En Sıcak Konular

Mahir Kaynak


Mahir Kaynak
0 0 0000

Mümkün mü doğru mu?



Yapılması mümkün olan, kendi açınızdan haklı olduğunuz bir şeyi yapmak her zaman doğru olmayabilir. Türban yasası, cumhurbaşkanlığı seçiminde izlenen yol bu kriterlere uygundu ama yanlıştı. Eğer bu konularda farklı bir yol izlenseydi bugün bir darbe tartışmasının içinde olmazdık.

Kürt sorununu sadece ayrılıkçı bir hareket olarak görmeyip temeldeki aksaklıkları gidermek için bir fırsat saysaydık bugün bizi her yönden bağlayan bir sorunla karşılaşmazdık. Üstelik ödediğimiz bedeller hem bölge hem de ülkemiz açısından büyük bir sıçramayı gerçekleştirmek için kullanılabilirdi.

Geçmişi eleştirmek kaybedilenleri geriye getirmez ama bizi yeni yanlışlıklar yapmaktan alıkoyabilir. Bugün yaşadığımız süreç bir hesaplaşma fırsatı sayılmamalı, var olan dinamikler kendi içimizde bir çatışma sebebi olmaktan çıkarılıp aynı yönde ve ülkenin geleceğini inşa etmek için kullanılmalıdır.

Ulusalcı cephe sorunu ideolojiye indirgeyerek ciddi bir hata yapmaktadır. Eğer bu hareketi yöneten bir lider olsaydım bugün yönetimde olmanın ülkenin çıkarlarına ters düşeceğini görür ve düşüncelerimden vazgeçmeden sadece ülkenin ihtiyaç halinde kullanabileceği bir yedek güç konumunda olmayı seçerdim. Çünkü ulusalcı bir iktidar ayrılıkçı eğilimleri körüklemek için kullanılabilir ve bizim ulusalcılığımız başka bir ulusalcılık için bir gerekçe haline gelebilirdi.

Eğer iktidarda olsaydım ulusalcı cepheyi hasım saymadığımı, iki tarafın farklı olmasının bir zaaf olmadığını, farklı bir konjonktürde ön planda olmalarının gerekeceğini düşünürdüm.

Ne zaman ülkeyi yönetenlerin yerinde olsam ne yaparım diye düşünsem somut bir kişilik olmaktan çıkıp soyut bir varlığa dönüştüğümü görürüm. Artık beni sınırlayan hiçbir önyargım kalmaz ama kişiliksiz bir siyasetçinin ülkeyi yönetmeyeceğini bildiğim için farklı bir politika izlemek zorunda kaldığım zaman görevi diğer bir aktöre bırakmayı düşünürüm. Yani ülkeyi yönetenle yedekte bekleyenin tek vücutta iki ruh gibi olması gerektiğini hayal ederim.

Siyasetçilerin yadırgadığım yanı başarıya odaklanmış olmaları. Siyaseti ticaret gibi algılıyor ve nasıl tüccar çok para kazandığı zaman doğru yaptığını düşünüyorsa o da kendisini ön plana çıkaran, partisini iktidar yapan eylemlerin doğru olduğunu sanıyor.Oysa siyasetçi diğerlerinden farklı olarak kazanan değil kazandıran olmalıdır. En büyük siyasetçi özel hayatı bir harabeye dönüşen ama arkasında güçlü bir düşünce, bu düşünceyi temsil eden ve uygulamaya koyan bir ülke bırakandır.

Her ülkenin değerinin bir sınırı vardır. ABD’nin sınırı Irak’taki masum insanların maruz kaldığı acımasızlık, bizim sınırımız ülkemizi kurtarmak için yaptığımızı söylediğimiz kanunsuzluklar, yolsuzluklar, parayı en büyük değer yapan anlayışımızdır. Bir ülkenin var olmaya devam etmesi için onun insanlık açısından üstün değerlere sahip olması, mutluluğunu güzelliklerde arayan bir halk yaratabilmesidir. İnsanlık bunu arıyor ve bulanlar mutlaka misyonlarını sürdürmek imkanına sahip olacaktır.

star



Bu yazı 1,194 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 5 Ağustos 2012 Yeni değil
    • 1 Temmuz 2012 Dünden bugüne
    • 13 Mayıs 2012 Yönlendirme
    • 14 Nisan 2012 28 Şubat
    • 8 Nisan 2012 Dış güçlerin rolü
    • 25 Mart 2012 Kürt sorunu
    • 11 Mart 2012 İstihbarat operasyonu
    • 4 Mart 2012 Zayıf yanımız
    • 19 Şubat 2012 Ekonomik kriz
    • 12 Şubat 2012 Suriye’de neler oluyor?
    • 29 Ocak 2012 Görüntü ve gerçek
    • 1 Ocak 2012 Siyaset ne işe yarar?
    • 25 Aralık 2011 Kim seçilecek?
    • 23 Ekim 2011 Ekonominin geleceği
    • 16 Ekim 2011 Ülkenin gücü
    • 17 Temmuz 2011 Karşı tarafın rolü
    • 10 Temmuz 2011 Yeni Osmanlıcılık
    • 25 Haziran 2011 Bakış açısı
    • 19 Haziran 2011 Değişen muhalefet
    • 11 Haziran 2011 Darbeyle hesaplaşmak

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,561 µs