En Sıcak Konular

Ahmet Kekeç


Ahmet Kekeç
0 0 0000

Baykal için çarşaf bakıyoruz



Neden eskisi gibi politikacı taklidi yapılmıyor? Levent Kırca neden susuyor? Gerdan kıra kıra Demirel olan, her sözcüğün arkasına ‘sal-sel’ eki getirerek iki saniyede Ecevit kılığına bürünen mukallitlerimiz nerede? ‘Netekim’ diyerek bizleri gülmekten geberten mizah yazarlarımız niçin ortalarda görünmüyor?

Zeki-Metin ikilisine ne oldu?

Korkuyorlar mı?

Fena halde korkuyorlarmış...

Bunu iddia eden şahıs, ‘Başbakan, kendisiyle ilgili her karikatüre dava açıyor, dolayısıyla biz sanatçılar da korkuyoruz’ diyordu.

Konu, uzun süre gazete sütunlarında tartışıldı.

Hatta televizyonlara taşındı.

Herkes birbirinin benzeri ve tekrarı şeyler söyledi.

Her sabah patronuna selam çakan ucuz tetikçi de fırsatı ganimet bildi tabii; sorunu Başbakan’ın müstebitliğine bağladı:

Memlekette fırça demokrasisi varmış... Mizahçılarımız, herkese bozuk çalan, gazetecilere ‘akreditasyon yasağı’ uygulayan bu zalim Başbakan’ın taklidini yapamazmış, sıkıysa biri çıksın da yapsınmış...

Böyle zırva bir açıklama...

Sanki Baykal’ın ve karikatür özellikler gösteren diğer siyasetçilerin taklidi yapılabiliyormuş gibi...

Dün, bazı komedyenlerin konu hakkındaki düşüncelerini okudum.

Levent Kırca, Başbakan’ı ‘kırılgan’ ve ‘tahammülsüz’ buluyor. Bu nedenle bu işlere girmiyor. Genç komedyenleri de korkaklıkla suçluyor. Ve ekliyor: ‘Bu iş cesaret ister. Herkesin yoğurt yiyiş biçimi değil.’

Müjdat Gezen, ‘Ben bir devrimciyim, dünya görüşüm var. Sanatım da bununla özdeşleşiyor. Herkes benim gibi düşünmek zorunda değil tabii...’ diyor.

Ne demek istediğini çözemedim ama, herhalde şunu demek istiyor:

Devrimci komedyenler taklit yapmaz.

Peki, bir ‘devrimci’ olmayan ve işinde gücünde bir komedyen görüntüsü veren Yavuz Seçkin ne diyor?

Seçkin, şimdiki siyasetçileri hiç komik bulmuyor, çünkü ‘mizah malzemesi’ vermiyorlar. Eskiden bol malzeme sunan Ecevit, Demirel ve Erbakan varmış. Halk bunlara gülermiş. Bugünküler ne espri yapmışlar ki, mukallitleri çıksın. Şimdikileri taklit etmeye yeltenenler, bilakis, ‘antipatik bile’ olurlarmış.

Haklı...

Mutlaka bir devrimci olan Ercan Akışık da şunları söylüyor: ‘Malzeme kesinlikle var. Bir mizahçının beslendiği kanallar spor, magazindir. Bütün bunları içinde barındıran siyasettir. Siyasete pek bulaşmak istemiyorlar. Çünkü hedef olmak istemiyorlar.’

Ben en çok Yavuz Seçkin’in açıklamasını tuttum.

Tamam, Başbakan’ın tahammülsüzlüğünü ve uyguladığı akreditasyon yasağını yanlış buluyoruz. Karikatüristlere açtığı davaları onaylamıyoruz. Güç ve iktidar sahipleri tahammüllü olmak zorundadır, muarızlarıyla mahkemede hesaplaşmayı ‘tenezzül meselesi’ yapmalıdır.

Fakat, bu mudur?

Komedyenler ‘korkutuldukları’ için mi taklit yapmaya kalkışmıyorlar?

Bana kalırsa, Levent Kırca da, Müjdat Gezen de, Zeki-Metin ikilisi de, modern zamanların dilini yakalayamadıkları (ve değişen sosyolojiyi kavrayamadıkları) için, ‘güldürebilme’ yeteneklerini kaybettiler.

Üretim biçimi ve alışkınlığı değişecek, mizah anlayışı değişmeyecek.

Mümkün mü?

Dolayısıyla, hem ismi geçen komedyenler, hem de ‘politikacı taklidi’ iş görmemeye başladı.

Eskiden, ‘Zzzttt Erenköy’ lafına gülerdik.

Şimdi biri böyle şeyler yapmaya kalksa, döveriz.

Ben, Cem Yılmaz’ın ‘Baykal taklidi için çarşaf bakıyoruz’ sözünü daha komik buluyorum

Hem konunun parodisini yaptığı, hem de ‘Niçin politikacı taklidi yapmıyorsunuz?’ sorusunun saçma sapanlığına dikkat çektiği için...

Pekala ‘Erdoğan taklidi için at bakıyoruz’ da diyebilirdi. Aynı kapıya çıkardı...

star

 

 



Bu yazı 1,141 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 26 Eylül 2012 Balyoz ve empati
    • 5 Temmuz 2012 Hükümeti ve cemaati çökertecek tek isim
    • 26 Haziran 2012 Ben olsam bu gazetecileri sürerdim cepheye
    • 20 Haziran 2012 Bu yazıyı Kürt kardeşlerim okusun
    • 4 Haziran 2012 Nerede bu inek?
    • 28 Mayıs 2012 Kana kan istermiş!
    • 14 Mayıs 2012 ‘Kes zırvalamayı’
    • 1 Mayıs 2012 Menderes de cami yıktırmış... Ne utanmaz adamlarsınız siz!
    • 20 Nisan 2012 Erol Özkasnak
    • 12 Nisan 2012 Suriye’yle savaşa mı giriyoruz?
    • 10 Mart 2012 ‘Zavallı Başbakan’
    • 29 Şubat 2012 Paşa niçin kendini öptürmedi?
    • 27 Şubat 2012 Bizi yormayın kardeşim
    • 17 Şubat 2012 Siz kimi kandırıyorsunuz?
    • 3 Şubat 2012 Rezil olmaya doymadınız mı?
    • 1 Şubat 2012 İyi ki sivil vesayet varmış, şerrinizden korunuyoruz
    • 19 Ocak 2012 Denktaş’ı diriltmek mi?
    • 14 Ocak 2012 Hangi gazeteciler valiz hazırlıyor?
    • 12 Ocak 2012 Kozinoğlu hakkında korkunç karartma
    • 2 Ocak 2012 İlan ediyorum: Hiç yüzleri kızarmayacak!

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,111 µs