En Sıcak Konular

Abdülhamit Bilici


Abdülhamit Bilici
0 0 0000

21. yüzyıl kimin olacak?



Tüyler ürperten haber, sizin de dikkatinizi çekmiştir. Amerika merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün raporuna göre, Afganistan'da Amerikan askerlerinin bombardımanlarında hayatını kaybedenlerin sayısı son 2 yılda 3 kat artmış.
Rapordan öğrendiğimiz kadarıyla, Amerika öncülüğündeki güçlerin operasyonlarında 2006'da 929 Afganlı, 2007'de ise 1.633 sivil hayatını kaybetmiş.

22 Ağustos'ta Azizabad'daki Amerikan bombardımanında ölen sivillerin sayısı hakkındaki tartışma, bu dramatik tablo karşısındaki laubaliliği gözler önüne seriyor. Afgan hükümeti, çoğu kadın ve çocuk 90 insanın öldüğünü belirtirken, Amerika sadece 7 sivilin öldüğünü iddia ediyor. Bazı görüntülerin ortaya çıkması üzerine Pentagon, güç bela bir inceleme başlatmış.

Taliban rejiminin 2001'de yıkılmasından sonra fiilen ABD'nin yönetimindeki Afganistan'ın bugün dünya afyon ticaretinin yüzde 90'ını elinde bulundurduğu söyleniyor. Ülkedeki güvenlik durumuyla ilgili olumlu hiçbir yoruma rastlamak mümkün değil. Afgan ordu ve polisini oluşturma noktasında dişe dokunur bir sonuç yok.

Burada hiçbir başarı elde edemeyen Bush yönetimi, bir süredir kafayı Pakistan'a takmış durumda. Afganistan'daki bütün başarısızlığı, Pakistan'daki aşırı grupların sınır bölgesinden sızmasına bağlıyorlar. Senato Silahlı Hizmetler Komisyonu'na konuşan Genelkurmay Başkanı Mike Mullen, bu grupların Pakistan'daki üslerine operasyon yapılmazsa sorunun çözülemeyeceğini söylemiş. Sanki nükleer silahları dolayısıyla neo-con çevreleri baştan beri rahatsız eden Pakistan, yavaş yavaş hedef tahtasında Afganistan'ın yerine kayıyor. Birçok gözlemci, muhalefet lideri Butto'nun katledilmesinden Müşerref'in yönetimden uzaklaştırılmasına, oradan itibarı tartışmalı Zedari'nin cumhurbaşkanlığına çıkmasına kadar siyasi arenada yaşanan birçok gelişmenin, Pakistan'ı bu acı noktaya sürüklediği yorumlarını yapıyor.

Önceki gün New York Times'da yayınlanan bir haber, bağımsız bir ülke olan Pakistan'ın Bush yönetimince bir süredir pek kaale alınmadığını gösteriyor. Zira Amerikalı üst düzey yetkililere dayandırılan habere göre, Bush askerlerine Pakistan sınırları içinde de izinsiz operasyon yetkisi vermiş. Sadece operasyonun gidişatı konusunda İslamabad bilgilendirilecek, ama izin istenmeyecekmiş.

Afganistan'da yaşanan fiyaskoyu, BBC'nin bir röportaj klasiği olan Hardtalk'a, Avrupa Birliği'nin 6 yıllık Afganistan temsilcisinin ağzından da dinledim. İspanyol asıllı diplomat Francesc Vendrell, Batı'nın Afganistan'da başarı için tutarlı hiçbir stratejiye sahip olmadığını itiraf ederek şunu söyledi: "Beyaz Saray'da Bush oturdukça, Amerikan yönetiminin Afganistan'a bakışını değiştirmek imkansız. Çünkü onlar hiçbir değişiklik istemiyor ve hâlâ Afganistan'ı bir başarı hikayesi olarak dünyaya sunmayı umut ediyorlar."

