ıslık da biz çalalım!
    • 3 Temmuz 2012 Hava sahamıza giren Wall Street J'eti
    • 5 Haziran 2012 Hayal Teknesi!
    • 15 Mayıs 2012 Büyük Satranç Sahnesi!
    • 8 Mayıs 2012 Hükümete ''Tomahawk'' atmışlardı!
    • 4 Mayıs 2012 Gözlerimiz tamamen kapalı!
    • 24 Nisan 2012 ''ABD Karışmadı'' Yalanı
    • 10 Nisan 2012 Kime, ne lazımmış?
    • 6 Nisan 2012 Şapkanın Altındakiler
    • 20 Mart 2012 Hokus, pokus...
    • 6 Mart 2012 Kafasını koparalım, diyorlardı!
    • 28 Şubat 2012 28 Şubat'ın Balans Ayarları!
    • 17 Şubat 2012 Anahtar
    • 14 Şubat 2012 Hedef tahtası

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,261 µs