En Sıcak Konular

Sami Kohen


Sami Kohen
0 0 0000

İran krizinde yeni umut...



Türk yetkililer Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün hafta sonu Tahran'da İran liderleriyle nükleer krizin çözümü konusunda yaptığı görüşmeleri "Son derece vakitli" diye nitelendiriyorlar.

Gerçekten bu görüşmeler uzlaşma yönünde bir sinyale ihtiyaç duyulduğu bir zamanda, "5+1" grubunun İran'a çözüm paketi sunmasının ardından ve "G-8" grubunun toplantısı öncesinde gerçekleşmiş bulunuyor. "5+1", yani beş büyükler, ABD, İngiltere, Fransa, Rusya, Çin ile Almanya'nın oluşturduğu gruba verilen isim. Bu ayın başlarında grubun hazırladığı öneri paketi -ayrıntıları gizli tutulmakla beraber- İran'a nükleer programı için uranyumu zenginleştirme işleminden vazgeçmesini istiyor, karşılığında da ona bazı teknolojik ve ekonomik destek öngörüyor.

Tahran bu öneriye ilke olarak olumlu baktı. Veya en azından bunu elinin tersiyle reddetmedi. İran yönetimi cevabını aceleye getirmek istemediğini de bildirdi. Hatta öneriye yanıt için 22 Ağustos gibi uzak bir tarih ortaya attı... Oysa teklifi yapanlar bu kadar beklemeye niyetli olmadıkları mesajını verdiler. ABD cevabın kısa sürede verilmemesi halinde yaptırımları görüşmek için Güvenlik Konseyi'ne başvuracağını da açıkladı...

İşte Gül'ün Tahran ziyareti, böyle kritik bir aşamada gerçekleşti.

Acele sinyal bekleniyor

Gelişmiş ülkelerin oluşturduğu G-8'ler bugün dışişleri bakanları düzeyinde St. Petersburg'da toplanıyor. Yoğun gündeminde İran nükleer krizi de yer alıyor. Bu grupta da beklenti, Tahran'ın uzlaşma yönünde bir işaret vermesidir. Öyle anlaşılıyor ki Gül'ün, Cumhurbaşkanı Ahmedinecad dahil, İran liderleriyle yaptığı toplam 8 saatlik görüşmelerde en önemli tavsiyesi, Tahran'ın bir an önce bu işareti vermesi yönünde olmuştur.

Türk heyeti, Tahran'dan umutlu ayrıldı. İranlıların bu hafta içinde (G-8'lerin toplantıları sırasında) beklenen sinyali vermeleri muhtemel. Kuşkusuz bu ilk işaret, derhal bi müzakere sürecinin başlayacağı anlamına gelmez. İşin içindeki diplomatları dinlediğimizde, bir kez daha "Şeytan ayrıntıdadır" sözünün doğruluğunu anlıyoruz!

Evet, "5-1" grubu makul sayılan bir öneri paketi sundu, İran da bunu incelemeye değer buldu. Tarafların bu sorunu zorlamaya gitmeden, müzakere yoluyla çözümlemesi umudu da doğdu... Ama gerek usul ve yöntem, gerekse içerik açısından ele alınacak o kadar ayrıntı var ki... En önemlisi, tabii mevcut karşılıklı güvensizliğin nasıl ve ne gibi güvencelerle giderilebileceğidir...

Görev postacılık değil

İşte Türkiye, bunu sağlamaya yönelik "kolaylaştırıcı" bir misyon üstlenmiştir. Türk diplomasisi bu inisiyatifi alırken, hem "5+1" grubunun, hem de İran'ın desteğini almıştır. Nitekim Gül'e Tahran'da gösterilen büyük ilgi ve güven, bunun bir göstergesidir. Aynı şekilde ABD'den AB'ye ve Rusya'ya kadar çeşitli güçler, Ankara'yı bu yönde teşvik ediyorlar.

Türk yetkililer şu noktayı vurguluyorlar: "Yaptığımız iş, bir tarafın mesajını öbür tarafa iletmekten, yani postacılıktan ibaret değil. Biz tarafların pozisyonlarını iyice inceledikten sonra kendi özgün görüşlerimizi geliştirdik ve ortaya koyduk. Telkin ve tavsiyelerimizi bu doğrultuda yapıyoruz ve yapmaya devam edeceğiz"...

Görüşmelere katılan bir diplomatın deyimiyle, İran'da çözüm yönünde bir irade olması umut verici. Şimdi beklenen, görüşmelerde edinilen bu izlenimin gerçekleşmesidir.

Bu yazı 926 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 3 Ocak 2012 Rusya ile ''kazan-kazan''
    • 20 Aralık 2011 Irak’taki boşluğu kim dolduracak?
    • 23 Eylül 2011 BM’nin Filistin sınavı
    • 18 Ağustos 2010 Tabular yıkılırken...
    • 6 Ekim 2009 Yorgo’nun dönüşü
    • 6 Mayıs 2009 Şimdiki öncelik Kafkasya
    • 7 Nisan 2009 Obama’dan çarpıcı mesajlar
    • 24 Şubat 2009 Araplar neden birleşmez?
    • 20 Ocak 2009 Obama neyi ne kadar değiştirecek?
    • 23 Aralık 2008 Ortadoğu’da domino oyunu
    • 19 Aralık 2008 Stratejik önem yetmez!
    • 4 Kasım 2008 Sürpriz olur mu?
    • 10 Ekim 2008 Kriz neleri ne kadar değiştirir?
    • 3 Ekim 2008 ABD’de “part-time” sosyalizm!
    • 19 Eylül 2008 Livni ile barış olur mu?
    • 16 Ağustos 2008 İran’la ilişkilerde ince ayar
    • 1 Ağustos 2008 Türkiye şimdi nasıl görünüyor?
    • 10 Temmuz 2008 Neden İstanbul?
    • 22 Şubat 2008 Sarkisyan'dan beklenen...
    • 20 Şubat 2008 Castro gitti ama Castroizm sürüyor

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,051 µs