En Sıcak Konular

Ömer Lütfü Mete


Ömer Lütfü Mete
0 0 0000

‘Mütareke basını’ nasıl bir şey?



Birkaç gün önce Akdeniz Üniversitesi'ndeki olayları değerlendirirken 'Antalya'dakine yakın eski kışkırtıcı nifak eylemlerinde işbirlikçi gibi davranan medya ne oldu da bu sefer uyanıverdi?' diye sorup cevabını bulmaya çalışmıştım:

'Hayır! Uyanma filan yok, bu sefer de başka bir perdeleme olayı var! Sanki Antalya'daki olaylar, milliyetçi gençlerin şiddete yatkınlığı (!) yüzünden 'kışkırtıcı nifak' marifetiyle tırmandırıldı... Sanki bu işte ayrılıkçı fesat erbabı hiç yoktu... Sanki PKK çizgisinde kışkırtıcı etkinlikler sergilenmedi... Sanki bunlara rektörlük ve yurt yöneticileri seyirci kalmadı...'

Aynı üniversiteden sağ ve sol görüşe mensup bir öğrenci topluluğu önceki gün yayınladıkları ortak bildiriyle, işaret ettiğim perdelemeyi vurguladılar. Böylece gördük ki çoğu basın kuruluşu, sadece sağ görüşlü öğrencileri değil sol görüşlüleri de, bu üniversitemizdeki ayrılıkçı fitneyi perdeleme uğruna 'suçlu teke' olarak kullanıldı. Bildirilerinde olayları sağ-sol çatışması şeklinde gösteren haberlerin gerçeği yansıtmadığını belirten gençler dünya görüşlerini 'kavgalarla değil Türkiye sevdalısına yakışır şekilde' temsil ettiklerini vurguladılar.

Bu, basına, 'Siz gerçek kışkırtıcı nifak odağını perdeliyorsunuz' demekti: 'Olaylar bahsedildiği gibi ilk olmamakla beraber olayların faili durumundaki PKK sempatizanı grubun faaliyetleri aylar öncesine dayanmaktadır. Bu faaliyetler içerisinde tahrik, taciz, yaralama, yurt baskını, polise mukavemet gibi birçok yasadışı olay bulunmaktadır. Bu fiiller Rektörlük, Yurt İdaresi ve Polis Teşkilatı tarafından bilinmektedir........

Basınımızın gündemine aldığı ve sağ sol kavgası olarak nitelenen olaylar bu gelişim süreci içerisinde daha sayılamayacak birçok olay sonrasında patlak vermiştir.' Hiç değilse insaf ehli bu hikâyeyi yeniden değerlendirmelidir. Onlarca yayın kuruluşunun bu olayları alışılmış ezberle 'sağ-sol' çatışması şeklinde göstermesi masum bir genel yanılma sayılabilir mi? Bunca gazete ve televizyon, Akdeniz Üniversitesi'nde PKK maşası ile yürütülen etkinliklerden habersiz bulunabilir mi?

Hemen kaydedeyim ki bu vurguyu yaparak söz konusu üniversitedeki olayları bir tür 'Kürt ve Kürt olmayan' çatışması şeklinde algılamayı ve oradaki bütün Kürt kökenli gençleri PKK'lı ve terörist gibi görmeyi dayatıyor değilim. Dikkat çekmek istediğim şu: Eski dönemlerde sağcı ve solcu öğrenci kümeleri içinde 'kışkırtıcı nifak elemanı' bulunduğu gibi şimdi de Kürt kökenli öğrenciler arasında aynı görevi -belki yine aynı dış merkezler veya daha farklı odaklar adına- yürütenler vardır.

Bu şartlarda, işin böyle bir boyutu asla olamazmış gibi davranan ve sağ-sol ezberinde inat edenlerin bilinçli veya bilinçsiz bir perdeleme hizmeti yaptığını görmezden gelemeyiz. Bunca gazete ve televizyon çalışanı böyle bir hizmeti bilinçsizce yapıyorsa oturup mesleğimize ağıt yakalım! Öyle değil de, bu 'ayrılıkçı fitneyi perdeleme' işi, sayılamayacak kadar çok yayın kuruluşuna hükmedebilen bir irade çerçevesinde bilinçli olarak yapılıyorsa o zaman da daha ağırı bulunana kadar 'mütareke basını' deyimi uygun değil midir?


 



Bu yazı 1,113 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 7 Temmuz 2008 Kirli bilgi salgınına şüphe ilacı
    • 5 Temmuz 2008 Gelecek masada değilse devlet yoktur
    • 16 Haziran 2008 Herkese bir Ağlama Duvarı
    • 12 Nisan 2008 ‘Mütareke basını’ nasıl bir şey?
    • 14 Şubat 2008 Keçinin azınlık zorbalığı
    • 11 Şubat 2008 KİK medyasının intiharı
    • 9 Şubat 2008 Geçiçi işi kadro sanan laikçi
    • 19 Ocak 2008 Yargının yargısız infazı
    • 1 Şubat 2007 "Derin Çete!"

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,840 µs