AB temsilcisinin bu sözleri bana, Bush'un İslam Konferansı Örgütü'ne (İKÖ) atadığı özel temsilci Sada Cumber'ın özel bir yemekte sarf ettiği sözleri hatırlattı. Teksaslı zengin bir işadamı olarak Bush'la tanışan, Pakistan doğumlu, İsmailiye mezhebi mensubu Cumber'a bu görevi verirken Bush şöyle demiş: "İslam ülkelerine gittiğinde, insanları dinle ve hakkımızdaki en önemli yanlış anlamaları getir, sorunları çözelim." O da bu çerçevede, İslam ile terör arasında bağ kuran ifadelerin terk edilmesi konusunu ele alarak bu konuda bir genelge yayınlanmasını sağlamış. Havaalanlarında Müslümanların uğradığı kötü muameleyi iletip, insanca muamele için direktif yayınlanmasını sağlamış. Bir de 11 Eylül'den sonra Müslümanlar için 2-3 yıla çıkan Greencard onay sürecinin 30 güne indirilmesini sağlamış.

Bu çabalarını takdir ettikten sonra, ona, Afganistan'daki tabloyu, ölen sivilleri, Irak'ı ve yeni görevi çerçevesinde bunca trajedinin üstesinden nasıl geleceğini sorduğumuzda, bize Amerika'nın Almanya ve Japonya'ya yaptığı müdahalelerin olumlu sonuçlarından söz etmeye başladı. Ev sahibi sıfatıyla masamızda bulunan İKÖ Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu, olanca kibarlığıyla dayanamayıp müdahale etmek zorunda kaldı. Almanya ve Japonya örneklerinin başarılı olsa da 20. yüzyıla ait olduğunu, şimdi 21. yüzyılda yaşadığımızı ve bu asrın da Amerikan asrı olup olmayacağının henüz belli olmadığını ifade etti. Osetya'dan Afganistan'a Venezuela'dan İran'a etrafımızda yaşanan gerilimler, 21. yüzyılın kimin yüzyılı olacağı sorusuyla yakından ilgili. Amerika, Çin, Rusya, Avrupa, Hindistan, İslam dünyası potansiyel adaylar... Bu yüzden Afganistan veya Irak'ta öldürülen her masum çocuk ve kadına basit bir istatistik olarak bakmamalı. Onlar da 21. yüzyılın kime ait olacağı denkleminin parçaları.

 



Bu yazı 1,303 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 25 Eylül 2012 Ankara'nın Suriye'ye bakışı
    • 1 Eylül 2012 İran'a Mursi tokadı!
    • 14 Ağustos 2012 Suriye kimin meselesi?
    • 7 Ağustos 2012 Başbakan da 'terörist' oldu!
    • 28 Temmuz 2012 Yüksek riskli Suriye politikası
    • 24 Temmuz 2012 Suriye nereye gidiyor?
    • 14 Temmuz 2012 "Derin devlet"
    • 10 Temmuz 2012 Türkiye'nin kaybettiği üç lüks
    • 3 Temmuz 2012 Ortadoğu için hangi Türkiye?
    • 26 Mayıs 2012 Gül'ü kaçıran Google aracı!
    • 21 Nisan 2012 Neden Batı Çalışma Grubu?
    • 13 Mart 2012 Abant'ın 4 mesajı!
    • 4 Şubat 2012 Araplar bilmez, biz biliriz!
    • 24 Ocak 2012 Obama'yı vur, İsrail'i koru!
    • 14 Ocak 2012 Silivri boşalsın, Türkiye rahatlasın!
    • 24 Aralık 2011 Fransa'ya en iyi cevap
    • 29 Ekim 2011 Keşke Başbakan da okusa!
    • 27 Kasım 2010 Psikolojik harekâta dikkat!
    • 30 Haziran 2010 AK parti'yi kaybetmenin sifreleri!
    • 28 Kasım 2009 Davutoğlu Yeni Osmanlıcı mı?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,851 µs