Bugün yazıma birbirine bağlantılı iki iyi haber vererek başlayacağım. İyi haber kavramını bile yazarken bu tür haberi ne kadar da özlemiş olduğumu yüreğimde hissettim. Umarım ki sizler de bu haberlerimle yüreğinizde biraz ferahlık yaşarsınız.
1- Kriz tabii ki Türkiye’yi vurdu ancak konuştuğum bütün insanlar, Türkiye’nin krize dayanması açısından en iyi durumunda krize yakalandığını söylüyor.
Krizin darbelerini yemeye başlamış şirketler açısından bu bir şey ifade etmeyecektir tabii ki ama emin olunuz bu durumun genel gidişat açısından önemi büyük.
Şöyle düşünün; Türkiye 2001 krizinden gerekli deneyimleri çıkarmamış ve başta bankacılık olmak üzere sisteminde gerekli dönüşümleri yapmamış olsaydı, bu kriz dönemi Türkiye açısından tam bir facia olabilirdi.
Ancak sürekli konuştuğum ve son derece deneyimli işadamlarının Türkiye için tespitleri bu şekilde.
Ne yazık ki bu işadamları adlarını yazmamı istemiyorlar. Adlarını verebilseydim, siz de ne kadar önemli olduklarını görüp belki biraz daha fazla moral depolayacaktınız ama ne yapayım sözümü verdim bir kere, kusura bakmayın.
2- İkinci bağlantılı nokta da şu: Yine ne kadar şanslıyız ki; bu dönemde krizi fırsata çevirmek gerekiyor diye düşünüp söyleyen işadamları var.
Dün gazetelerde okumuşunuzdur. Ağaoğlu Şirketler Grubu’nun patronu Ali Ağaoğlu ‘İşadamlarının ağlamayı bir kenara bırakıp ticaretin çarkını döndürmeleri gerektiğini’ söyledi. Ağaoğlu’nu bu tarihi cesareti nedeniyle gönülden alkışlıyorum.
Bir de Yeni Şafak gazetesi dün bir ilave verdi. MÜSİAD’ın tanıtıldığı bir ekti bu ve MÜSİAD’lı işadamları çok açık olarak ve net biçimde ‘Krizi fırsata dönüştürün’ diyorlardı.
Biz gazeteciler olarak elimizden bu tür insanlara destek olduğumuzu açıklamaktan başka bir şey gelmiyor ne yazık ki...
Oysa ben hükümetin bu cesur insanlara kulak vermesini ve onlara krizi fırsat haline dönüştürmeleri için yeni yollar açmasını sağlayabilmek isterdim.
Geçtiğimiz salı günü birçok işadamıyla yaptığım konuşmalar sonucunda hazırladığım ‘İşadamının kriz reçetesi’ni yazmış ve gazetede manşetten vermiştik. Bu paketi tekrar hatırlatmak istiyorum:
1-IMF ile minimum 20 milyar dolarlık, ihtiyaç halinde kullanılmak üzere hazır olacak bir paketi de içeren izleme anlaşması yapılmalı.
2- Mevduata 12 ay süresince yüzde 100 garanti sağlanmalı.
3- Bankalarımıza Eximbank ve Merkez Bankası kaynaklı kullanabilecekleri 15 milyar dolarlık kredi paketi hazırlanmalı.
4- Halka açık şirketlerin kendi hisselerini almalarına imkân tanıyacak kanun TBMM’den acilen geçirilsin.
5- Borsa kârlarından alınan vergiler kaldırılsın.
Bu paketi öneren işadamlarıyla dün yaptığım görüşmelerde hükümetin bu tedbirleri yürürlüğe koyduğunu, özellikle 2 ve 5 numaralı önerinin kabul gördüğüne dikkat çektiler.
Ancak işadamları hükümetin süratli hareket etmesinin gerektiğini, çünkü tedbir almakta vakit kaybedildiği takdirde her tedbirin daha da zorlaşacağını, maliyetin yükseleceğini söylediler ve 2 numaralı öneriyi örnek gösterdiler.
İşadamları bu paketi konuştuğumuz günde mevduata sadece bir yıl süreyle yüzde 100 mevduat güvencesi verilmesinin yetebileceğini ama boşu boşuna üç gün gecikilmesi nedeniyle, yeni koşullar sebebiyle yüzde 100 güvencenin 2 yıl süreyle verilmesinin gerekli olduğunu söylediler.
İşadamları 1 numaralı tedbir önerilerine de dikkat çektiler ve Ukranya örneğini verdiler.
Kısa süre önce Ukranya bonolarının düşüş, çöküş içinde olduğunu, sonra IMF’in sadece ülkeye gidip anlaşma masasında boy göstermesiyle bile bonoların durumunun iyileşmeye başladığını söylediler.
Bu arada Ukranya’ya giden IMF yetkilisinin bir Türk kadını olduğu detayını da eklemeyi ihmal etmediler.
İşadamları IMF adımının atılmasında gecikilmesi nedeniyle IMF yardımı için sıraya girmiş ülkelerin sayısının her gün arttığını söylediler. Ama başvurması durumunda IMF’in Türkiye’ye öncelik vereceğini düşünüyor işadamları. Çünkü bu ortamda IMF’in bir başarı örneği göstermek ihtiyacında olacağını söylüyorlar.
IMF, Türkiye durumunda başarılı olacak. Çünkü dediğim gibi Türkiye bu krize olabilecek en iyi durumda yakalandı. Girişimci ruhu taşıyan ve krizi fırsata dönüştürmek isteyen insanlar var Türkiye’de.
‘Bu durumu IMF de görüyor ve bunun paketin başarı şansını çok yükselttiğini de görecektir’ diyor işadamları.
Bu nedenle biz işadamlarının uyarısını bir daha ileterek yazımızı bitirelim.
Hükümet mutlaka gerekli adımları görüyordur ama adımların daha fazla gecikilmeden atılması gerekliliğini de görsünler artık. Yoksa geç kalınıyor olabilir.
akşam
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle