En Sıcak Konular

Nuh Gönültaş


Nuh Gönültaş
0 0 0000

Gatakulli!



Ergenekon sanıklarından Emekli Orgeneral Şener Eruygur'un eşi Mukaddes Eruygur ile GATA Beyin Cerrahisi Şefi Albay Nusret Demircan arasında geçen konuşma kaydı basına yansıdı.
 
Bu konuşmayı haber yapan www.aktifhaber.com sitesinin attığı başlık olayın vahametini bütünüyle yansıtıyor: "Gatakulli deşifre oldu."

Türkçemizde kullandığımız oldu bittiye getirme, dalavere çevirme, alicengiz oyunu oynama anlamına gelen "katakülli" sözcüğünden tornistan etmişler.

Çok da güzel olmuş, olaya cuk oturmuş!

Kelimeyi daha iyi anlayabilmek için cümle içinde kullanalım:

"Sen gene ne katakülliler çeviriyorsun, yakında çıkar ortaya."

Katakülli çevrilen yer GATA... Gatakulli buradan geliyor.

Söz konusu dinleme kaydında hanımefendi Eruygur eşi Şener Eruygur'un tekrar tutuklanma ihtimaline karşılık GATA'da kalıp kalmamasını Albay Nusret Demircan ile tartışıyor.

Bu tam bir skandal!

Kayıtta bundan daha şiddetli bir skandal daha var.

Şener Eruygur'un eşi Mukaddes Eruygur 12. ve 14. Ağır Ceza Mahkemeleri için "Bizdenmiş" diyor.

Nasıl yani?

Hukukta böyle bir şey olur mu?

"Şimdi bu Zekeriya Öz 13. Mahkeme'de. İtirazlarımızı bunlar kapatıyor. 12. ve 14. mahkemeler bizdenmiş. Ankara Barosu, İstanbul Barosu ve İzmir Barosu hazırız biz dediler..."

Bu arada Büyükşehir Barolarının da Ergenekon Davası'nda nasıl taraf oldukları da belli oluyor.

Bu konuşma kaydı bir telefon dinlemesi değil, ortam kaydı. GATA Beyin Cerrahi Şefi ile Mukaddes Eruygur konuşuyorlar.

Nerede konuştukları belli değil, ama bu önemli değil. Önemli olan bu konuşmanın bu ikiliye ait olup olmadığı. Nitekim, bu konuşmanın kendisine ait olduğunu Mukaddes Eruygur Hürriyet'ten Saygı Öztürk'e doğrulamış.

GATA’ya bak! Bence Unakıtan tedavi için ABD’ye gideceğine GATA’ya gitse Eruygur gibi hemen iyileşir!

Cep telefonlarının asrın en önemli buluşu olduğunu kabul etmek lazım.

Hemen herkesin vazgeçemeyeceği bir alet cep telefonu.

Öyle insanlar gördüm ki, cep telefonlarının dinlendiğini bildiği halde cep telefonu ile konuşmaktan azla vazgeçmiyorlar. Sağlık konusundaki dezavantajlarını kimse kale almıyor zaten!

Cep telefonu kullananda bir tutku haline geliyor.

Cep telefonları çok kolay dinlenebiliyor.

İşin ilginç yanı bulunduğunuz ortamda cep telefonu varsa o ortam da rahatlıkla dinlenebiliyor.

Telefon dinlemelere "teknik takip" diyorlar. Birisinin teknik takibe alınması demek onun telefonlarının dinlenmesi demek.

Teknoloji dinleme yapabilme imkanını resmi kurumların yanında kişilere de veriyor. Hem resmi kurumlar hem de bazı kişiler dinleme yapabiliyor. Amaç elbette istihbarat elde etmek.

Eğer bulunduğunuz ortamda cep telefonu varsa, kapalı dahi olsalar ortamı dinlemek mümkündür.

Bir arkadaş, benim telefonumla bulunduğum ortamın çok net dinlenebildiğini söylemişti. O günden beri cep telefonuna karşı soğuğum. Fakat gene de yanımızda taşıyıp, zaman zaman da konuşmadan edemiyoruz.

Dinlenmeniz için zaten telefonda konuşmanız da gerekmiyor. Bulunduğunuz ortamda açık ya da kapalı olması fark etmez, ortamda bir cep telefonunun bulunması yetiyor. Bu telefonun size ait olması da gerekmiyor.

Peki dinlemeye karşı nasıl tedbir alınabilir?

Bu konuda da teknoloji devrede.

Fakat telefonunuzun dinlenmesini önlemeniz oldukça maliyetli. Kişisel olarak telefon dinlemenin önüne geçmeniz de çok zor. Kaldı ki, kendi telefonunuzun ya da ortamın dinlenebilmesini engellemiş olabilirsiniz, ama o ortamda bulunan diğer cep telefonları ne olacak?

Dolayısıyla dinlenmeden kaçış yok!

bugün



Bu yazı 1,531 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 8 Temmuz 2012 Delikli demir ile mertlik arasındaki ilişki...
    • 5 Temmuz 2012 İki arada bir derede ölüm!
    • 28 Haziran 2012 Dessas-ı ehli dünyanın hafiyeleri veya satılık kalemler...
    • 26 Haziran 2012 Kılavuzu NATO olanın...
    • 17 Haziran 2012 Davet ile davete icabet...
    • 5 Haziran 2012 AK Parti celladına gülümserken...
    • 31 Mayıs 2012 Kürtaj emanete ihanettir!
    • 13 Mayıs 2012 28 Şubat dalgaları ve hükümetin kıyıları...
    • 26 Nisan 2012 CHP'nin tarihi en yumuşak yeri...
    • 24 Nisan 2012 Vatana ihanetin yasal dayanağı olur mu?
    • 19 Nisan 2012 Peki, AK Parti iktidarı bin yıl sürecek mi?
    • 17 Nisan 2012 Çevik Bir nefreti, Tayyip Erdoğan sevgisi...
    • 14 Nisan 2012 Adaletin rövanşı...
    • 8 Nisan 2012 İçimizdeki darbeciler yüzünden...
    • 29 Mart 2012 Gazete kapatmak çağ dışı bir çözümdür...
    • 22 Mart 2012 Talimatla akreditasyon olur fakat demokrasi olmaz...
    • 13 Mart 2012 Liderlik cesareti...
    • 8 Mart 2012 Stratfor ve WikiLeaks gazeteciliği!
    • 1 Mart 2012 Bu ülkede 28 Şubatlar bitmez!
    • 26 Şubat 2012 15 yıl sonra yeniden ''şubat soğuğu!''

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,099 µs