En Sıcak Konular

Fikret Bila


Fikret Bila
0 0 0000

Erdoğan’ın verdiği sert tepkinin iki nedeni



İsrail’in Gazze’ye yaptığı ve bir katliama dönüşen saldırılara en sert tepkiyi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan verdi. Erdoğan, İsrail’in saldırılarını “insanlık suçu” olarak niteledi ve, “Bu, Türkiye’ye karşı da saygısızlıktır” dedi. Başbakan’ın, “İsrail Başbakanı Olmert’i arayacaktım ama vazgeçtim” demesi de dikkat çekiciydi.
Erdoğan’ın bu sözlerine, “Filistin Devlet Başkanı Abbas bu kadar tepki göstermedi” denilerek, “Abbas bile Hamas’a daha çok yüklenirken Başbakan’a da ne oluyor?” imasıyla dikkat çekildi.

İki neden
Ankara’da “Başbakan neden Abbas’tan bile sert” sorusuna verilen iki yanıt var:
1- Aldatılmışlık duygusu: Başbakan Erdoğan’ın Arap ülkelerinden de Filistin Devlet Başkanı Abbas’tan da daha sert tepki vermesinin nedenlerinden biri “aldatılmışlık” duygusudur.
Geçen hafta Ankara’yı ziyaret eden İsrail Başbakanı Olmert, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e ve Başbakan Erdoğan’a, “Gazze’de insanlık dramı yaşanmayacak” diye söz verdi. Ankara bu garantiyle İsrail ile Suriye arasında bir çeşit arabululucuk işlevi görüyordu.
Ancak görüldü ki, Olmert, Gül’e de Erdoğan’a da, “dram yaşanmayacak” derken, Gazze saldırısını çoktan planlamış. Bu nedenle, Gül ve Erdoğan, bir anlamda aldatılmışlık duygusu taşıyorlar. Başbakan’ın İsrail’in saldırıları için, “Bu, Türkiye’ye de saygısızlıktır” demesi bu duygudan kaynaklanıyor.
2- Türkiye’nin arabuluculuğu: Başbakan Erdoğan’ı sert tepki vermeye iten bir diğer neden ise Ankara’nın, İsrail ile Suriye arasındaki dolaylı görüşmelerde üstlendiği arabuluculuk rolünün hiçe sayılması. Bu, iki açıdan Başbakan Erdoğan’ın tepkisine neden oldu.
Birincisi, Ankara’nın bu görüşmeler için İsrail’e olan güveni sarsıldı. İkincisi, Türkiye, İsrail’e güvendiği için Suriye ve diğer Arap ülkeleri nezdinde güç duruma düştü. Suriye ve Filistin Devlet Başkanı Abbas görüşmelerin askıya alındığını açıkladılar.

Türkiye ve Mısır
İsrail’in saldırılarına bölgenin üç güçlü ülkesi Türkiye, Mısır ve İran tepki verdiler. Ankara’daki aldatılmışlık duygusu Kahire’de de var. Olmert’in Ankara’yı ziyaret ettiği ve barış havası verdiği günlerde İsrail Dışişleri Bakanı Tzipi Livni de Kahire’deydi.
Bu ziyaretler, İsrail’in saldırılarından sonra şöyle bir tablo yarattı:
İsrail, saldırıdan önce Ankara ve Kahire’yi ziyaret etti!
Ziyaretlerin zamanlaması, “Acaba İsrail saldırı öncesi Türkiye ve Mısır’ı bilgilendirdi mi, Ankara ve Kahire’nin haberi var mıydı?” sorularını gündeme getirdi.
İsrail’in saldırı öncesi bilgi vermek bir yana, Ankara ve Kahire’de aksine güvence verdikleri anlaşıldı ama böyle bir görüntünün doğması bile Başbakan Erdoğan’ın verdiği tepkinin dozunu artırdı.

İnsani boyut
İsrail’in bir katliama dönüşen bu saldırılarını haklı göstermesi mümkün değil. Hamas’ın ateşkesi uzatmayıp füze saldırısında bulunması dahi İsrail’in böyle orantısız bir güç kullanmaya yönelmesine yeterli gerekçe oluşturmaz.
İsrail’in Hamas’ın bir kişinin can kaybına neden olan füze saldırısına karşılık en az yarısı sivillerden, kadın ve çocuklardan oluşan 300’den fazla kişinin ölümüyle sonuçlanan bu saldırıları, vicdanlarda haklı bir yer bulamaz.
“Hamas füze attı, yanlışı onlar yaptı” diyerek ilkokul çocuklarını bile öldürecek şekilde asker-sivil dinlemeden bomba yağdırmak izah edilecek bir “karşılık” değildir.
Hamas’a verilecek karşılık, çocukların öldürülmesi olmamalıydı.

milliyet



Bu yazı 1,315 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 30 Eylül 2012 Ankara’nın müzakere planı nedir?
    • 26 Eylül 2012 Özkök: Bektaşi fıkrasına döndü
    • 19 Eylül 2012 PKK, BDP’yi boşa çıkardı
    • 9 Eylül 2012 PKK’nın yerleştirmeye çalıştığı dil
    • 7 Eylül 2012 Bomba sayımı vardı
    • 5 Eylül 2012 PKK’nın ‘ele geçirme’ ısrarı
    • 29 Ağustos 2012 Çiçek’in mutabakat çağrısının muhatabı
    • 28 Ağustos 2012 Çiçek’ten ulusal mutabakat çağrısı
    • 26 Ağustos 2012 Kuzey Irak-Kuzey Suriye çelişkisi
    • 25 Ağustos 2012 ''Çözüm'' denilince ne anlaşılıyor?
    • 23 Ağustos 2012 Sadece cenazede değil
    • 19 Ağustos 2012 PKK’nın ''kontrol bende'' mesajı
    • 15 Ağustos 2012 PKK ile ilgili yanılgılar
    • 8 Ağustos 2012 Şemdinli’de neler oluyor?
    • 6 Ağustos 2012 PKK saldırılarının şifreleri
    • 5 Ağustos 2012 Büyük tasfiye
    • 29 Temmuz 2012 Kuzey Irak’ta ağzı sütten yanan Türkiye
    • 27 Temmuz 2012 Ankara’nın Barzani tercihi
    • 26 Temmuz 2012 PKK ve Kürt sorunu boyut değiştiriyor
    • 22 Temmuz 2012 Esad’ın tutunması artık çok zor

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,335 µs