En Sıcak Konular

Emre Aköz


Emre Aköz
0 0 0000

Acemiler için Ergenekon



Özel harekâtçı İbrahim Şahin'in tutuklanmasıyla birlikte Susurluk da gündeme girdi. Susurluk neydi, Ergenekon nedir? Bildiklerimizi temize çekmeye çalışalım:
Ergenekon'u 3 safhaya ayırabiliriz:
1) Solcuların 1970'lerde Kontrgerilla adını verdiği örgütlenme Ergenekon'un birinci aşamasıydı. NATO vasıtasıyla ABD tarafından kurulmuştu.
"Amacımız Sovyet işgaline karşı yeraltı mücadelesi yapmak" denmişti ama asıl hedef Avrupa ülkelerinde ve bu arada Türkiye'de, sol kesimi ezmek ya da en azından etkisiz kılmaktı.
1977'deki 1 Mayıs katliamı ve CHP Başkanı Ecevit'e suikast ile Anadolu'da Alevi-Sünni çatışması çıkarma çabası, Ergenekon1'in eylemleriydi.
Ergenekon1'in ideolojisi, ABD-Batı yanlısı bir milliyetçilik ve keskin bir komünizm karşıtlığıydı.

2) Sovyetler Birliği'nin 1991'de dağılmasıyla, kısaca Gladio dediğimiz bu yapılanmaya son verildi. Yani ABD ve NATO ellerini bu örgütlerden çekti. Birçok ülkede yeraltı orduları tasfiye edildi.
Türkiye'de ise aynı tarihlerde Kürt sorunu ve PKK vardı. Silahlı Kuvvetler'in denetimindeki Ergenekon1 örgütlenmesi tasfiye edilmeyerek, Güneydoğu sorununa karşı kullanıldı. İşin içine polisler, siyasetçiler, aşiretçiler, mafyacılar da dahil edildi.
Artık Ergenekon2 aşamasına geçilmişti.
PKK'ya yardım ettikleri gerekçesiyle Kürt işadamları yargısız infazla öldürüldü. Onların yönettiği uyuşturucu trafiğinin bir bölümüne Ergenekon2'ciler hâkim oldu.
Ergenekon2'nin varlığını kamuoyu Kasım 1996'daki Susurluk kazası ile öğrendi. Polis, siyasetçi-aşiretçi ve mafyacı aynı otomobildeydi!
Ergenekon2'ye, Susurluk adını verdik.
Susurluk ideoloji olarak ulusçu ve şovendi. Komünizm karşılığının yerini artık Kürt karşıtlığı almıştı. Demokrasi ve insan hakları ile dalga geçiliyordu.
İttihatçılık hortlamıştı.
Kanun dışı operasyonlar, Cumhurbaşkanı Demirel'in "Devlet bazen rutin dışına çıkar" ve Başbakan Çiller'in "Bu vatan için kurşun atan da, kurşun yiyen de şereflidir" sözleriyle meşrulaştırıldı.

3) PKK'nın başı Abdullah Öcalan'ın 1999'da Türkiye'ye teslim edilmesiyle birlikte Ergenekon2'nin işlevi hemen hemen bitmişti.
Fakat elde gıllıgışlı işlere meraklı bir kadro ve eskiden kalma silahlar vardı.
1999'dan sonra yeniden yapılanmaya gidildi. 2002'de AKP'nin iktidar olmasıyla Ergenekon3 harekete geçti.
Bu son Ergenekon'un ideolojisi Kemalizm artı Avrasyacılıktı. Yani: ABD ve Avrupa Birliği karşıtlığı, laikçilik, ulusalcılık, küreselleşme düşmanlığı, Rusya-Çin eksenine sempati, vb.
Ergenekon3'ün en önemli özelliği kadro çeşitlenmesi oldu. AKP karşıtlığı temelinde bir siyasi hareket örgütlendi.
Yapılanmaya işadamları, üniversite öğretim üyeleri, medyacılar, solcular da dahil edildi.
Bu arada AB süreci ve küreselleşme, TSK'de fay hatları oluşturmuştu.
Ergenekon1 (Kontrgerilla) ve Ergenekon2 (Susurluk) devletin (ki merkezi ordudur!) tam denetimindeydi.
Ergenekon3 ise eski ekol emekli generallerin ve TSK'nin bir kısmının (darbe heveslisi otoriter zihniyetin) uzantısı oldu. Hem mutabakat sağlanamadığı, hem de ABD ve AB karşı olduğu için darbe yapılamadı.
Ve geldik 10 puanlık soruya:
Tamam mı devam mı?

sabah



Bu yazı 1,133 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 23 Ağustos 2012 Yeni Anteplere dikkat!
    • 28 Haziran 2012 Suriye aynı zamanda Rusya'dır!
    • 21 Haziran 2012 Bunlar bizi kandırıyor
    • 23 Mayıs 2012 Tek emperyalist ABD mi?
    • 15 Mayıs 2012 Silivri izlenimleri (1)
    • 10 Mayıs 2012 Başkanlık sistemi: Valiyi halk mı seçecek?
    • 6 Mayıs 2012 Aşk olmadan meşk olur mu?
    • 3 Mayıs 2012 Çelişik mesajlar kafa karıştırıyor
    • 27 Nisan 2012 27 Nisan'ın da hesabı sorulacak mı?
    • 24 Nisan 2012 Stalinci olmak suç mu, değil mi?
    • 3 Nisan 2012 PKK'nın vesayet aracı KCK
    • 16 Mart 2012 Aleviler neden Sivas'ı 'yaptıranları' görmek istemez?
    • 9 Mart 2012 Hani kadınları eve kapatacaklardı?
    • 22 Şubat 2012 Seçilmişler, atanmışların kulu değil... Ya seçenler?
    • 16 Şubat 2012 Krizler bitmeyecek
    • 14 Şubat 2012 O ajanlara bir de böyle bakın
    • 10 Şubat 2012 2014 kavgası
    • 8 Şubat 2012 Kemalistler ve İsrail lobisi
    • 5 Şubat 2012 Müsamere kardeşliği
    • 25 Ocak 2012 Kemalistlerin baba kompleksi

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,339 µs