En Sıcak Konular

Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta



Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta
0 0 0000

Lipit düşürücü ilaçların Aort darlığında faydası yok



Aort darlığı, kalbin sol karıncığı ile aort adı verilen ana damar arasındaki üçgen şeklindeki üç yaprakçıktan oluşan kapağın daralması sonucu oluşan bir hastalıktır. 75 yaşın üzerindeki kişilerin yüzde 3 ila 5’ inde rastlandığı bilinmektedir.

İleri yaşlarda ortaya çıkan aort darlığının sebebi enflamasyon, yani bir tür iltihaptır. Aort yaprakçıklarında gelişen dejeneratif değişiklikler yapısal olarak aterosklerozda (damar sertliği) görülen bozukluklara benzer. Kalp-damar hastalıkları için geçerli olan risk faktörleri aort darlığı için de söz konusudur.

Aort kapağının görevi sol karıncık kasılırken açılarak kanın aorta geçmesine izin vermek ve sol karıncık tamamen boşaldığında ise kapanarak aortadaki kanın sol karıncığa geçmesine engel olmaktır. Aort kapağında darlık olduğu zaman kanın aortaya geçmesi zorlaşır, sol karıncık kanı daha kuvvetli kasılarak atmak zorunda kalır. Bu kuvvetli kasılmalar zamanla kalp kasının kalınlaşması ve karıncığın genişlemesine yol açar ve kalp yetersizliği gelişir. Bu arada kalbi besleyen koroner damarlar da sıkışacakları için kalp kasının kanlanması bozulur.

Aort darlığı olan hastalarda bayılmalar, baş dönmesi, yorgunluk, eforda nefes darlığı, ritim bozuklukları, kalp yetersizliği, göğüs ağrısı gibi belirtiler ortaya çıkar. Aort darlığı olanlarda kalp-damar hastalıkları ve kalp krizinden ölüm riski çok artmıştır.

Bugün için aort darlığını gideren veya gerilemesini sağlayan ilaç tedavisi yoktur, darlığın çok ilerlemiş olduğu durumlarda standart tedavi daralan kapağın cerrahi olarak değiştirilmesidir.

Hastalığın aterosklerozla olan benzerlikleri göz önüne alınarak lipit düşürücü ilaçların aort darlığının tedavisinde de yararlı olabileceği ileri sürülmektedir. Statin grubu ilaçlarla yapılan çalışmaların bazılarında olumlu sonuçlar alınırken, bazılarında ise lipit düşürücü tedavinin darlık üzerine hiçbir etkisi olmadığı bildirilmiştir.

Hem bu araştırmaların geniş kapsamlı olmaması ve hem de sonuçların çelişkili olması sebebiyle kolesterol düşürücü ilaçlarla uygulanacak yoğun bir tedavinin aort darlığı üzerine olan etkileri kısa adı SEAS olan bir çalışmada ayrıntılı olarak incelenmiştir.

Sonuçları bu hafta New England Journal of Medicine isimli tıp dergisinde yayınlanan araştırmada lipit düşürücü ilaçların hafif-orta derecede aort darlığı olan 1873 hasta üzerinde uzun süreli etkileri klinik ve ekokardiografi bulguları ile değerlendirilmiştir.

Yedi Avrupa ülkesinde gerçekleştirilen bu çalışmada 944 hastaya 40 miligram of simvastatin ve 10 miligram ezetimibe isimli lipit düşürücü ilaçlar ve 909 hastaya ise plasebo, yani boş ilaç verilmiş ve hastalar ortalama olarak 52.2 ay süreyle izlenmiştir. 

 Bu ilaçlardan simvastatin statin grubu bir ilaç olup kolesterol yapımını engelleyerek, ezetimibe ise bağırsaklardan kolesterol emilimini azaltarak etkili olur.

Hastaların takibinde kardiyo-vasküler sebeple ölüm, aort kapağı değişmesi, ölümcül olmayan kalp krizi, göğüs ağrısı için hastaneye yatırılma, kalp yetersizliği, koroner bypass, kanamalı olmayan inmeler primer sonlanım; aort kapağı darlığı ile ilgili olan olaylar ve iskemik olaylar sekonder sonlanımlar olarak değerlendirilmiştir.

Buna göre ortalama 52 haftalık izleme döneminde ilaç alan grupta 333 ve plasebo alan grupta 355 hastada primer sonlanım gerçekleşmiştir. Birinci grupta 267 hastada, ikinci grupta ise 278 hastada aort kapağı değiştirilmiştir. İskemik kardiyo-vasküler olaylar ilaç alanlarda 148 kişide, almayanlarda ise 187 kişide görülmüştür. Buna karşılık ilaç alanların 105’ inde almayanların 70’ inde kanser gelişmiştir. 

Gelelim neticeye

İlaç alan grupta LDL kolesterolde 4 yıl süreyle yüzde 50 azalma saptanmış olmakla beraber tedavinin aort darlığı üzerine genel olarak bir etkisi olmadığı, ancak lipit düşürücü ilaçların iskemik olayları ve özellikle de koroner bypass ihtiyacını azalttığı sonucuna varılmıştır.
İlaç alan grupta kansere daha çok rastlanması ise daha kapsamlı olarak araştırılması gereken mühim bir bulgudur.



Bu yazı 1,968 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 31 Ekim 2014 Günde 3 bardak süt kemik kırığı ve ölüm riskini artırıyor
    • 14 Mayıs 2013 Akademik sahtekârlık geleneğinin kime ne zararı var
    • 11 Aralık 2012 Yakında ruh hastası olmayan kalmayacak
    • 9 Ekim 2012 Bir Türk tıp alanında Nobel alabilir mi?
    • 3 Ekim 2012 Burun damlaları ile aldatılıyor muyuz?
    • 2 Ekim 2012 Kimi kime şikâyet edelim?
    • 1 Ekim 2012 Türkiye'de mamografi taramaları rezaleti
    • 16 Eylül 2012 Mamografi taramalarına karşıyım
    • 10 Eylül 2012 Modern tıbbın son numarası: Aşırı teşhis
    • 8 Eylül 2012 Mamografi kanser riskini arttırıyor
    • 7 Eylül 2012 Benzer ilaç nedir?
    • 28 Ağustos 2012 Meme taraması saç taramaya benzemez
    • 14 Ağustos 2012 Antibakteriyel ürünlerdeki büyük tehlike
    • 6 Ağustos 2012 Sağlıklı suda hiçbir mikrop olmamalıdır
    • 30 Temmuz 2012 Enerji içecekleri yasaklanmalıdır
    • 23 Temmuz 2012 Damacana mı musluk suyu mu?
    • 10 Temmuz 2012 İlaç tanıtımında bundan iyisi Şam'da kayısı
    • 23 Haziran 2012 Bir sağlık haberi skandalı
    • 13 Haziran 2012 Ot-Çöp tüccarlarından alacağımız dersler de var
    • 17 Nisan 2012 Sönmez gene döndü

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,548 µs