En Sıcak Konular

Mehmet Altan


Mehmet Altan
0 0 0000

Darbeci Ankara



Ankara neden darbeci?


Darbecileri yargılamak yerine, darbecileri yargılamak isteyen savcıyı meslekten men ettiği için...

Dün, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Ankara’nın darbeciliğini tespit etmekle kalmadı, cezalandırdı da...

Ve böylece 12 Eylül darbesi ve Kenan Evren hakkında iddianame hazırladığı için ‘görevini kötüye kullandığı’ gerekçesiyle meslekten ihraç edilen eski Adana Cumhuriyet Savcısı Sacit Kayasu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde Ankara’ya karşı açtığı davayı kazandı.

* * *

Adana Cumhuriyet Savcısı Sacit Kayasu, 28 Mart 2000 tarihinde savcılık kalemine teslim ettiği iddianamesinde, yirmi yıl önceki askeri darbenin hesabını sormaya kalkışmıştı.

Genelkurmay Başkanı Kenan Evren’in elindeki silahlı gücü yasadışı bir biçimde kullanarak anayasal düzeni ortadan kaldırdığını ileri sürüyordu.

Yaygın görüşe bakılırsa Anayasa’nın geçici 15. maddesi Milli Güvenlik Konseyi üyelerinin eylem ve işlemleri aleyhine yargıya başvurulmasını engelliyordu.

Oysa Sacit Kayasu farklı düşünüyordu... Kayasu, Milli Güvenlik Konseyi’nin 12 Aralık 1980 tarihinde çıkarılan 2356 sayılı yasayla kurulduğunu hatırlatıyor ve bu tarihten önce hukuken böyle bir kurum olmadığını belirtiyordu. Ayrıca, 12 Eylül’le bu tarih arasında tam 90 günlük bir dokunulmazlık boşluğu olduğunu söylüyordu.

15. madde Konsey üyeleri için yargı bağışıklığını 12 Eylül tarihinden başlatsa da bu hukuki bir değer taşımıyordu. Yani bu dönemde Konsey üyesi olmayan generallerin doksan günlük süre içindeki eylemleri ‘yargılanabilirdi’.

Sanık hanesinde ‘Ahmet Kenan Evren, eski Genelkurmay Başkanı’ ibaresinin yer aldığı bu iddianame, Adana Cumhuriyet Başsavcısı tarafından önce görevsizlik nedeniyle sonra da şikáyet dilekçesi olduğu gerekçesiyle ‘yürürlüğe’ konmadı.

Ancak Sacit Kayasu’ya göre hazırladığı iddianame ‘2000/11575’ hazırlık sayısını almış ve ‘hukuki varlığa’ kavuşmuştu.

İddianame ile 12 Eylül 2000 tarihinde gerçekleşecek olan 20 yıllık zaman aşımı durdu...

* * *

Darbecileri yargılamanın önü açıldı, zaman aşımı durdu ama savcı Sacit Kayasu, Hákimler Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) kararıyla da 27 Şubat 2003’te meslekten ihraç edildi.

Avukatlık dahi yapamaz hale getirildi...

Aynen Şemdinli Savcısı Ferhat Sarıkaya gibi...

* * *

Dün...

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Kayasu’nun, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 13. ve 10. maddelerine aykırı davranıldığı iddiasıyla yaptığı başvuruyu karara bağlayarak, Türkiye’nin, hem kendisini girişim ve kararlarıyla ifade eden bir savcıyı engellediğine...

Hem de mahkemede hakkını aramasına engel olduğuna oybirliğiyle karar verdi.

Daha doğrusu, darbecileri yargılamaya kalkan savcıları da kapı dışarı eden, darbecileri kollayan Türk Yargı Sistemini mahkûm etti...

Ankara, davacıya 40 bin Euro tazminat, 1000 Euro da mahkeme masrafı ödemekle cezalandırıldı...

Ama asıl mahkûmiyeti ‘darbecilikten’ aldı...

* * *

AİHM’in yedi yargıcı, görevini yapan bir savcıya böylesi cezalar verilmesini ve işlemlerin ‘orantısız’ olduğunu vurgulamakla kalmıyor...

Bunun kaçınılmaz olarak ‘yıldırıcı’ sonuçları da barındırdığını söylüyor.

Nasıl yıldırıcı?

Darbeciliği özendiren ‘meslekten men’ kararının, darbeleri yargılamaya kalkanları yıldırması gibi...

Neyse ki, darbeci Ankara’yı da darbecilikten dolayı AİHM eliyle yargılayıp mahkûm eden bir yeryüzü var...

* * *

Darbecileri yargılamanın önü hala açık...

Yeryüzün dolaylı olarak talebi de yargılanmaları...

Savcı Sacit Kayasu’nun meslekten men edilmesinden, ayrıca meslektaşlarının 28 Şubat darbecilerinin Genelkurmay brifingine katılmalarından dolayı hicap duyan gerçek hukukçular var ise rahatlıkla hamle edebilirler...

Umutla bekliyoruz.

star



Bu yazı 1,053 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 11 Ocak 2012 ‘Tanırım, iyi çocuklar’
    • 9 Ocak 2012 Genelkurmay’a o istihbaratı kim verdi?
    • 6 Ocak 2012 Demokrasi ile ‘biat sistemi’ arasındaki fark
    • 30 Aralık 2011 Bombalama emrini kim verdi?
    • 24 Aralık 2011 Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım’ın adresi
    • 16 Aralık 2011 Susurluk’ta faili meçhul reytingi...
    • 14 Aralık 2011 Ergenekon büyürken uyuyamam...
    • 4 Aralık 2011 Şikeci siyasetin kirli çamaşırları
    • 2 Aralık 2011 Var mı bu yasayı çıkaracak babayiğit?
    • 30 Kasım 2011 Yüzde 3 Türkiye’yi keser mi?
    • 29 Kasım 2011 Devlet-ulustan ulus-devlete geçemeyince
    • 23 Kasım 2011 Ergenekon’un farkında mısınız?
    • 21 Kasım 2011 Birinci Cumhuriyet Dersim’dir...
    • 14 Kasım 2011 Kozinoğlu kalp krizinden mi öldü?
    • 9 Kasım 2011 Kararı alkışlıyor, Bakan’ı kutluyorum
    • 3 Kasım 2011 Almanya’daki Türkler, Türkiye’deki Kürtler
    • 31 Ekim 2011 Cinayet işlemeye özgürlük savaşı mı diyorsunuz?
    • 26 Ekim 2011 Hırsızlar da kardeşiniz mi?
    • 20 Ekim 2011 Keşke gerçek bir ordumuz olsaydı...
    • 19 Ekim 2011 Bir İsrailli kaç Filistinliye bedel?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,584 µs