11 Eylül saldırısıyla güven duyguları darbe yiyen Amerikalılar şaşkındı. Ancak olayın sıcaklığı biraz geçtikten sonra insanlar neden bu saldırıya muhatap olduklarını düşünmeye başladı.
Saldırıyı, İslam adına mücadele ettiğini iddia eden El Kaide'nin gerçekleştirdiği haberlerinden sonra, bu kez neden Müslümanların ülkelerini hedef aldığını soruyorlardı. Günün popüler sorusu şuydu: "Neden bizden nefret ediyorlar?"
Soruya verilen cevaplar birbirinden farklıydı. Kimi siyasal bir açıklama getiriyordu. Bu görüşe göre, Amerika'nın Ortadoğu'daki varlığı ve İsrail'e verdiği desteğe duyulan öfke vardı saldırının ardında. Kimine göre ise saldırının temel nedeni Müslümanların öğretisinde yatıyordu. Daha çok Evanjelik ve neo-con çevrelerin savunduğu bu yaklaşıma göre saldırganlar, cennetteki hurilere kavuşma arzusuyla bu eylemi gerçekleştirmişlerdi. Zaten Kur'an, İslam'a inanmayan herkesin öldürülmesini emretmiyor muydu? Kimine göre ise olay medeniyet farkından kaynaklanıyordu. Müslümanlar, Batı medeniyetinin temsil ettiği özgürlük, demokrasi ve insan hakları gibi değerlerden nefret ettikleri için bu kadar öfkeyle Batı'ya saldırıyorlardı.
Maalesef, böyle asılsız ve düşmanca nitelemeler en üst düzeydeki insanlar tarafından bile dile getirilmeye başlanmıştı. Örneğin, ABD Başkanı Bush da bir konuşmasında o meşhur "Neden bizden nefret ediyorlar?" sorusunu sordu. Ve ardından kendi cevabını verdi: "Çünkü onlar demokratik olarak seçilmiş yönetimlerden nefret ediyorlar."
Bugün anlıyoruz ki, Batı'da birçok çevre bu konuda kendi sübjektif değerlendirme ve önyargıları içinde boğulurken, Gallup adlı araştırma şirketi, kapsamlı bir proje başlatarak bu konularda Müslümanların gerçekte ne düşündüğünü araştırmaya koyulmuş. 6 yıldır sürdürülen araştırmanın, şimdiye kadar İslam dünyası üzerine yapılmış en kapsamlı çalışma olduğu söyleniyor. Araştırmanın, 35 ülkeden 50 bin kişiyi kapsaması da bunu doğruluyor.
Siz de bizim gibi her gün farklı mesleklerden onlarca Batılının, İslam-demokrasi, İslam-şiddet gibi konulardaki sorularıyla muhatap olsanız, bu çalışma karşısında siz de heyecan duyardınız. Çünkü araştırma, 11 Eylül kâbusunun da etkisiyle İslam hakkında neredeyse artık genel kabul görmeye başlayan önyargıları sarsıyor. Birçok Batı ülkesinde belirtileri görülen İslamofobi'nin temelsizliğini ispatlıyor.
Araştırmanın ortaya koyduğu tablo, öncelikle İslam ile şiddeti aynı kefeye koyan anlayışı çürütüyor. Çünkü araştırmaya göre, Müslümanların ezici çoğunluğu ılımlı ve şiddete karşı. Müslümanların çoğunluğu Amerika'yı hedef alan 11 Eylül saldırıları dahil bütün terör saldırılarını kınıyor. Birçok Müslüman, terörü kınarken, Kur'an'ın "Bir masum insanı öldüren, bütün insanlığı öldürmüş gibidir" ayetini hatırlıyor.
Araştırmaya göre Müslümanlar, demokrasiye değil, onun dışarıdan zorla dayatılmasına karşı çıkıyor. Zira araştırmaya göre Müslümanların büyük çoğunluğu, ifade özgürlüğünün garanti altına alınmasını ve dinî liderlerin anayasa yapımında rol almaması gerektiğini düşünüyor. Batı'nın İslam âlemiyle ilişkilerini geliştirmek için atması gereken en önemli adımın, Müslümanlar ve İslam hakkındaki negatif düşüncelerinden kurtulmak olduğuna inanıyor.
"Kim İslam adına konuşuyor? Bir milyar Müslüman gerçekten ne düşünüyor?" adlı kitapla kamuoyuna duyurulacak araştırmaya göre, Fas'tan Endonezya'ya Müslümanların yüzde 93'ü ılımlı bir çizgiye sahip. Araştırmada görev alan ve oluşturulmak istenen 'İslam tehdidi miti'ne karşı kitaplarıyla meydan okuyan ünlü İslam araştırmaları profesörü John Esposito, kendini 'radikal' olarak tanımlayanların bile demokrasiden yana olduğunu söylüyor. Onun araştırmadan çıkardığı sonuç şu: "Müslümanlar, Batı'nın tanımladığı ve empoze ettiği bir demokrasiyi istemiyor. Çoğunluğun talebi, dinî değerlerle barışık bir demokrasi."
Önümüzdeki günlerde detaylı sonuçları açıklanacak araştırmanın İslam'a düşmanlık konusunda şartlanmış marjinal zihinler üzerinde ne kadar etkili olacağını kestirmek zor. Ama ortaya çıkan bu çarpıcı sonuçların, olaylara objektif bakabilen insanlar üzerinde olumlu bir etki yapacağı kesin. Şimdiye kadar birçok Müslüman aydın, radikallerin marjinal olduğunu, sessiz Müslüman çoğunluğun demokrasiden yana olduğunu ve büyük bir çoğunluğun kendi ülkelerinde özgürlük mücadelesi verdiğini söylüyordu, ama sesini duyuramıyordu. Şimdi bu yorumların ampirik bir araştırmayla desteklenmesi, demokrat Müslümanların işini biraz olsun kolaylaştıracak.
zaman
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle