En Sıcak Konular

Nuh Gönültaş


Nuh Gönültaş
0 0 0000

İstanbul'da büyük deprem olmayacak!



Önce kanaatimi söyleyeyim: Ben İstanbul'da büyük çapta yıkıma yol açacak bir deprem beklemiyorum. Nerden biliyorum? Bilmiyorum. Sadece böyle bir kanaate sahibim. İçimden geleni söylüyorum.

Ama bu kanaat için de kendime göre sebeplerim yok değil. Aslında İstanbul demek Türkiye demek! İstanbul'suz bir Türkiye'yi düşünmek bile istemem. Türkiye ise önümüzdeki yılların büyük ülkesi. Bölgesinin orta düzey süper gücü.

Dünyada yeniden adaleti temsil edecek ülke. Mazlum milletlerin umudu... veya... Şimdi... Böyle bir geleceğin bir büyük bir İstanbul depremi ile karartılmasına kimin gönlü razı olur. Depremin ne zaman ve nasıl olacağı hiç bir şekilde önceden kestirilemez. Tahmin edilemez.

Kesin şekilde şu yerde ve zamanda deprem olacak denilemez. O halde, isimlerinin önlerinde beyinlerinden daha büyük olan unvanları yazan "Deprem Profesörleri" niçin sürekli bir biçimde "İstanbul'da 30 yıl içinde büyük yıkıma yol açacak bir deprem olacak" diye bağırıp duruyorlar.

Bu bağırıp çağırmalar depreme karşı bazı önlemler alınmasını sağlıyor olabilir. Eski yapıların güçlendirilmesine, yeni yapılanların sağlam yapılmasına, fay hattı bölgelerinden uzaklarda meskun alanlar kurulmasına yarıyor olabilir. Bunlara diyecek elbette yok.

Ama sürekli bir biçimde "İstanbul yıkılacak, 1 milyon insan ölecek" diye maval okumanın olumlu tek bir anlamı yok.

Bu tür bağırış çağırışlar Türkiye'ye karşı, Türkiye'nin gelecek umutlarına karşı yürütülen bir tür psikolojik savaştır. Türkiye'nin gelecek umutlarını kırmaya yönelik gayretlerin büyük bir parçasıdır. Kaldı ki, 30 yıl içinde veya 50 yıl içinde, veya daha yakın bir vadede kıyamet bile kopabilir.

Ama bunu bilemeyiz ve arzu etmeyiz. Deprem Profesörleri de bu propagandaya bilerek ya da bilmeyerek alet oluyorlar. Medya da Deprem Profesörlerine alet oluyor. Bir de...

Sürekli "Büyük deprem olacak, olacak, olacak" demek, bunu tekrar edip durmak, Allah korusun, dua yerine de geçebilir. Kötü bir olayın olacağını devamlı söylemek yerine, alınabilecek her türlü tedbirin alınması ve tevekkül edilmesi gerekir!

bugün



Bu yazı 1,995 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 8 Temmuz 2012 Delikli demir ile mertlik arasındaki ilişki...
    • 5 Temmuz 2012 İki arada bir derede ölüm!
    • 28 Haziran 2012 Dessas-ı ehli dünyanın hafiyeleri veya satılık kalemler...
    • 26 Haziran 2012 Kılavuzu NATO olanın...
    • 17 Haziran 2012 Davet ile davete icabet...
    • 5 Haziran 2012 AK Parti celladına gülümserken...
    • 31 Mayıs 2012 Kürtaj emanete ihanettir!
    • 13 Mayıs 2012 28 Şubat dalgaları ve hükümetin kıyıları...
    • 26 Nisan 2012 CHP'nin tarihi en yumuşak yeri...
    • 24 Nisan 2012 Vatana ihanetin yasal dayanağı olur mu?
    • 19 Nisan 2012 Peki, AK Parti iktidarı bin yıl sürecek mi?
    • 17 Nisan 2012 Çevik Bir nefreti, Tayyip Erdoğan sevgisi...
    • 14 Nisan 2012 Adaletin rövanşı...
    • 8 Nisan 2012 İçimizdeki darbeciler yüzünden...
    • 29 Mart 2012 Gazete kapatmak çağ dışı bir çözümdür...
    • 22 Mart 2012 Talimatla akreditasyon olur fakat demokrasi olmaz...
    • 13 Mart 2012 Liderlik cesareti...
    • 8 Mart 2012 Stratfor ve WikiLeaks gazeteciliği!
    • 1 Mart 2012 Bu ülkede 28 Şubatlar bitmez!
    • 26 Şubat 2012 15 yıl sonra yeniden ''şubat soğuğu!''

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,672 µs