En Sıcak Konular

Taha Akyol


Taha Akyol
0 0 0000

Orgeneral Başbuğ'a notlar



GENELKURMAY Başkanı Org. İlker Başbuğ'un sosyal bilimlere ilgisini biliyoruz. Sivil uzmanları davet ederek meselenin hukuki, siyasi ve sosyolojik yönlerini görüşmesi de çok olumlu bir adımdır.
Ben de Sayın Başbuğ'a birkaç not sunmak istiyorum.
Evvela, kendisinin de haklı olarak fevkalade önemsediği "dağa çıkmaları önlemek" sorunu... Bunun 'teknik' çözümleri ne olabilir? Daha sıkı kontrol falan mı?
Ama dağa çıkanların önlenemeyişindeki asıl sebep, Kürt milliyetçiliğinin geniş bir taban kazanmış olmasıdır. İşte çeyrek yüzyılda 30 bin terörist öldürüldüğü halde bitmiyor.
Hayati soru şudur: Neden etnik milliyetçilik bu kadar güç kazandı?
Yasaklar yetersiz olduğu için mi?
"Yeni yol haritası" arayan Ankara için bu sualin çok önemli olduğunu düşünüyorum.

Geçmişten ders
Canip Yıldırım'ın "Anıları"ndan 1930'lara ilişkin bir bölüm:
"Türkçe konuşamayanlara para cezası verildiği yıllar... Öyle bir hız verdiler ki bu işe, artık köylü şehre gelmemeye başladı, üretim durdu. Diyarbakır'ın kenarında yakın köyler var...fakir köyler. Bunlar geçimlerini sağlamak için yoğurdu ayran yapar, bu ayranı getirirlerdi eşek sırtında, sokaklarda bağırırlardı,'Hayde dev hayde dev' (hadi ayrana gel, hadi ayrana gel) diye... Belediyenin zabıtaları bunları alır götürürlerdi, haydi bakalım para cezası. Onun için kimse gelmemeye başladı..."
Yıldırım, o zaman şehir hayatının, çağdaşlaşmanın ve eğitimin "Türkleşme"ye yol açtığını, pek çok arkadaşının Türkleştiğini anlatır. Ama arkadaşlarından Musa Anter, Adana Lisesi'nde Kürt diye aşağılanınca, Kürt milliyetçisi olmuştur!
Yıldırım şöyle diyor:
"Bunların hepsi Türkleşti ama Musa Anter'i Türkleştiremediler. Eğer akıllı bir siyaset uygulasalardı, çok baskı yapmasaydılar Kürt meselesi ölebilirdi..."

Akıllı siyaset?
1930'larda devlet partisi CHP, bölgedeki 13 ilde teşkilatını kapatmış, bu şekilde eski Müdafaa-i Hukuk tabanını bile dışlamıştı! Halbuki CHP'nin bölgede daha yaygın örgütlenmesi gerekmez miydi?! Şehirleşmeyi teşvik etmesi gerekmez miydi?!
Atatürk'ün İktisat Bakanı Celal Bayar, 1934'te bölgeye yaptığı geziden sonra yazdığı "Şark Raporu"nda, bu tür dışlamaların ileride büyük bir "aksülamel" (tepki) yaratmasından kaygılandığını belirtmişti.
Hasan Cemal, "Kürtler" adlı kitabında anlatır; 12 Eylül'ün ağır baskıları bu tepkileri kışkırttı, PKK taban buldu!
Yok saymanın nasıl çözümsüzlük yarattığını en iyi Org. Aytaç Yalman anlatıyor:
"'Sosyal sorun' döneminde, Kürtler kendini ifade, dilini konuşmak, türküsünü dinlemek, kültürünü yaşamak gibi talepler ileri sürüyordu. Sorun o aşamada çözülebilirdi. Oysa, bizler o dönemde, 'Kürt yoktur' diye eğitilmişiz... Sosyal istekleri bile 'yıkıcı faaliyetler' kapsamında görüyoruz... Dolayısıyla sorunu zamanında görmemişiz."
Ve işte yılların birikimi yüzünden, dağa çıkmaları önleyemiyoruz.
Akıllı siyaset, PKK'nın ekmeğine yağ sürecek yeni OHAL görüntüleri midir?!
Yoksa, terörle en sert fiili mücadeleyi yürütürken, paralel olarak, PKK'nın dayandığı sosyal birikimi uzun vadede sakinleştirecek politikalar mıdır? Ülke bütünlüğü kadar önemli olan "üniter devlet" sistemi içinde demokratikleşme ve kültürel ifade özgürlükleri midir?
Hem de gecikmeden, mahalli seçimlerden önce!



Bu yazı 1,009 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 7 Kasım 2011 KCK ve hukuk
    • 30 Temmuz 2011 Afrika kampanyası
    • 29 Temmuz 2011 Stalinist milliyetçilik!
    • 22 Temmuz 2011 AKP’li bakan İnönü’yü övüyor
    • 20 Temmuz 2011 ‘Makas açılıyor’
    • 18 Temmuz 2011 Totalitarizmi eleştirmek
    • 12 Temmuz 2011 Anayasa da böyle yapılır
    • 7 Temmuz 2011 ‘Usta’ kabine
    • 1 Temmuz 2011 CHP Meclis’e
    • 27 Haziran 2011 Anayasa yapmak
    • 7 Haziran 2011 AKP, CHP, MHP uzlaşır mı?
    • 30 Mayıs 2011 Kürt meselesi nereye?
    • 27 Mayıs 2011 Hukuk ve yargı açısından 27 Mayıs
    • 26 Mayıs 2011 Proje savaşı
    • 19 Mayıs 2011 Ergenekon ve PKK
    • 12 Mayıs 2011 Demirel ve CHP
    • 11 Mayıs 2011 MHP
    • 18 Nisan 2011 2023 Vizyonu
    • 2 Nisan 2011 ‘Bizden yana adalet!’
    • 25 Mart 2011 Türkiye’nin rolü?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,602 µs