En Sıcak Konular

Mehmet Altan


Mehmet Altan
0 0 0000

Doksan bin Türk’ten özre de karşı mısınız?



‘90. yılda 90 bin şehit anılıyor’ girişiminin temsilcisi Prof. Bingür Sönmez’in ‘zaman geçirilirse Sarıkamış’ta yitirdiklerimizin şehitliklerinin de tamamıyla kaybolacağını’ hatırlatan 2004 tarihindeki mektubunda ne deniyordu:

Bildiğiniz gibi 1914’te yaşanan bu dram 22 Aralık 1914’te başlayıp 5 Ocak 1915’te bitmiş ve tarihte örneği olmayan bir mağlubiyet yaşanmış ve 150 bin mevcutlu 3. Ordu’nun yüzde 95’i, yüksekliği 3150 metreye varan Allahuekber ve Soğanlı Dağları’nda karlar altında kalmıştır.

Eklediğim CD’de göreceğiniz gibi Mart ayı geldiğinde toplanan şehitler ya toplu mezarlara defnedilmiş ya da kurda-kuşa yem olmaması için bir araya toplanıp üzerlerine taş yığılmıştır. Bu CD’de bulunan 1914’te Ruslar tarafından çekilmiş filmdeki görüntüler çok hazindir.

...Sarıkamış Dayanışma Grubu olarak tek arzumuz Enver Paşa’ya hesap sormamak için üzeri karlarla örtülen 90 bin şehidi Çanakkale Şehitleri düzeyinde anmak, Sarıkamış’a bir 1914 Sarıkamış Harekat Müzesi kurmak ve ilginin devamını sağlamak için her yıl 22 Aralık-5 Ocak arasında Allahuekber ve Soğanlı yürüyüşleri yapmak.’

* * *

‘Enver Paşa’ya hesap sormamak için üzeri karlarla örtülen doksan bin şehit...’

Tek bir kurşun atmadan doksan bin askerimizi dondurarak öldüren anlayış neden doksan yıldır sorgulanmadı?

Bu topraklarda ‘Kürtlerin’ ya da ‘Ermenilerin’ öldürüldüğünün söylendiğini duyunca ayağa kalkmak ile ‘doksan bin Türk’ün öldürülmesi’ konusunu bu kadar sessiz geçiştirmek arasında utanç verici bir çelişki yok mu?

Neden Sarıkamış faciası doksan yıl boyunca sessizce geçiştirildi?

Enver Paşa ve takipçilerinin gerçeği hayásızca saptırıp, inanılmaz ölçülerde baskı yapmalarından tabii...

Düşünün ki, Türkiye’nin elinde bu dönemden kalma bir tek resim var... Diğerlerinin hepsi Rus arşivinde...

Tek bir satır yazılmaması için öyle bir baskı yapılmış ki... Konuyla ilgili hiçbir şey yazılmasın diye topyekûn bir basın yasağı konmuş...

Enver Paşa bu hezimeti Saray’a bir zafer olarak bildiren telgrafları bu baskıya ve yasağa güvenerek çekebilmiş...

Doksan bin Türk’ü Allahuekber Dağları’nda kırdırdıktan sonra geldiği Erzurum’dan karısı Naciye Sultan’a çektiği telgrafta köpeğinin durumunu sormayı da ihmal etmemiş...

* * *

Tabii gencecik insanları orada dondurarak öldürüp, bu dehşeti de unutturmanın ardında, geçen yıl Bingür Sönmez’in gönderdiği Alptekin Müderrisoğlu’nun ‘Sarıkamış Dramı’ adlı kitabından öğrendiğimiz bir ‘dış boyut’ var...

Sarıkamış’ta ölüme teslim edilen binlerce çocuğun dramının bir adım öncesinde Osmanlı Genelkurmayı’nın Almanlara teslimi yer alıyor.

1913’te General Liman Von Sanders başkanlığında 42 subaydan oluşan Alman Heyeti’ne birer üst rütbe verilmekle kalınmamış, Türk üniformaları da giydirilmiş. Böylece Almanya’da tümgeneral olan Liman Von Sanders mareşalliğe yükselmiş ve ordunun komutasını ele almış. Nitekim Çanakkale Savaşları’nı da o yönetmiş.

Osmanlı Genelkurmayı’nı yabancı ordu komutanlarına teslim etmekle kalmayan Enver Paşa, gene Almanların kışkırttığı Pantürkist akımın hevesiyle çocuklarımızı Sarıkamış’ta dondurarak öldürmüş...

Bu, Almanların çok işine gelmiş... Çünkü Rusya’nın üzerine gönderilen Osmanlı Ordusu, Doğu Avrupa’da Almanlara karşı savaşan Rusların oradan kuvvet çekmesine sebep olmuş.

* * *

Sarıkamış Dramı bu yıl da anılıyor... Bugün ve yarın Kars’ta çeşitli anma faaliyetleri var...

İlkel ve hamasi bir milliyetçiliği belki de en çok utandırması gereken konu Sarıkamış...

Kürtleri öldürmedik...

Ermenileri de kesmedik...

Peki, Sarıkamış’taki doksan bin Türk’ü ne yaptık? Ve neden bu trajediyi tam doksan yıl boyunca görmezden geldik?

Bunun bir cevaba ihtiyacı yok mu?’

* * *

Dün Sarıkamış Faciası’nın yıl dönümüydü...

Yukarıdaki yazıyı o nedenle tam üç yıl önce yazmıştım...

Sorum bugün de geçerli:

‘Sarıkamış’taki doksan bin Türk’ü ne yaptık?’

star

 



Bu yazı 2,531 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 11 Ocak 2012 ‘Tanırım, iyi çocuklar’
    • 9 Ocak 2012 Genelkurmay’a o istihbaratı kim verdi?
    • 6 Ocak 2012 Demokrasi ile ‘biat sistemi’ arasındaki fark
    • 30 Aralık 2011 Bombalama emrini kim verdi?
    • 24 Aralık 2011 Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım’ın adresi
    • 16 Aralık 2011 Susurluk’ta faili meçhul reytingi...
    • 14 Aralık 2011 Ergenekon büyürken uyuyamam...
    • 4 Aralık 2011 Şikeci siyasetin kirli çamaşırları
    • 2 Aralık 2011 Var mı bu yasayı çıkaracak babayiğit?
    • 30 Kasım 2011 Yüzde 3 Türkiye’yi keser mi?
    • 29 Kasım 2011 Devlet-ulustan ulus-devlete geçemeyince
    • 23 Kasım 2011 Ergenekon’un farkında mısınız?
    • 21 Kasım 2011 Birinci Cumhuriyet Dersim’dir...
    • 14 Kasım 2011 Kozinoğlu kalp krizinden mi öldü?
    • 9 Kasım 2011 Kararı alkışlıyor, Bakan’ı kutluyorum
    • 3 Kasım 2011 Almanya’daki Türkler, Türkiye’deki Kürtler
    • 31 Ekim 2011 Cinayet işlemeye özgürlük savaşı mı diyorsunuz?
    • 26 Ekim 2011 Hırsızlar da kardeşiniz mi?
    • 20 Ekim 2011 Keşke gerçek bir ordumuz olsaydı...
    • 19 Ekim 2011 Bir İsrailli kaç Filistinliye bedel?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,566 µs